cagdas10Güncelleme
Defansif Futbolla Kolay Kolay Maç Alınmaz, Beraberlik Dahi Elde Edilemez
İstisnalar elbette kaideyi bozmaz. Dünya futbol tarihinde, çok güçlü takımlara karşı sağlam bir defans yaparak istediğini elde eden takımlar bulunuyor. Fakat bunlar o kadar az ki, defansif futbol oynayarak skorun korunması; galibiyet elde edilmesi ya da beraberliğin yakalanmasının pek mümkün olmayacağı ortaya çıkıyor. Jose Mourinho'nun çalıştırdığı dönemin İnter'i, Barcelona ile oynadığı şampiyon ligi maçında gerçekten akıl almaz bir defans yapmış; İspanyol ekibinin kendi orta sahasının bile görünmediği 90 dakika içinde İnter, Barcelona’yı devirmişti. Ancak bunlar futbol tarihinde çok az görünen olaylardır. Yine de çoğu teknik direktör hala güçlü defansı olan bir takım oluşturarak istediklerini elde edeceklerini inatla düşünüyorlar. Fakat kapanan takımların aslında kendi kalelerini adeta deneme tahtasına dönüştürdüklerinin pek farkında değiller. Nitekim ofansif oynayan takımlar bu şekilde daha fazla atak gerçekleştirme şansını buluyor ve sonunda mutlaka bir şekilde golü buluyor. O yüzden defans yapmanın yalnızca topu karşı takıma vermek olmadığı artık aktif olarak sahaya yansımalıdır. Özellikle Anadolu takımları büyük İstanbul takımlarına karşı birbirinden farklı örnekleri olmasına rağmen, inatla defans yaparak beraberlik veya galibiyet çıkarmaya çalışıyorlar. Fakat dediğim gibi istisnalar dışında %90 oranında bu durum tutmuyor. Ondan sonra dünyadaki bütün defans yapan takımlar golü yemesiyle birlikte yeniden saldırıp gol atmaya çalışıyorlar. Bu tür bir sisteme dayalı mantığa alışmış olan teknik direktörler, artık bakış açılarını değiştirmeli; defansı hem topla hem de topsuz şekilde karşı takıma baskı kurarak yapması gerektiğinin farkına varmalıdır. Elbette oyuncu kalitesi de burada büyük bir önem taşıyor. Ancak yine de ne olursa olsun kaliteli veya kalitesi düşük oyuncularla defans yapıldığı zaman, istenilen pek fazla elde edilemiyor. Saygılar...
cagdas10Güncelleme
Defansif Futbolla Kolay Kolay Maç Alınmaz, Beraberlik Dahi Elde Edilemez
İstisnalar elbette kaideyi bozmaz. Dünya futbol tarihinde, çok güçlü takımlara karşı sağlam bir defans yaparak istediğini elde eden takımlar bulunuyor. Fakat bunlar o kadar az ki, defansif futbol oynayarak skorun korunması; galibiyet elde edilmesi ya da beraberliğin yakalanmasının pek mümkün olmayacağı ortaya çıkıyor. Jose Mourinho'nun çalıştırdığı dönemin İnter'i, Barcelona ile oynadığı şampiyon ligi maçında gerçekten akıl almaz bir defans yapmış; İspanyol ekibinin kendi orta sahasının bile görünmediği 90 dakika içinde İnter, Barcelona’yı devirmişti. Ancak bunlar futbol tarihinde çok az görünen olaylardır. Yine de çoğu teknik direktör hala güçlü defansı olan bir takım oluşturarak istediklerini elde edeceklerini inatla düşünüyorlar. Fakat kapanan takımların aslında kendi kalelerini adeta deneme tahtasına dönüştürdüklerinin pek farkında değiller. Nitekim ofansif oynayan takımlar bu şekilde daha fazla atak gerçekleştirme şansını buluyor ve sonunda mutlaka bir şekilde golü buluyor. O yüzden defans yapmanın yalnızca topu karşı takıma vermek olmadığı artık aktif olarak sahaya yansımalıdır. Özellikle Anadolu takımları büyük İstanbul takımlarına karşı birbirinden farklı örnekleri olmasına rağmen, inatla defans yaparak beraberlik veya galibiyet çıkarmaya çalışıyorlar. Fakat dediğim gibi istisnalar dışında %90 oranında bu durum tutmuyor. Ondan sonra dünyadaki bütün defans yapan takımlar golü yemesiyle birlikte yeniden saldırıp gol atmaya çalışıyorlar. Bu tür bir sisteme dayalı mantığa alışmış olan teknik direktörler, artık bakış açılarını değiştirmeli; defansı hem topla hem de topsuz şekilde karşı takıma baskı kurarak yapması gerektiğinin farkına varmalıdır. Elbette oyuncu kalitesi de burada büyük bir önem taşıyor. Ancak yine de ne olursa olsun kaliteli veya kalitesi düşük oyuncularla defans yapıldığı zaman, istenilen pek fazla elde edilemiyor. Saygılar...
cagdas10Güncelleme
Defansif Futbolla Kolay Kolay Maç Alınmaz, Beraberlik Dahi Elde Edilemez
İstisnalar elbette kaideyi bozmaz. Dünya futbol tarihinde, çok güçlü takımlara karşı sağlam bir defans yaparak istediğini elde eden takımlar bulunuyor. Fakat bunlar o kadar az ki, defansif futbol oynayarak skorun korunması; galibiyet elde edilmesi ya da beraberliğin yakalanmasının pek mümkün olmayacağı ortaya çıkıyor. Jose Mourinho'nun çalıştırdığı dönemin İnter'i, Barcelona ile oynadığı şampiyon ligi maçında gerçekten akıl almaz bir defans yapmış; İspanyol ekibinin kendi orta sahasının bile görünmediği 90 dakika içinde İnter, Barcelona’yı devirmişti. Ancak bunlar futbol tarihinde çok az görünen olaylardır. Yine de çoğu teknik direktör hala güçlü defansı olan bir takım oluşturarak istediklerini elde edeceklerini inatla düşünüyorlar. Fakat kapanan takımların aslında kendi kalelerini adeta deneme tahtasına dönüştürdüklerinin pek farkında değiller. Nitekim ofansif oynayan takımlar bu şekilde daha fazla atak gerçekleştirme şansını buluyor ve sonunda mutlaka bir şekilde golü buluyor. O yüzden defans yapmanın yalnızca topu karşı takıma vermek olmadığı artık aktif olarak sahaya yansımalıdır. Özellikle Anadolu takımları büyük İstanbul takımlarına karşı birbirinden farklı örnekleri olmasına rağmen, inatla defans yaparak beraberlik veya galibiyet çıkarmaya çalışıyorlar. Fakat dediğim gibi istisnalar dışında %90 oranında bu durum tutmuyor. Ondan sonra dünyadaki bütün defans yapan takımlar golü yemesiyle birlikte yeniden saldırıp gol atmaya çalışıyorlar. Bu tür bir sisteme dayalı mantığa alışmış olan teknik direktörler, artık bakış açılarını değiştirmeli; defansı hem topla hem de topsuz şekilde karşı takıma baskı kurarak yapması gerektiğinin farkına varmalıdır. Elbette oyuncu kalitesi de burada büyük bir önem taşıyor. Ancak yine de ne olursa olsun kaliteli veya kalitesi düşük oyuncularla defans yapıldığı zaman, istenilen pek fazla elde edilemiyor. Saygılar...
atas0811Güncelleme
Galatasaray Savunma ve Gol
Geçtiğimiz hafta sık sık eleştirilip, konuşulan konu olan Galatasarayımızın forvet transfer etmesi konusunda başkanımız Mustafa Cengiz kendi hatasını kabul etti. Ve en az ara transfer dönemine kadar bu kadroyla Galatasarayımızı desteklemeye devam edeceğiz. Bana kalırsa şu durum ve şartlar düşünüldüğünde, forvet falan hikaye (tabi ki bende isterim rakip defansların korkacağı ve rakip defansı parçalayan bir forvet ama artık el mahkum), aslolan gol yememeyi öğrenebilmesi gerekiyor takımımızın, bu kadro ve oyun planıyla. Etkili bir santraforumuz yok ama gol yollarında etkili, hücuma destek vermekle kalmayıp direk yardımcı golcülük yapan orta sahamız mevcut. Zorlu deplasman maçları ve ŞL de gerekirse Fernando Donk Ndiaye üçlüsünü beraber oynatabilir ve böylelikle etkili savunma yapabilir takımımız. Defans yaparken Donk stoperlerin arasına girecektir, hücum yaparken de kanat beklerin desteklemesiyle Emre, Garry, Henry, Feghouli, Sinan, Muğdat, Eren v.d. (hangi üçlüyü oynatırsa) etkili bir üçlü hücum yapılabilir. Bu zamanda ve şartlarda yapacağımız tek şey çok sevdiğimiz ve her zaman desteklediğimiz takımımızı "HAYKIRACAK NEFESİM KALMASA BİLE" DESTEKLEMEK.
atas0811Güncelleme
Galatasaray Savunma ve Gol
Geçtiğimiz hafta sık sık eleştirilip, konuşulan konu olan Galatasarayımızın forvet transfer etmesi konusunda başkanımız Mustafa Cengiz kendi hatasını kabul etti. Ve en az ara transfer dönemine kadar bu kadroyla Galatasarayımızı desteklemeye devam edeceğiz. Bana kalırsa şu durum ve şartlar düşünüldüğünde, forvet falan hikaye (tabi ki bende isterim rakip defansların korkacağı ve rakip defansı parçalayan bir forvet ama artık el mahkum), aslolan gol yememeyi öğrenebilmesi gerekiyor takımımızın, bu kadro ve oyun planıyla. Etkili bir santraforumuz yok ama gol yollarında etkili, hücuma destek vermekle kalmayıp direk yardımcı golcülük yapan orta sahamız mevcut. Zorlu deplasman maçları ve ŞL de gerekirse Fernando Donk Ndiaye üçlüsünü beraber oynatabilir ve böylelikle etkili savunma yapabilir takımımız. Defans yaparken Donk stoperlerin arasına girecektir, hücum yaparken de kanat beklerin desteklemesiyle Emre, Garry, Henry, Feghouli, Sinan, Muğdat, Eren v.d. (hangi üçlüyü oynatırsa) etkili bir üçlü hücum yapılabilir. Bu zamanda ve şartlarda yapacağımız tek şey çok sevdiğimiz ve her zaman desteklediğimiz takımımızı "HAYKIRACAK NEFESİM KALMASA BİLE" DESTEKLEMEK.
atas0811Güncelleme
Galatasaray Savunma ve Gol
Geçtiğimiz hafta sık sık eleştirilip, konuşulan konu olan Galatasarayımızın forvet transfer etmesi konusunda başkanımız Mustafa Cengiz kendi hatasını kabul etti. Ve en az ara transfer dönemine kadar bu kadroyla Galatasarayımızı desteklemeye devam edeceğiz. Bana kalırsa şu durum ve şartlar düşünüldüğünde, forvet falan hikaye (tabi ki bende isterim rakip defansların korkacağı ve rakip defansı parçalayan bir forvet ama artık el mahkum), aslolan gol yememeyi öğrenebilmesi gerekiyor takımımızın, bu kadro ve oyun planıyla. Etkili bir santraforumuz yok ama gol yollarında etkili, hücuma destek vermekle kalmayıp direk yardımcı golcülük yapan orta sahamız mevcut. Zorlu deplasman maçları ve ŞL de gerekirse Fernando Donk Ndiaye üçlüsünü beraber oynatabilir ve böylelikle etkili savunma yapabilir takımımız. Defans yaparken Donk stoperlerin arasına girecektir, hücum yaparken de kanat beklerin desteklemesiyle Emre, Garry, Henry, Feghouli, Sinan, Muğdat, Eren v.d. (hangi üçlüyü oynatırsa) etkili bir üçlü hücum yapılabilir. Bu zamanda ve şartlarda yapacağımız tek şey çok sevdiğimiz ve her zaman desteklediğimiz takımımızı "HAYKIRACAK NEFESİM KALMASA BİLE" DESTEKLEMEK.
Fenerbahçe'nin Stoper Sorunu
Fenerbahçe'de her anlamda büyük değişikliklere gitmeyi planlayan Ali Koç, ilk olarak teknik direktörü değiştirerek başladı. Taraftara büyük umut veren başkan yeni transferler yaparak 3 genç ve potansiyelli ismi kadroya katarak geleceğe yönelik güzel iş başardı. Son transfer santrafor Slimani'den sonra takıma birde stoper şart olduğu bariz ortada. Gündemde 3 isim var. Kendi görüşlerimi katarak bu 3 ismi yorumlayacağım. 1-) Martins Indi; 26 yaşındaki Hollandalı stoper Feyenoord, Porto ve Stoke Cıty formalarını giydi. 26 yaşında olması ve Avrupa'da kaliteli denebilecek takımlarda forma giymesi artı yönü olarak gösterilebilir. Değeri 10.000.000 EURO. Fakat kiralanırsa daha uyguna gelir. 2-)Kara Mbodj; 28 yaşındaki Senegalli, defansif ortasaha ve defans pozisyonlarında görev yapıyor. Daha önce Genk, Tromso ve Diambars takımlarında görev alan futbolcu şuan Anderlecht takımında bulunuyor. Ön libero özelliğide bulunan tecrübeli oyuncunun değeri 7.000.000 EURO. 3-)Mateo Musacchio; 27 yaşındaki Arjantinli milli futbolcu daha önce River Plate, Villereal ve Milan formalarını giydi. Şuan sözleşmesi Milan'da. Değeri 12.500.000 EURO. Benim tercihim, tecrübesi, yaşı, forma giydiği takımlar dolayısıyla Martins Indi. Hem genç sayılabilecek bir yaşta, hemde Fenerbahçe takımının finansal olarak zor günler geçirdiği dönemde kulübü çok zora sokmayacak bir bütçeye anlaşılabilir.
Fenerbahçe'nin Stoper Sorunu
Fenerbahçe'de her anlamda büyük değişikliklere gitmeyi planlayan Ali Koç, ilk olarak teknik direktörü değiştirerek başladı. Taraftara büyük umut veren başkan yeni transferler yaparak 3 genç ve potansiyelli ismi kadroya katarak geleceğe yönelik güzel iş başardı. Son transfer santrafor Slimani'den sonra takıma birde stoper şart olduğu bariz ortada. Gündemde 3 isim var. Kendi görüşlerimi katarak bu 3 ismi yorumlayacağım. 1-) Martins Indi; 26 yaşındaki Hollandalı stoper Feyenoord, Porto ve Stoke Cıty formalarını giydi. 26 yaşında olması ve Avrupa'da kaliteli denebilecek takımlarda forma giymesi artı yönü olarak gösterilebilir. Değeri 10.000.000 EURO. Fakat kiralanırsa daha uyguna gelir. 2-)Kara Mbodj; 28 yaşındaki Senegalli, defansif ortasaha ve defans pozisyonlarında görev yapıyor. Daha önce Genk, Tromso ve Diambars takımlarında görev alan futbolcu şuan Anderlecht takımında bulunuyor. Ön libero özelliğide bulunan tecrübeli oyuncunun değeri 7.000.000 EURO. 3-)Mateo Musacchio; 27 yaşındaki Arjantinli milli futbolcu daha önce River Plate, Villereal ve Milan formalarını giydi. Şuan sözleşmesi Milan'da. Değeri 12.500.000 EURO. Benim tercihim, tecrübesi, yaşı, forma giydiği takımlar dolayısıyla Martins Indi. Hem genç sayılabilecek bir yaşta, hemde Fenerbahçe takımının finansal olarak zor günler geçirdiği dönemde kulübü çok zora sokmayacak bir bütçeye anlaşılabilir.
Fenerbahçe'nin Stoper Sorunu
Fenerbahçe'de her anlamda büyük değişikliklere gitmeyi planlayan Ali Koç, ilk olarak teknik direktörü değiştirerek başladı. Taraftara büyük umut veren başkan yeni transferler yaparak 3 genç ve potansiyelli ismi kadroya katarak geleceğe yönelik güzel iş başardı. Son transfer santrafor Slimani'den sonra takıma birde stoper şart olduğu bariz ortada. Gündemde 3 isim var. Kendi görüşlerimi katarak bu 3 ismi yorumlayacağım. 1-) Martins Indi; 26 yaşındaki Hollandalı stoper Feyenoord, Porto ve Stoke Cıty formalarını giydi. 26 yaşında olması ve Avrupa'da kaliteli denebilecek takımlarda forma giymesi artı yönü olarak gösterilebilir. Değeri 10.000.000 EURO. Fakat kiralanırsa daha uyguna gelir. 2-)Kara Mbodj; 28 yaşındaki Senegalli, defansif ortasaha ve defans pozisyonlarında görev yapıyor. Daha önce Genk, Tromso ve Diambars takımlarında görev alan futbolcu şuan Anderlecht takımında bulunuyor. Ön libero özelliğide bulunan tecrübeli oyuncunun değeri 7.000.000 EURO. 3-)Mateo Musacchio; 27 yaşındaki Arjantinli milli futbolcu daha önce River Plate, Villereal ve Milan formalarını giydi. Şuan sözleşmesi Milan'da. Değeri 12.500.000 EURO. Benim tercihim, tecrübesi, yaşı, forma giydiği takımlar dolayısıyla Martins Indi. Hem genç sayılabilecek bir yaşta, hemde Fenerbahçe takımının finansal olarak zor günler geçirdiği dönemde kulübü çok zora sokmayacak bir bütçeye anlaşılabilir.
Sezon Öncesi Galatasaray Raporu (1)
Geçen sezon Fatih Terim'in gelmesinin ardından muazzam bir ivme yakalayarak şampiyonluğu yakalayan Galatasaray'da, sezon öncesi hazırlığının da Fatih Terim önderliğinde yapılması taraftarlar tarafından heyecan ile bekleniyordu. Lakin hazırlık karşılaşmalarında ve kupa mücadelesinde Fatih Terim de taraftarlar da istediğini göremedi. Tabii ki hazırlık maçları ve sezonun ilk maçı bir ölçek değil lakin Galatasaray'da bir şeylerin yolunda gitmediği bariz bir şekilde ortada. Öncelikle bu sorun savunmanın göbeğindeki ikilide başlıyor. Geçen sezon Fatih Terim'in yaptığı en önemli hamle Denayer'i Serdar'ın yanına monte edip Maicon'u kulübeye çekmek oldu. Maicon golcü bir stoper 'tackling' yeteneği de başarılı ama çok ağır kaldığı için tek bir hakkı var eğer o müdahale başarılı olmaz ise sonuç ya faul oluyor ya da rakip oyuncu Maicon'u geçip gol pozisyonuna giriyor. Fatih Terim bu riske girmeyip atikliği ve pozisyon önsezisi yüksek olan Denayer ile devam etti geçtiğimiz sezonda. Fakat bu sezon hala stoper sorununu çözemedi Galatasaray ve kupa maçında da gördüğümüz üzeri Manu Galatasaray stoperlerinin ortasında şov yaptı resmen. Galatasaray'ın ilk yapması gereken bir an önce seri bir stoper bulmak. Manchester City'nin Denayer'i bonservisiyle vermek istemesi Galatasaray'ı zora sokan bir durum. Bu transferde Galatasaray'ın stratejisi muhtemelen transfer döneminin sonlarını beklemek olacaktır. Kaleci ve bek konusunda bu sezonu idare edebilecektir Galatasaray. Muslera yıllardır olduğu gibi bu sene de kalede güven verecektir. Bekler de ise geçtiğimiz sezonun nokta transferleri Mariano ve Nagatomo bu sene de Galatasaray'ı rahatlatacak iki isim olacak. Geçen sezon Nagatomo'nun forma garantisi vardı ama Mariano'yu arkadan Linnes çok zorlamış bazen de çalışkanlığı sayesinde formayı almıştı. Bu rekabet ikisini de yukarı çekmişti. Bu sene ise Nagatomo'nun arkasında geçtiğimiz sezonu Sevilla'da kiralık geçiren Carole olacak. Tabii ki Nagatomo formanın mutlak sahibi lakin Carole hırslı bir şekilde geri döndüyse bu Nagatomo'nun formunu da etkileyecektir...
Sezon Öncesi Galatasaray Raporu (1)
Geçen sezon Fatih Terim'in gelmesinin ardından muazzam bir ivme yakalayarak şampiyonluğu yakalayan Galatasaray'da, sezon öncesi hazırlığının da Fatih Terim önderliğinde yapılması taraftarlar tarafından heyecan ile bekleniyordu. Lakin hazırlık karşılaşmalarında ve kupa mücadelesinde Fatih Terim de taraftarlar da istediğini göremedi. Tabii ki hazırlık maçları ve sezonun ilk maçı bir ölçek değil lakin Galatasaray'da bir şeylerin yolunda gitmediği bariz bir şekilde ortada. Öncelikle bu sorun savunmanın göbeğindeki ikilide başlıyor. Geçen sezon Fatih Terim'in yaptığı en önemli hamle Denayer'i Serdar'ın yanına monte edip Maicon'u kulübeye çekmek oldu. Maicon golcü bir stoper 'tackling' yeteneği de başarılı ama çok ağır kaldığı için tek bir hakkı var eğer o müdahale başarılı olmaz ise sonuç ya faul oluyor ya da rakip oyuncu Maicon'u geçip gol pozisyonuna giriyor. Fatih Terim bu riske girmeyip atikliği ve pozisyon önsezisi yüksek olan Denayer ile devam etti geçtiğimiz sezonda. Fakat bu sezon hala stoper sorununu çözemedi Galatasaray ve kupa maçında da gördüğümüz üzeri Manu Galatasaray stoperlerinin ortasında şov yaptı resmen. Galatasaray'ın ilk yapması gereken bir an önce seri bir stoper bulmak. Manchester City'nin Denayer'i bonservisiyle vermek istemesi Galatasaray'ı zora sokan bir durum. Bu transferde Galatasaray'ın stratejisi muhtemelen transfer döneminin sonlarını beklemek olacaktır. Kaleci ve bek konusunda bu sezonu idare edebilecektir Galatasaray. Muslera yıllardır olduğu gibi bu sene de kalede güven verecektir. Bekler de ise geçtiğimiz sezonun nokta transferleri Mariano ve Nagatomo bu sene de Galatasaray'ı rahatlatacak iki isim olacak. Geçen sezon Nagatomo'nun forma garantisi vardı ama Mariano'yu arkadan Linnes çok zorlamış bazen de çalışkanlığı sayesinde formayı almıştı. Bu rekabet ikisini de yukarı çekmişti. Bu sene ise Nagatomo'nun arkasında geçtiğimiz sezonu Sevilla'da kiralık geçiren Carole olacak. Tabii ki Nagatomo formanın mutlak sahibi lakin Carole hırslı bir şekilde geri döndüyse bu Nagatomo'nun formunu da etkileyecektir...
Sezon Öncesi Galatasaray Raporu (1)
Geçen sezon Fatih Terim'in gelmesinin ardından muazzam bir ivme yakalayarak şampiyonluğu yakalayan Galatasaray'da, sezon öncesi hazırlığının da Fatih Terim önderliğinde yapılması taraftarlar tarafından heyecan ile bekleniyordu. Lakin hazırlık karşılaşmalarında ve kupa mücadelesinde Fatih Terim de taraftarlar da istediğini göremedi. Tabii ki hazırlık maçları ve sezonun ilk maçı bir ölçek değil lakin Galatasaray'da bir şeylerin yolunda gitmediği bariz bir şekilde ortada. Öncelikle bu sorun savunmanın göbeğindeki ikilide başlıyor. Geçen sezon Fatih Terim'in yaptığı en önemli hamle Denayer'i Serdar'ın yanına monte edip Maicon'u kulübeye çekmek oldu. Maicon golcü bir stoper 'tackling' yeteneği de başarılı ama çok ağır kaldığı için tek bir hakkı var eğer o müdahale başarılı olmaz ise sonuç ya faul oluyor ya da rakip oyuncu Maicon'u geçip gol pozisyonuna giriyor. Fatih Terim bu riske girmeyip atikliği ve pozisyon önsezisi yüksek olan Denayer ile devam etti geçtiğimiz sezonda. Fakat bu sezon hala stoper sorununu çözemedi Galatasaray ve kupa maçında da gördüğümüz üzeri Manu Galatasaray stoperlerinin ortasında şov yaptı resmen. Galatasaray'ın ilk yapması gereken bir an önce seri bir stoper bulmak. Manchester City'nin Denayer'i bonservisiyle vermek istemesi Galatasaray'ı zora sokan bir durum. Bu transferde Galatasaray'ın stratejisi muhtemelen transfer döneminin sonlarını beklemek olacaktır. Kaleci ve bek konusunda bu sezonu idare edebilecektir Galatasaray. Muslera yıllardır olduğu gibi bu sene de kalede güven verecektir. Bekler de ise geçtiğimiz sezonun nokta transferleri Mariano ve Nagatomo bu sene de Galatasaray'ı rahatlatacak iki isim olacak. Geçen sezon Nagatomo'nun forma garantisi vardı ama Mariano'yu arkadan Linnes çok zorlamış bazen de çalışkanlığı sayesinde formayı almıştı. Bu rekabet ikisini de yukarı çekmişti. Bu sene ise Nagatomo'nun arkasında geçtiğimiz sezonu Sevilla'da kiralık geçiren Carole olacak. Tabii ki Nagatomo formanın mutlak sahibi lakin Carole hırslı bir şekilde geri döndüyse bu Nagatomo'nun formunu da etkileyecektir...