"Takvimler 15 Aralık 1924 senesine işaret ederken dünyaya gelen milli atleti tanımayanınız yoktur sanırım" demeyi okadar çok isterdim ki...  Maalesef bunun böyle olmadığını biliyorum. Maalesef birçok efsane spor adamımız gibi Ruhi Sarıalp'de "spor tarihinden bihaber sporseverlerin olduğu dünyada" yok olup giden değerlerimizden biri... Biz sporseverler olarak bilmeliyiz ki başarı taklit edilebilen bir olgudur. Geçmişteki başarıları yinelememiz için, tarihin olumlu şekilde tekerrür etmesi için başarılı spor adamlarının kariyerini bilmeliyiz. Şimdi gelin bu milli atletimizi, başarılarını, Türk Sporu'na katkılarını yakından inceleyelim.

Askeri Okul'da Başlayıp Profesyonel Sporculuğa Uzanan Bir Yaşam

1924 senesinde doğan Ruhi Sarıalp 14 yaşında Manisa Askeri Lisesi öğrencisi iken atletizme başladı. Yaşamına ve kariyerine profesyonel sporcu olarak devam etmek gibi radikal bir karar alan Ruhi Sarıalp; o yılların atletizme oldukça ilgi gösteren camiası olan Fenerbahçe Spor Kulübü'ne dahil oldu ve gayet başarılı olduğu Askeri Okul'dan ayrıldı.

Henüz 24 yaşında iken katıldığı 1948 Yaz Olimpiyat Oyunları'nda ülkemizi "üç adım atlama" dalında temsil etmek amacı ile milli formayı giyindi. Katıldığı ilk olimpiyat tecrübesinde bronz madalya almaya hak kazanan efsane spor adamının bu başarısı 56 yıl boyunca başka bir Türk Sporcu tarafından egale edilemedi. Ta ki 2004 senesinde düzenlenen Yaz Olimpiyat Oyunları'nda başka bir milli sporcumuz olan Eşref Apak "çekiç atma" branşında bronz madalya alana kadar. Ülkemizin atletizme verdiği değeri, bu alanda ki sporcuların nekadar nadir yetiştiğini bir bronz madalyanın 56 yıl boyunca alınamamasından anlayabilirsiniz.

Sene 1950... Coğrafya Avrupa Kıtası... Şehir Belçika'nın Başkenti Brüksel... Organizasyon Avrupa Atletizm Şampiyonası... Sahnede yine milli atlet Ruhi Sarıalp... Başarı bronz madalya. İmkansızlıklar elbette had safhada. Peki günümüzde spora bu denli destek verilirken Ruhi Sarıalp'in Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda aldığı bronz madalya nezaman egale başka bir Türk Sporcu tarafından egale edildi dersiniz? Yani aynı şampiyonada kaç yıl sonra herhangi bir atletizm branşında madalya kazanıldı? Durun hemen Google'a sormayın :) Ben söyleyeyim. Tam 52 sene sonra! Yani 2002 senesinde düzenlenen Avrupa Atletizm Şampiyonası'nın 1500 metre koşusunda Süreyya Ayhan Kop altın madalya kazanana kadar atletizm dalında başka bir madalya kazanılamadı.

Peki Ruhi Sarıalp'in spor kariyeri sadece bukadar mı? Askeri okuldan ayrılıp profesyonel sporculuğu seçen Ruhi Sarıalp her Türk Erkeği gibi zorunlu askerlik görevini tamamlamak üzere silah altına alındı ve olaylar aşağıdaki gibi gelişti.

Sene 1951, aylardan Eylül. Coğrafya yine Avrupa Kıtası. Şehir İtalya'nın Başkenti Roma. Organizasyon Dünya Ordular Arası Atletizm Şampiyonası. Başarı ALTIN MADALYA!

Peki bukadar mı? Elbette değil. Eskiler bilir, malum o dönemlerde en kısa askerlik hizmeti 24 ay. Sene 1952, aylardan yine Eylül.  Coğrafya yine Avrupa Kıtası. Bu kez şehir Danimarka'nın Başkenti Kopenhag. Organizasyon tekrardan Dünya Ordular Arası Atletizm Şampiyonası. Başarı elbette ALTIN MADALYA!

Yalnızca Sporcu Değil, Bir Eğitimci, Bir Denizci, Bir Uzay Bilimci, Bir Mitoloji Uzmanı

Otuzlu yaşlarının başında geçirdiği talihsiz bir sakatlık sonucu spor yaşantısını istemeyerek de olsa noktalamak zorunda kalan Ruhi Sarıalp; Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Coast Guard Academy isimli yüksek öğrenim kurumunda öğretim görevlisi unvanı ile çeşitli dersler verdi ve bu ülkede çeşitli uzay programlarına katılarak gelişimini devam ettirdi. Amerika'da sıla hasretine dayanamayarak yurda geri dönen milli atlet İstanbul Teknik Üniversitesi Spor Akademisi'nde Spor Tarihi ve Denizcilik eğitimleri verdi. Bu üniversitede mitoloji sevdalıları ile buluşup mitoloji panelleri düzenledi. 

Sporu yaşam felsefesi, denizciliği sonuna kadar öğrenilmesi gereken bir bilim, mitolojiyi bir tutku olarak gören Ruhi Sarıalp'in "Denizde Hayatta Kalmak" konusunda kaleme aldığı "Survival" isimli kitabı hala konusunda en iyi yazılmış kitap olarak otoritelerce takdir edilir.

Ruhi Sarıalp'in Ölümü

Takvim 3 Mart 2001, yer Bergama. Ruhi Sarıalp 77 yaşında ve hala ülke gençlerine, ülke bilimine faydalı olmak için 3 cilt altında toplanacak olan "Dünya Denizcilik Tarihi" isimli kitabını hazırlamakta... Bergama dolaylarında yapılan arkeolojik kazıyı bizzat takip eden ve yazmakta olduğu kitabına katkı sağlamaya çalışan Ruhi Sarıalp'in vücudu artık taşımakta olduğu yükü kaldıramamakta...

Söz konusu kazı esnasında aniden fenalaşan Ruhi Sarıalp maalesef kaldırıldığı Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yoğun bakım birimine alınmış fakat tüm müdahalelere rağmen hayata döndürülememiştir. Ondan geriye Türk Sporcusu'nun, Türk Denizcisi'nin, Türk Arkeoloğu'nun, kısacası Türk Genci'nin öğrenebileceği şanlı bir geçmiş kalmıştır.