Vegan beslenme her ne kadar sağlıklı ve doğa yanlısı gibi görünse de günümüzde üretim kültürünün hiçbir beslenme türünü masum kılmadığı ortada.

Vegan beslenme son dönemde tüm dünyanın sürekli tartıştığı bir konu haline geldi. Kimi beslenme uzmanları ve sağlıkçılar vegan beslenmenin vücut için hiçbir sakıncası olmadığı gibi pek çok fayda sağladığını söylerken kimilerine göre vegan beslenme insanın doğasına ve evrimine aykırı. Ancak tüm eleştirilere rağmen vegan beslenen birey sayısı da hızla artıyor.

Vegan beslenme yolunu seçmek için temelde iki sebep var. Kimi insanlar hayvansal herhangi bir ürün tüketmeyi etik bulmuyorlar ve bu ürünlerin üretiliş süreçlerinin de doğanın dengesini bozduğuna ve insanların buna hakkı olmadığına inanıyorlar. Kimi insanlar ise yalnızca sağlıklı olmak için bir diyet olarak bu beslenme yolunu seçiyor.

Ancak The Guardian'da yayınlanan yeni bir habere göre vegan beslenme tahmin edildiği gibi doğal dengeyi korumak için doğru bir adım değil. Aksine bu beslenme şekli doğada bazı dengeleri sarsıyor gibi görünüyor. Çünkü tüketilen vegan ürünler yüzde yüz doğal olmadıkça, üretilen ürünlerin her biri atmosferde karbon salınımı oranını artırıyor. Bunun aksine hayvanların otlanması ise metan gazı emisyonunu %70 oranında azaltıyor.

Bu noktada da ortaya, tüketilen ürün ne olursa olsun dengesiz bir üretim ve tüketim olduktan sonra her birinin aslında doğal yaşama aynı oranda zarar verdiği çıkıyor. Vegan da olsanız tükettiğiniz ürünler %100 doğal olmadıkça toprak biyotasına; pek çok memelinin, kuşun ve sürüngenin yaşam alanına müdahale edilmesine sebep olarak ekolojik dengeye bir şekilde zarar veriyorsunuz.