''Oniomania ihtiyara'' Türk tipi spor kulübü yöneticilerinde görülen bir çeşit kompulsif satın alma hastalığıdır.  Üç büyükler dediğimiz kulüplerin yöneticilerinde daha sık gözlemlenir. Bu hastalığa tutulan yöneticilerimiz, beynelmilel kariyere sahip emekliliğe yakın bonservisi elinde yahut düşük olan  futbolculara yüklü miktarda maaş ödeyerek uzun süreli kontrat imzalatır.Talep edilmesi halinde futbolcuya hiç çekinmeden imza parası adı altında emeklilik ikramiyelerini bahşederler. 

 Hastalığın oluşmasında ; dünya çapında büyük futbolcuların 3 büyüklere transfer edildiği konusunda yalan haber yapan basın organlarının etkisine kapılıp muhakeme yeteneğini kaybederek yönetimi gazlayan taraftar grupları, yöneticilerin başarısızlıklarını bu gibi transferlerle tribüne oynayarak örtbas edebilmeyi dilemesi, yöneticilerin yaş problemlerindeki  trajikomik performansı ve kur farklarını öngöremedikleri baz alındığında temel matematik donanımlarından (dört işlem) yoksun olmaları, çilek ve çilek transfer ifadelerinden saplantılı bir şekilde haz duyan futbolseverler, yine yöneticilerin eylemlerini denetlenememesi, taraftarın kendisine verilen gündemin dışına çıkıp maddi manevi desteklediği kulübün haklarını koruyabileceği demokratik anlayışın olmayışı, gerekli para akışını sağlayabilmek için ffp'nin bile oyuncu transferi olarak gösterilerek legalleştirilip delinebilmesi aktif rol oynar. 

Eğer zamanında müdahale edilmezse tüm mal varlığının yitimiyle ve İstanbul'un vadesi dolmuş futbolcuların tatil merkezi haline gelmesiyle sonuçlanabilir. Ben bir psikolog adayı ve bir futbolsever olarak uyarıyorum. Büyük takımlar altyapılarıyla, ekonomileriyle, oyun felsefeleriyle büyük takım olurlar, futbola sırt çevirip son kez ismiyle vurgun peşinde olan iş ahlakından yoksun amcalara büyük paralar ödeyerek değil. Taraftarlar takımlarına sahip çıkmalılar, bu kulüpler bizim tutkumuzun mozaik taşları bizim heyecanımız, üzüntümüz,sevincimiz. Kimsenin babasının malı değil.