Ülkenin toplumsal konularına değinmeye gelmiş gibi dursam da, ilk etapta yazmak istediğim konuları kendi kafamda sistematik olarak bi düzene oturtup öyle yazmayı düşünüyorum. Ülke bazında kendimce bazı değerlendirmelerim var, önce onlara değindikten sonra bazı temel şeylere değinip tarihsel ve güncel yazılar da yazacağım. Laps diye konuya dalmak olmaz kısaca. Gelelim yazmak istediğim konuya, ülkemizde neden bisiklet kültürü yok?

Aramızda farklı ülkelere giden, farklı ülkeler hakkında araştırma yapan ya da birinci ağızdan diğer ülkeler hakkında fikir edinenler iyi bilir. Tabi burda amcasının teyzenin alamancı torununun söylediklerinden bahsetmiyorum. Erasmus için giden, ülkeyi gezmeye giden, akademik ya da iş anlamında oraya giden insanları kast ediyorum. Hollanda başta olmak üzere özellikle Avrupa ülkelerinde bisiklet kullanımı aşırı yaygındır. İnsanlar işe, okula, markete vs bisikletle gidip gelirler sık sık. Ülkemizde genelde böyle bi durumu gördüğümüz pek söylenemez. Bisiklet yollarına park eden arabalar, oraya oturup çekirdek çitleyen insanlar, yolu piknik alanına çeviren emekliler kısaca o yolları bisikletliler dışında herkesin kullanması ilk etken. Bisiklet sürenleri trafikten aforoz etme isteği, üzerlerine sürme de cabası. İki dakikalığına bi yere kilitleyip döndüğünde bisikleti bulamıyorsun mesela, bisiklet yok ki kültürü olsun? Fahiş fiyatları saymıyorum bile. Dolardaki en ufak oynama yüzünden 500 lira zam yaptıklarına şahit oldu bu gözler. El insaf diyeceğim ama biliyorum ki insaf ne gezer? Bisiklet sürene öcü gibi bakmalar var bi de. Orası apayrı bi konu, burası yeri değil. Kısaca, bisiklete o kadar para verecek gücümüz yok, o bisikleti sürecek yolumuz yok, bisikleti çaldırmayacak bi kilit henüz icat edilmedi. Geçmiş olsun.