2 hafta önce hem Galatasaray hem de Fenerbahçe'nin puan kaybetmesi ile altın tepsi de siyah beyazlıların önüne kadar gelen ve hepimizin "al da diğerlerinin önüne at-la" dediğimiz ancak altın tepsinin altın tepkiye dönüştüğü bir süreç yaşadık.
Ardından Genk yenilgisi, yuhalamalar, tezahüratlar derken kendimizi Anti Oğuzhancı olarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gibi inanılmaz özel bir günde (Teşekkürler Mustafa Kemal ATATÜRK) Rizespor karşısında bulduk. Ama ne bulmak... Bir yandan Fenerbahçe kaybetmiş onları Bank Asya yayın gelirleri tedirginliği basmış. Öte yandan da Galatasaray kaybetmiş ve forvet için kariyer net'e ilan çıkmışlar... Bu sefer altın tepsi değil kesinlikle yakut, safir karışımı enteresan bir tepsi dedik kendi kendimize...
Diğer taraftan da Kimse gitmez abi yeaaagh bu maçacılar da yanıldı artısını söylemek gerekirse. Herkes olması gerektiği yerdeydi. Beşiktaş'ın tepe taklak olmasını isteyenlerde ellerini kavuşturmuş geri sayıyordu. Ama olmadı.
E tabi bugün bayramdı. Tribünler bayraklarla doldu. Her yan kırmızı beyaz. Tepki olmaz, destek olur dercesine hep bir ağızdan BEŞİKTAŞ! Hep bir ağızdan İZMİR MARŞI söylendi. Düdük çaldı. Üçlü dalgalandı her zamankinden daha yüksek bir sesle...
Maçı konuşmaya gerek yok bence... Gerçekten yok! 4-1'in nesini anlatacaksın. Ayrıca maçların teknik taktik analizi çok bilmediğim girmekte istemediğim bir konu. :) (Bilenler, düşünenler, yorumlayanlar lütfen yorum kısmına katkıda bulunsun tek tek okuyalım bilgimiz dahilinde de tartışalım...) Ha Mustafa Pektemek derseniz Quaresma derim. Ayağının dışı canımın içi derim. Onun bir önceki Genk maçında yuhalanmasını çok içerledim derim. Kurunun yanında yaş ta yandı derim. Yıllardır bu kadar aidiyet duygusu Türk oyunculardan bile fazla olan, armasına, formasına aşık arada sırada kötü oynama, kötü vurma hakkına en çok sahip olan bu Portekizli dünya yıldızına çok büyük haksızlık edildi derim. Derim de derim. Bana laf ederseniz de istatistiklere bakın, o çok sevdiğiniz Oğuzhan, 150 milyon euro eder dediğiniz genç Oğuzhan ile 36 yaşına yaklaşan Quaresma'nın takıma katkılarını gollerini asistlerini bir kağıda yazında karşılaştırın derim. Ve son olarak Adalet duygusu son derecek yüksek olan Beşiktaş taraftarının zaman zaman ayarı kaçırdığını söylerim.
Genk maçında gereken sitemin edildiği ancak birazcık ta olsa ayarın kaçırıldığı bir gerçektir. Ha Rizespor maçı ile Beşiktaş fabrika ayarlarına geri dönmüştür kesin etkili bir antibiyotiktir tribün tepkisi buna hiçbir şey söyleyemem. Hele hele Beşiktaş'ta oynuyorsanız... Bunda taraftarın payı yüzde 99,9'dur. Ama Fikret Orman başkanımız "yadırgadım yapılan tezahüratları" dese de taraftarların transferlerden dolayı yadırgadıkları konuları sorsalar herhalde anlatmakla bitmez derim.
Son olarak Karius'un maç sonu açıklamasının en gerçekçi açıklama olduğunu yazmak isterim.
"Hep bu skorlarla maçları bitirmemiz lazım. Neticede rakip 10 kişi idi. Çok ta abartmamak lazım...!"
Yorumlar