Sanırım insan olgunlaştıkça daha bir sessiz, daha bir tepkisiz kalıyor her hal. Öyle kahkahaları sönüyor mesela. Onun yerine artık gülümsemeye dönüyor. Aşırı duygusallıklarının yerini de bir damla gözyaşı alıyor. Ama dikkat ederim sadece bir damla. İki damla değil. Bu yüzden hayatına girmesi gereken insanı da her ne olursa olsun ağırlıyor, gitmesi gereken insanı da aynı hürmetle yolcu ediyor. Uzun uzun cümleler kurmuyor mesela. Daha basit, daha anlaşılır, açık ve net! Kimseye kendini sevdirmekle de uğraşmıyor. Bu yüzden bizim gibi zamanının çoğunu boş işlere harcamıyor olgun insan. Hatta onun için alkışın da bir önemi yok yuhlanmanın da. Olgun insan, uzun yollar aşmış aslında. Çok uzun uzun yollar… Aslında hepimizin yaşadığı ve yaşacağı şeyleri o yaşamış ve aşmış. Bu yüzden ondan bir tamamlanma ve bütünlenme durumu var. Hayatın amacı puzzle’ın parçalarını birleştirmek ise olgun insan tüm parçaları birleştirmiş oluyor. Bizler ise hala parçaları doğru yerlere yerleştirmeye çalışıyoruz. Aslında onun halini kim anlatabilir. Onu anlatmaya çalışmak bile belki de bir ukalalık. Ancak sadece ona bakıp zevk edinebiliriz. Onu kendimize öncü edinip ona benzemeye çalışabiliriz. Hatta İnsan-ı Kamil için varlığının olup olmadığı da ayrı bir soru işaretidir. Onun için sadece dinginlik ve güzellik kalmıştır hayatta. Hatta kendisi bile yok olup gitmiştir. Evet! dünyada yaşadığını görürüz. Zaman zaman bizim gibi de davranabilir. Ancak o çoktan ölmüştür bile. Onun ruhu aslında ötelerde uçup gitmektedir. Ölmeden önce ölmek buydu belki de. Yalnız yanlış anlaşılmasın. Olgun insan aslında çevresinde ve içerisinde olan her şeyin farkındadır. Her şeyi biliyordur aslında ama bir şeyler farklı onda, bir şeyler kesinlikle farklı! Neyin farklı olduğunu sorarsanız onu ancak gözünüzle gördüğünüzde anlarsınız. Mesela onun gözlerine uzun uzun bakamazsınız. Onun karşısında istesenizde edepsizce ve laubali davranamazsınız. Neden mi? Çünkü o artık tamamlanmış olduğu için aslında ona baktığınızda tüm yaşadığınız ve yaşacağınız olayları görürsünüz. Yani aslında kendi yüzünüzü görürsünüz onda.

Umarım biz de puzzle parçalarımızı tamamlar ve tamamlanmış olanlarla yaşar gideriz…