GENÇLER Napıyorsunuz??
Gençler Yaz dediniz, Güneş dediniz, Deniz dediniz, Kum dediniz, Yaz aşkları dediniz, hepsi geldi geçti peki kış ayından bahara kadar kurduğunuz hayallerinizi yaz döneminde gerçeğe dönüştürebildiniz mi ?? Kiminin belki parası bu hayalleri gerçekleştirmeye yetmedi kiminin işten güçten zamanı bu hayallere fırsat vermedi kimi de çok sosyal olmadığı için gerekli ortamı kuramadı veya ortamlara giremedi. Onu bunu boşverin gençler şimdi tatil sonrası maratonlar başlıyor onlara hazır mısınız?? Bakın maraton diyorum eğer kondisyonunuz yoksa tıkanırsınız yolun yarısında. Okuldu, işti, sınavdı sonra zorlanmayın bunun için ne yapacaksınız öncelikle full konsantrasyon, bol gıda, spor ile kendinizi motive edeceksiniz. Aman tedbirlerinizi şimdiden alın benden uyarması sonra dizlerinizi ve bilimum organlarınızı döversiniz söylemedi demeyin.
GENÇLER Napıyorsunuz??
Gençler Yaz dediniz, Güneş dediniz, Deniz dediniz, Kum dediniz, Yaz aşkları dediniz, hepsi geldi geçti peki kış ayından bahara kadar kurduğunuz hayallerinizi yaz döneminde gerçeğe dönüştürebildiniz mi ?? Kiminin belki parası bu hayalleri gerçekleştirmeye yetmedi kiminin işten güçten zamanı bu hayallere fırsat vermedi kimi de çok sosyal olmadığı için gerekli ortamı kuramadı veya ortamlara giremedi. Onu bunu boşverin gençler şimdi tatil sonrası maratonlar başlıyor onlara hazır mısınız?? Bakın maraton diyorum eğer kondisyonunuz yoksa tıkanırsınız yolun yarısında. Okuldu, işti, sınavdı sonra zorlanmayın bunun için ne yapacaksınız öncelikle full konsantrasyon, bol gıda, spor ile kendinizi motive edeceksiniz. Aman tedbirlerinizi şimdiden alın benden uyarması sonra dizlerinizi ve bilimum organlarınızı döversiniz söylemedi demeyin.
GENÇLER Napıyorsunuz??
Gençler Yaz dediniz, Güneş dediniz, Deniz dediniz, Kum dediniz, Yaz aşkları dediniz, hepsi geldi geçti peki kış ayından bahara kadar kurduğunuz hayallerinizi yaz döneminde gerçeğe dönüştürebildiniz mi ?? Kiminin belki parası bu hayalleri gerçekleştirmeye yetmedi kiminin işten güçten zamanı bu hayallere fırsat vermedi kimi de çok sosyal olmadığı için gerekli ortamı kuramadı veya ortamlara giremedi. Onu bunu boşverin gençler şimdi tatil sonrası maratonlar başlıyor onlara hazır mısınız?? Bakın maraton diyorum eğer kondisyonunuz yoksa tıkanırsınız yolun yarısında. Okuldu, işti, sınavdı sonra zorlanmayın bunun için ne yapacaksınız öncelikle full konsantrasyon, bol gıda, spor ile kendinizi motive edeceksiniz. Aman tedbirlerinizi şimdiden alın benden uyarması sonra dizlerinizi ve bilimum organlarınızı döversiniz söylemedi demeyin.
Yetiştirdiği meyveleri 'göz hakkı sepeti'ne koyuyor
Merkeze bağlı Sariçiçek köyü Kantar mezrasında yaşayan 62 yaşındaki Çakır, Ekinyolu köyündeki meyve bahçesindeki elmaları, "göz hakkı sepeti" uygulamasıyla paylaşıyor. Yoldan geçenlerin bahçedeki ağaçta gördüğü elmaları sepete dolduran Çakır, sezon boyunca geçenlere bahçesindeki elmadan ikram ediyor. "TAM ELMA, GÖNÜL FETHETMEK" Çakır, uzun yıllar önce başkasına ait bir bahçenin önünden geçerken ağaçta gördüğü meyveleri yemek istediğini ancak sahibi olmadığı için çekindiğini aktardı. 3 yıldır uyguladığı yöntem ile sepetten elmayı alanları görmenin kendisini mutlu ettiğini ifade eden Çakır, "Yarım elma gönül alma, tam elma gönül fethetmek demektir." dedi. İki yıl önce eşini kaybeden 2 çocuk babası Çakır, ölen eşinin hayrı ve çocuklarının sadakası için yaşadığı müddetçe bahçesinden elma ikramına devam edeceğini vurguladı. "İNSANLARIN GÖNLÜ HOŞ OLSUN" Yöntemin en çok çocukları sevindirdiğini, sepete elma kalmadığı zaman kendisini uyardıklarını anlatan Çakır, şunları söyledi: "Meyve ikram insanları birbirine yaklaştırıyor, sevindiriyor. Meyveden ziyade insanların gönlü daha hoş olsun istiyorum. Yarım elma gönül elmadır fakat tam elma vermek gönülleri fethetmektir. Herkesin gönlünün hoş olmasını istiyorum." Sepeten elma alanların ise uygulamadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bahçe sahibi Çakır'a teşekkür ediyor
Yetiştirdiği meyveleri 'göz hakkı sepeti'ne koyuyor
Merkeze bağlı Sariçiçek köyü Kantar mezrasında yaşayan 62 yaşındaki Çakır, Ekinyolu köyündeki meyve bahçesindeki elmaları, "göz hakkı sepeti" uygulamasıyla paylaşıyor. Yoldan geçenlerin bahçedeki ağaçta gördüğü elmaları sepete dolduran Çakır, sezon boyunca geçenlere bahçesindeki elmadan ikram ediyor. "TAM ELMA, GÖNÜL FETHETMEK" Çakır, uzun yıllar önce başkasına ait bir bahçenin önünden geçerken ağaçta gördüğü meyveleri yemek istediğini ancak sahibi olmadığı için çekindiğini aktardı. 3 yıldır uyguladığı yöntem ile sepetten elmayı alanları görmenin kendisini mutlu ettiğini ifade eden Çakır, "Yarım elma gönül alma, tam elma gönül fethetmek demektir." dedi. İki yıl önce eşini kaybeden 2 çocuk babası Çakır, ölen eşinin hayrı ve çocuklarının sadakası için yaşadığı müddetçe bahçesinden elma ikramına devam edeceğini vurguladı. "İNSANLARIN GÖNLÜ HOŞ OLSUN" Yöntemin en çok çocukları sevindirdiğini, sepete elma kalmadığı zaman kendisini uyardıklarını anlatan Çakır, şunları söyledi: "Meyve ikram insanları birbirine yaklaştırıyor, sevindiriyor. Meyveden ziyade insanların gönlü daha hoş olsun istiyorum. Yarım elma gönül elmadır fakat tam elma vermek gönülleri fethetmektir. Herkesin gönlünün hoş olmasını istiyorum." Sepeten elma alanların ise uygulamadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bahçe sahibi Çakır'a teşekkür ediyor
Yetiştirdiği meyveleri 'göz hakkı sepeti'ne koyuyor
Merkeze bağlı Sariçiçek köyü Kantar mezrasında yaşayan 62 yaşındaki Çakır, Ekinyolu köyündeki meyve bahçesindeki elmaları, "göz hakkı sepeti" uygulamasıyla paylaşıyor. Yoldan geçenlerin bahçedeki ağaçta gördüğü elmaları sepete dolduran Çakır, sezon boyunca geçenlere bahçesindeki elmadan ikram ediyor. "TAM ELMA, GÖNÜL FETHETMEK" Çakır, uzun yıllar önce başkasına ait bir bahçenin önünden geçerken ağaçta gördüğü meyveleri yemek istediğini ancak sahibi olmadığı için çekindiğini aktardı. 3 yıldır uyguladığı yöntem ile sepetten elmayı alanları görmenin kendisini mutlu ettiğini ifade eden Çakır, "Yarım elma gönül alma, tam elma gönül fethetmek demektir." dedi. İki yıl önce eşini kaybeden 2 çocuk babası Çakır, ölen eşinin hayrı ve çocuklarının sadakası için yaşadığı müddetçe bahçesinden elma ikramına devam edeceğini vurguladı. "İNSANLARIN GÖNLÜ HOŞ OLSUN" Yöntemin en çok çocukları sevindirdiğini, sepete elma kalmadığı zaman kendisini uyardıklarını anlatan Çakır, şunları söyledi: "Meyve ikram insanları birbirine yaklaştırıyor, sevindiriyor. Meyveden ziyade insanların gönlü daha hoş olsun istiyorum. Yarım elma gönül elmadır fakat tam elma vermek gönülleri fethetmektir. Herkesin gönlünün hoş olmasını istiyorum." Sepeten elma alanların ise uygulamadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bahçe sahibi Çakır'a teşekkür ediyor
Bir yanda Tatil - Bir yanda Pazartesi
Bir tarafta gösterişli ve şaşaalı bir tatil hayatı sürdüren insanları görürken diğer yanda sendromlu Pazartesiler ile haftaya başlamış bıkkın hayatlar. Bence tüm mevzu; insanın nerede olmak istediği ile ilgili değil, olduğu yerin ve bulunduğu durumun içindeki gizli güzellikleri görebilmekte. Ne kadar sıkıcı da olsa bu düzeni devam ettirmekten başka şansı olmayan bizler, en azından şükretme konusunda bir adım daha istekli olabiliriz. İyi durumlardaki insanları görünce yüreğimiz cız ediyor belki ama, bir yerlerde bizim hayatımızı hayal dahi edemeyen insanların yüreği cız etmekle kalmıyor. Üstelik onlar şükür nedir bizden daha iyi biliyor. Güzel olmaz mıydı, en kral yerlerde tatilin dibine vurmak. Olurdu ! Yakışırdı bize de. Ama olamıyorsa da içinde bulunduğun durumu ve bugünü tatil havasında yaşamak da bizim elimizde. Her günü son gün bilip o şekilde yaşamak da fayda var. Ne de olsa tekrarı yok hiçbir anın. Boşverelim sosyal medyadaki şaşaalı hayatları da, biraz kendi hayatımızın güzelliğine bakalım, tüm zorluklara rağmen yaşayalım.
Bir yanda Tatil - Bir yanda Pazartesi
Bir tarafta gösterişli ve şaşaalı bir tatil hayatı sürdüren insanları görürken diğer yanda sendromlu Pazartesiler ile haftaya başlamış bıkkın hayatlar. Bence tüm mevzu; insanın nerede olmak istediği ile ilgili değil, olduğu yerin ve bulunduğu durumun içindeki gizli güzellikleri görebilmekte. Ne kadar sıkıcı da olsa bu düzeni devam ettirmekten başka şansı olmayan bizler, en azından şükretme konusunda bir adım daha istekli olabiliriz. İyi durumlardaki insanları görünce yüreğimiz cız ediyor belki ama, bir yerlerde bizim hayatımızı hayal dahi edemeyen insanların yüreği cız etmekle kalmıyor. Üstelik onlar şükür nedir bizden daha iyi biliyor. Güzel olmaz mıydı, en kral yerlerde tatilin dibine vurmak. Olurdu ! Yakışırdı bize de. Ama olamıyorsa da içinde bulunduğun durumu ve bugünü tatil havasında yaşamak da bizim elimizde. Her günü son gün bilip o şekilde yaşamak da fayda var. Ne de olsa tekrarı yok hiçbir anın. Boşverelim sosyal medyadaki şaşaalı hayatları da, biraz kendi hayatımızın güzelliğine bakalım, tüm zorluklara rağmen yaşayalım.
Bir yanda Tatil - Bir yanda Pazartesi
Bir tarafta gösterişli ve şaşaalı bir tatil hayatı sürdüren insanları görürken diğer yanda sendromlu Pazartesiler ile haftaya başlamış bıkkın hayatlar. Bence tüm mevzu; insanın nerede olmak istediği ile ilgili değil, olduğu yerin ve bulunduğu durumun içindeki gizli güzellikleri görebilmekte. Ne kadar sıkıcı da olsa bu düzeni devam ettirmekten başka şansı olmayan bizler, en azından şükretme konusunda bir adım daha istekli olabiliriz. İyi durumlardaki insanları görünce yüreğimiz cız ediyor belki ama, bir yerlerde bizim hayatımızı hayal dahi edemeyen insanların yüreği cız etmekle kalmıyor. Üstelik onlar şükür nedir bizden daha iyi biliyor. Güzel olmaz mıydı, en kral yerlerde tatilin dibine vurmak. Olurdu ! Yakışırdı bize de. Ama olamıyorsa da içinde bulunduğun durumu ve bugünü tatil havasında yaşamak da bizim elimizde. Her günü son gün bilip o şekilde yaşamak da fayda var. Ne de olsa tekrarı yok hiçbir anın. Boşverelim sosyal medyadaki şaşaalı hayatları da, biraz kendi hayatımızın güzelliğine bakalım, tüm zorluklara rağmen yaşayalım.