1- Bilgi yüklemesinden korkmak gerekir mi?

1971’de yayımlanan The Futurist adlı dergideki bir makalede, ortalama bir kentte altı televizyon kanalının olduğu belirtiliyor, fakat gelecekte bu sayının 100’e, hatta 200’e tırmanabileceği uyarısı yapılıyordu. “Bunun sonu nereye varacak?” diye soruluyordu yazının sonunda.

Bilgiye her an bağlantılı olduğumuz bugün bu sayılar komik geliyor. Fakat aşırı bilgi yüklemesi her kuşağın sorunu gibi görünüyor. Tarihe dönüp bakarsak kitap basımına da internetin ortaya çıkışına da din adamları da politikacılar da aynı tepkiyi göstermişti: Artık daha fazlasını kaldıramayız; insanlık kapasitesinin sonuna ulaştı.

2- Neden ve nasıl arkadaş seçeriz?

Ünlü yazar CS Lewis, “‘Ne! Sen de mi? Bir tek benim sanıyordum’ dediğimiz anda başlar arkadaşlık,” diyordu.

Aynı şekilde Yunan düşünür Plato da “benzerlikler arkadaşlıkları doğurur” demişti M.Ö. 360 yılında. Aristo benzer bir yorum yapmıştı: “Kendimize benzeyenleri sevdiğimiz söylenir.”

3- Yeteneksizler neden kendilerini yetenekli sanır?

Psikologlar insanların kendi yeteneklerini yargılama konusunda iyi olmadığını, en yeteneksiz insanların en kötü değerlendirmeleri yaptığını belirtiyor.

Psikologlar kendi başarısızlıklarımızı sandığımızdan daha fazla görmezden geldiğimizi söylüyor. Yeteneksiz bazı insanların kendilerini överek bu kadar sinir bozucu görülmelerinin nedeni de budur belki.

4- Gelecekte gıda sektörü böceklere mi dayanacak?

Kararmış meyve parçalarının ve kokmuş etlerin üzerini sarmış milyonlarca larva çoğu kişinin iştahını kaçıracak bir görüntüdür. Ama bu sinek yavruları yakında besin zincirine girerek masamızdaki yerini alacağa benziyor.

Agri Protein adlı Güney Afrikalı şirket, deneme üretimi yaptığı bu alanda dünyanın en büyük sinek larvası çiftliğini kurmak için bir yıl önce faaliyete geçti. ABD, Fransa, Kanada ve Hollanda’da da tavuk, domuz ve balık besini olarak geniş çaplı böcek üretimine geçiliyor.

5- Hafızanın sınırı var mı?

Hafıza kartı dolduğunda daha fazla fotoğraf kaydedemeyen dijital fotoğraf makinelerinin tersine insan beyninin kaydetme kapasitesi hiç azalmıyor gibidir. Fakat insan beyninin sınırsız kaydetme yeteneğini algılamak zordur.

Nörologlar uzun süre beynin kapasitesini ölçmeye çalıştı. Ancak hafızasıyla inanılmaz şeyler başaran insanların bilişsel becerileri şaşırtıcı sonuçlar sunuyor.

6- Renkler davranışımızı etkiler mi?

Odalarımıza doğru renkleri seçmek için çok uğraşırız. Hastaneler temizlik ve hijyen hissi vermek için beyaza, hapishaneler saldırganlığı azalttığına inanıldığı için pembeye boyanır.

Renklere atfedilen bu özellikler Batı kültürüne aittir. Peki renklerin gerçekten de davranışlar üzerinde herhangi bir etkisi var mıdır?