Bir tarafta gösterişli ve şaşaalı bir tatil hayatı sürdüren insanları görürken diğer yanda sendromlu Pazartesiler ile haftaya başlamış bıkkın hayatlar. Bence tüm mevzu; insanın nerede olmak istediği ile ilgili değil, olduğu yerin ve bulunduğu durumun içindeki gizli güzellikleri görebilmekte. 

Ne kadar sıkıcı da olsa bu düzeni devam ettirmekten başka şansı olmayan bizler, en azından şükretme konusunda bir adım daha istekli olabiliriz.

İyi durumlardaki insanları görünce yüreğimiz cız ediyor belki ama, bir yerlerde bizim hayatımızı hayal dahi edemeyen insanların yüreği cız etmekle kalmıyor. Üstelik onlar şükür nedir bizden daha iyi biliyor.

Güzel olmaz mıydı, en kral yerlerde tatilin dibine vurmak. Olurdu ! Yakışırdı bize de.

Ama olamıyorsa da içinde bulunduğun durumu ve bugünü tatil havasında yaşamak da bizim elimizde. Her günü son gün bilip o şekilde yaşamak da fayda var. Ne de olsa tekrarı yok hiçbir anın.

Boşverelim sosyal medyadaki şaşaalı hayatları da, biraz kendi hayatımızın güzelliğine bakalım, tüm zorluklara rağmen yaşayalım.