Özellikle bu yazının kaleme alındığı tarih itibarı ile (01.09.2018) 18 - 24 yaşında olan nesil teknolojinin içine doğdu desek yeridir. "Bizim zamanımızda" girizgahı ile başlayan cümleleri kurmaktan ve duymaktan nefret ederim ama yeri gelmişken kurmak istedim. 1978 doğumlu olan ben (yaş 42, 41 kere maşallah diyelim please :) ) 18 yaşındayken sene 1996 idi ve o çağdaki en teknolojik aletler sırasıyla amiga500 veya comodore 64 bilgisayar, renkli büyük ekran tüplü televizyon, telsiz ev telefonu idi. Hatta açık alanda 500 metre kapsama alanına sahip olan Senao marka telsiz telefonları dahi ağzımız bir karış açık izlerdik.
Hey gidi günler hey (aslında bu cümleden de nefret ederim ama neyse). Şuan tanrım bağışlar ise 3 kız çocuğu sahibiyim. En büyüğü 2009, ortancası 2010, en küçüğü ise 2011 doğumlu. Üçünün de tableti var. Aslında almayacaktım ama tüm arkadaşlarının olunca istiyorlar. Mecbur kalıyorsunuz. Büyük ile ortanca benimle "anne orta okula giderken telefon alacağız bana değil mi?" müzakerelerine başladılar bile :)
"E hadi Canan konuya gireceksen gir, uzattıkça uzattın" dediğinizi duyar gibi oluyorum :) Haklısınız uzatmayayım daha fazla. Demem o ki teknolojinin içine doğan bu kuşak kullandığımız internetin içeriğini hem tüketen hem de üreten taraf. Başka bir deyişle internet üretirken tüketilebilen, tüketirken üretilebilen nadir mecralardan. Mesela güzel bir yazıyı okuyup tükettiğimizde bir soru sorarak yada o yazıya bir yorum yaparak üretime de destek veriyoruz.
Birçoğumuz sözlük sitelerinde, bloglarda, sosyal medya mecralarında, video stream sitelerinde içerik üretiyoruz ve bu içeriği üretirken de genelde birilerine para kazandırıyoruz. Daha profesyonellerimiz ise kendi bloglarını yada video kanallarını kurarak adsense, bumerang gibi kanallardan gelir elde etme peşine düşüyor. Burada da maalesef ki reklam sağlayan platformların acımasız komisyonlarına kurban oluyoruz ve genelde oldukça yüksek trafiğe oldukça düşük kazançlar elde ederek bir müddet sonra bu işten vazgeçiyoruz.
İşte tam da bu esnada scorum tarzı siteler imdadımıza yetişiyor. Bize diyor ki "sen bugüne kadar ister istemez içerik üretiyordun ya, hah işte biz sana bu içerikten para ödeyeceğiz, yanaş böyle"
Teklif yukarıdaki paragraf gibi olunca da dayanılmaz oluyor elbette. Neticede ister spor camiasına bakın, ister ana haberlere, ister çok tıklanan sitelere... Ayağınızın türabı olamayacak kişiler birçok akrabasal nedenler yada paralı kalem olamaları nedeni ile oraları işgal etmişler. Adam sporun "s"sini bilmez, hayatında maça gitmiş mi şüpheli ama ciddi bir televizyon programında spor yorumculuğu yapıyor... Örnek tanıdık geldi değil mi Neyse isim vererek başımı belaya sokmadan bu paragrafı da bitireyim :)
Konvansiyonel medya tüm yayın organları ile zor duruma girdi. Zira 80 yıldır yazılı yayın yapan Newsweek yazılı baskısına son verdi, Ciner gurubu dergilerini basmayı bıraktı, televizyon rating ölçümleri yerlerde, dizileri yayın saatinde değil alternatif platformlardan izliyoruz... Gibi gibi gibi. Hatta artık tüm tv ve gazete haber merkezlerinin whatsapp ihbar hattı var. Vatandaşın cep telefonu ile çektiği haberlere rağbet büyük. Gün geçmiyor ki anahaberlerde 2-3 vatandaş haberi çıkmasın.
Kısacası sizin halk olarak ürettiğiniz içerik çok önemli. Sabah haber sitesi okumadan sosyal medyaya bakıp günlük gelişmeleri takip etmiyor musunuz? E o içerikleri siz oluşturmuyor musunuz? Peki bundan neden para kazanmıyorsunuz?
Scorum doğru kullanılırsa "niche" olarak işe eğilmiş, özgür, para kazandıran bir platform. Ama kötü bir haberim var burası günler içinde milyonlar kazanacağınız bir yer değil. Yani eğer siz "ben 3-5 içerik paylaşayım sonra dolar milyoneri olurum" gibi pembe bir amerikan rüyası görüyorsanız ne olur kendinizi çimdikletin. Zira bu rüyanın sonu hüsran.
"Peki Canan Abla (ablayım. Evet.) biz bu Scorum'dan nasıl para kazanırız?" diye soruyorsunuz değil mi? Hadi bu sorulara cevap vermeye başlayalım.Scorum'a Hobi Olarak Başlayın
Scorum'a Hobi Olarak Başlayın
Öncelikle bu işe hobi olarak başlayın. Zaten tüm sosyal platformlarda gerek uzun yazılarla, gerekse yazılara yaptığınız yorumlarla içeriği siz oluşturuyorsunuz. İşte bu içerikleri burada oluşturun. Sakın "kalk temel parayı bulduk" diye yaron işi bırakmayın :)
2) İstikrarlı Olun
Scorum'a hergün mutlaka girin. Günde 1 saat ise bir saat, 2 saat ise iki saat. Asıl işlerinizi ve aile yaşantınızı etkilemeyecek bir zaman dilimi belirleyin ve bu siteye dünyaya meteor düşmediği takdirde girin. Yorum yapın, içerik paylaşın.
3) Gün İçinde Konu Belirleyin
Akşam Scorum'da paylaşacağınız içeriğin konusunu gündüz düşünün. Ana başlıklarını bir kağıda yada akıllı telefonunuza not alın. Akıllı telefonunuz yoksa mesaj olarak kaydedin. Akşam bu başlıklarla kaliteli içerik üretin. Unutmayın gündüz kaydetmediğiniz bir başlık yada ayrıntı akşam klavye başına geçtiğinizde aklınızdan uçabilir.
4) Kesinlikle Özgün Olun
Scorum neticesinde arama motorları tarafından algılanması,önerilmesi, üyesi olmayanlarında okuması gereken bir platform. Bu yüzden SEO (Search Engine Optimization) kuralları gereği özgün olmak gerekir. A sitesi yayınlanmış kaliteli bir yazıyı paylaşmak sitenin arama motorları (Google, Bing, Yandex v.b.) gözündeki kalitesini düşürüp o sitelerdeki sonuçlar arasında yer almasını engelleyebilecekken, sizin yazdığınız daha az kaliteli (bakın kalitesiz çöp yazı demedim, daha az kaliteli dedim) bir yazı bu arama motorlarında görünmeyi sağlayacaktır.
5) Sosyal Medya Hesaplarında Beğendiğiniz Yazıları ve Kendi Yazılarını Paylaşın
Scorum nekadar çok kişiye ulaşırsa okadar başarılı olacak, para kazanacak ve para aktaracaktır. İnternette popülerlik parayı getirir. Mesela ben bir konu için araştırma yaparken mutlaka arama motoruna aradığım kelime sonuna "ekşi" yazarak ekşi sözlüğe, "wikipedia" yazarak wikipedia'ya bakarım. Çünkü orada da konusunda uzman kişiler değerli bilgiler vermiş olabilir. Eğer biz de bu platformu kaliteli ve popüler hale getirebilirsek birileri "fenerbahçe transfer scorum" yazarak bu sitedeki görüşleri de okumak isteyebilir. Bu bizim elimizde.
6) İnsanları Scorum'a Davet Edin
Bu site nekadar büyürse okadar çok kullanılır. Spor ile alakalı herkesi bu siteye davet edin. Onlar birşey yazdığında motive ve onore edin.
7) Kişisel Bloglarınızda Scroum'u Anlatın
Hemen hemen herkesin bir gmail hesabı vardır. Gmail hesabınızdan blogger alt yapısını kullanarak ücretsiz bir blog açın ve Scorum'u anlatan 3-5 makale yazın. Çok uzun olması gerekmez yazıların ama 300 kelime altına düşmesin.
8) Yazılarınızda Özgün Resim Kullanın
Özellikle Google'ın resim arama ve analiz etme botları yazı analiz etme botlarından daha kuvvetli. Sakın özgün olmayan resim kullanmayın. Gerekirse 2 resmi paint gibi bir programda birleştirin. Mesel bu siteye yazdığım ilk yazıda ben paint programı ile iki resmi birleştirip basit bir özgün resim yarattım. Merak edenler Ali Koç Bir Balon mu? yazısına tıklayıp görebilir.
9) Yazılarınıza Kaynak Varsa Kaynak Ekleyin ve Site İçi Linkleme Yapın
Yukarıdaki maddede gördüğünüz üzere site içi linkleme yapılan eski yazımı görüyorsunuz. Bir kullanıcı site içinde nekadar çok gezerse (linkten linke olabilir, başka şekilde olabilir.) Google tarzı arama motorları gözünde bu okadar iyidir. Eğer konu ile alakalı ise site içi link vermekten kaçınmayın. Eğer bir gazete haberi veya benzeri birşeye atıfta bulanacaksanız linkini mutlaka koyun. Site dışına vereceğiniz linkler kelime üzerinden olmasın ve 2 adedi geçmesin. Site içi linkler ise 3 adedi geçmesin buna dikkat edin.
10) 300 Kelimeden Az Yazılar, 30 Kelimeden Az Yorumlar Yapmayın
"300 Kelime makale kuralı" Google açık seçik söylemese de bilinen bir kuraldır. 300 kelimelik bir makale en az 2 dakikada okunur ve Google doğrulanmış kaynaklarda der ki "bir kullanıcın bir sitede en az 2 dakika geçirmesini bekleriz" Burada dikkat edilmesi gereken 300 kelime yazayım derken saçmalayıp kullanıcın siteden hemen çıkmasına neden olmamaktır. Yorum kısmının 30 kelime olması ise Google gözünde "evet bu yazıyı kullanıcı okumaya değer bulmuş ki bukadar yorum yapmış" demektir.
11) Clikbait'ten Uzak Durun, En Azından Kararında Yapın
Clikbait özellikle haber sitelerinde yapılır. Örneğin "Fenerbahçe'ye Bir Tokatta Uefa'dan" yazısı içinde çok alakasız bir içerik paylaşırsanız, yani içerik Uefa'nın cidden Fenerbahçe'ye karşı bir yaptırımı ile alakalı değilse okuyucu siteden hemen çıkacağı için hem site prestijine hem de hemen çıkma oranına(bir üst maddede açıklandı) olumsuz etki edeceğinden bu arama motorlarının kara listesine takılmamıza neden olur.
Eğer yukarıda söylediğim 11 maddeye dikkat ederseniz uzun vadede bu işten ekmek yersiniz. Bir bakmışsınız ki bir müddet sonra günde ayırdığınız bu bir saat asıl işinizden daha çok para kazandırmış olacak. İşte ozaman profesyönel bir içerik üretici olabilirsiniz. Aman dikkat edin.
Yorumlar