kisisellhesapGüncelleme
İşeyince susuyorum, susayınca da işiyorum
İşeyince susuyorum Susayınca da işiyorum Pardon ya ben nerde yaşıyorum ? Ne boktan bir şeyse bu hala anlamıyorum Bugünlerde de günler epey sıcakmış hee 4 cümle arasında 2 kelime oyunu 1 hece , kafiye, uyak derken günlerde geçmiş demek " E zaten ne olacaktı ki " demeye kalmadan olmuş ya la herşey. Sanki defterinle kalemin, kalemi tutan elin, bi de düşüncelerin... Bunların arasında bi kopukluk mu var ne ? Gün içinde fazla yemek yemiyorum, sigara içersem diye Onun yerini birayla dolduruyorum, sadece 1 tane hani sarhoş olursam diye Paragraflar arası değilde, düşünceler arası çok boşluğum var, o yüzden kendimi kontrol edemiyorum. Bütün bunlar olurken yandaki zencinin laptopunun şarjı bitiyor, önümdeki çocuk yan taraftaki kızlara yürümeye çalışıyor, dışarıdaki otomata her kahve başına 1 lira atılıyor, telefonumun şarjı ellemediğim halde azalıyor, tükenmez kalemin mürekkebi bitiyor, sayfalar tükeniyor. Ben bunları yazarken karnım gurulduyor, ağzım kurumaya başlıyor Susuyorum.. .. .. E susayınca da işiyorum ! Kahretsin ya ben nerde yaşıyorum ? Ne boktan bir şeyse bu hala anlamıyorum.
kisisellhesapGüncelleme
İşeyince susuyorum, susayınca da işiyorum
İşeyince susuyorum Susayınca da işiyorum Pardon ya ben nerde yaşıyorum ? Ne boktan bir şeyse bu hala anlamıyorum Bugünlerde de günler epey sıcakmış hee 4 cümle arasında 2 kelime oyunu 1 hece , kafiye, uyak derken günlerde geçmiş demek " E zaten ne olacaktı ki " demeye kalmadan olmuş ya la herşey. Sanki defterinle kalemin, kalemi tutan elin, bi de düşüncelerin... Bunların arasında bi kopukluk mu var ne ? Gün içinde fazla yemek yemiyorum, sigara içersem diye Onun yerini birayla dolduruyorum, sadece 1 tane hani sarhoş olursam diye Paragraflar arası değilde, düşünceler arası çok boşluğum var, o yüzden kendimi kontrol edemiyorum. Bütün bunlar olurken yandaki zencinin laptopunun şarjı bitiyor, önümdeki çocuk yan taraftaki kızlara yürümeye çalışıyor, dışarıdaki otomata her kahve başına 1 lira atılıyor, telefonumun şarjı ellemediğim halde azalıyor, tükenmez kalemin mürekkebi bitiyor, sayfalar tükeniyor. Ben bunları yazarken karnım gurulduyor, ağzım kurumaya başlıyor Susuyorum.. .. .. E susayınca da işiyorum ! Kahretsin ya ben nerde yaşıyorum ? Ne boktan bir şeyse bu hala anlamıyorum.
kisisellhesapGüncelleme
İşeyince susuyorum, susayınca da işiyorum
İşeyince susuyorum Susayınca da işiyorum Pardon ya ben nerde yaşıyorum ? Ne boktan bir şeyse bu hala anlamıyorum Bugünlerde de günler epey sıcakmış hee 4 cümle arasında 2 kelime oyunu 1 hece , kafiye, uyak derken günlerde geçmiş demek " E zaten ne olacaktı ki " demeye kalmadan olmuş ya la herşey. Sanki defterinle kalemin, kalemi tutan elin, bi de düşüncelerin... Bunların arasında bi kopukluk mu var ne ? Gün içinde fazla yemek yemiyorum, sigara içersem diye Onun yerini birayla dolduruyorum, sadece 1 tane hani sarhoş olursam diye Paragraflar arası değilde, düşünceler arası çok boşluğum var, o yüzden kendimi kontrol edemiyorum. Bütün bunlar olurken yandaki zencinin laptopunun şarjı bitiyor, önümdeki çocuk yan taraftaki kızlara yürümeye çalışıyor, dışarıdaki otomata her kahve başına 1 lira atılıyor, telefonumun şarjı ellemediğim halde azalıyor, tükenmez kalemin mürekkebi bitiyor, sayfalar tükeniyor. Ben bunları yazarken karnım gurulduyor, ağzım kurumaya başlıyor Susuyorum.. .. .. E susayınca da işiyorum ! Kahretsin ya ben nerde yaşıyorum ? Ne boktan bir şeyse bu hala anlamıyorum.
İyileşmek her zaman iyi etmez
Hayatımız boyunca bir çok şeye üzülür bir çok şeye sevinir ve bir çok şeye bağlanarak yaşarız. Bağlandığımız şeyler bir hobi bir kitap bir düşünce bir insan olabileceği gibi sayısız bir çok şeyde olabilir. Fakat her zaman halatın düğümünü iyi atamayız ve telafi edilemeyecek kopukluklar yaşarız. İşte bu sırada çoğunlukla herkes kendini bulunduğu kötü ruh halinden çıkartıp hemen daha iyi olana yönelmeyi seçer. Bu yüzdende acıyla asla tam olarak karşılaşmamış bir ruh acıdan kaçarak fakat acı içinde hayatına devam eder. Aslında yapmamız gereken şey çok basit, bırakalım korktuğumuz acılarımız, ayrılıklarımız, kalp kırıklıklarımız yüzümüze yüzümüze vursun, şimdiye kadar neyden korku duyduysa o başımıza gelmedi mi zaten ? Hangimizin aklından sevdiğimiz biriyle iken o burada olmasaydı ne olurdu sorusu geçmedi? İyi ya da kötü çok fazla şey yaşıyoruz ama bırakalım da yaşansın. Belki de acılarımızla yüzleşmek düşündüğümüz kadar yorucu değildir? Belki de yanındayken mutluluk duyduğumuz o insanın yarattığı yokluk duygusu bile çekilmeye değerdir?
İyileşmek her zaman iyi etmez
Hayatımız boyunca bir çok şeye üzülür bir çok şeye sevinir ve bir çok şeye bağlanarak yaşarız. Bağlandığımız şeyler bir hobi bir kitap bir düşünce bir insan olabileceği gibi sayısız bir çok şeyde olabilir. Fakat her zaman halatın düğümünü iyi atamayız ve telafi edilemeyecek kopukluklar yaşarız. İşte bu sırada çoğunlukla herkes kendini bulunduğu kötü ruh halinden çıkartıp hemen daha iyi olana yönelmeyi seçer. Bu yüzdende acıyla asla tam olarak karşılaşmamış bir ruh acıdan kaçarak fakat acı içinde hayatına devam eder. Aslında yapmamız gereken şey çok basit, bırakalım korktuğumuz acılarımız, ayrılıklarımız, kalp kırıklıklarımız yüzümüze yüzümüze vursun, şimdiye kadar neyden korku duyduysa o başımıza gelmedi mi zaten ? Hangimizin aklından sevdiğimiz biriyle iken o burada olmasaydı ne olurdu sorusu geçmedi? İyi ya da kötü çok fazla şey yaşıyoruz ama bırakalım da yaşansın. Belki de acılarımızla yüzleşmek düşündüğümüz kadar yorucu değildir? Belki de yanındayken mutluluk duyduğumuz o insanın yarattığı yokluk duygusu bile çekilmeye değerdir?
İyileşmek her zaman iyi etmez
Hayatımız boyunca bir çok şeye üzülür bir çok şeye sevinir ve bir çok şeye bağlanarak yaşarız. Bağlandığımız şeyler bir hobi bir kitap bir düşünce bir insan olabileceği gibi sayısız bir çok şeyde olabilir. Fakat her zaman halatın düğümünü iyi atamayız ve telafi edilemeyecek kopukluklar yaşarız. İşte bu sırada çoğunlukla herkes kendini bulunduğu kötü ruh halinden çıkartıp hemen daha iyi olana yönelmeyi seçer. Bu yüzdende acıyla asla tam olarak karşılaşmamış bir ruh acıdan kaçarak fakat acı içinde hayatına devam eder. Aslında yapmamız gereken şey çok basit, bırakalım korktuğumuz acılarımız, ayrılıklarımız, kalp kırıklıklarımız yüzümüze yüzümüze vursun, şimdiye kadar neyden korku duyduysa o başımıza gelmedi mi zaten ? Hangimizin aklından sevdiğimiz biriyle iken o burada olmasaydı ne olurdu sorusu geçmedi? İyi ya da kötü çok fazla şey yaşıyoruz ama bırakalım da yaşansın. Belki de acılarımızla yüzleşmek düşündüğümüz kadar yorucu değildir? Belki de yanındayken mutluluk duyduğumuz o insanın yarattığı yokluk duygusu bile çekilmeye değerdir?