Tarihin en eski sporlarından birisi olarak geçen güreş Türklerin ata sporu olarak geçer. Güreşteki öncelikli amaç rakibe vurmadan yenmeye çalışmaktır.Ortaya çıktığı zamandan itibaren farklı stil ve türleri ortaya çıkmıştır. Ülkemizde yağlı ve Karakucak, Amerika'da Amerikan, Japonya'da Sumo Güreşi gibi çeşitleri bulunmaktadır.

Özellikle Osmanlı Dönemi'nde büyük önem kazanan güreşin halen ülkemizin birçok kesiminde farklı türlerde müsabakaları düzenlenmektedir. Dünya çapında ülkemiz ilk olarak 1924 Paris Olimpiyatları'nda güreş dalında temsil edildi. 1936 yılında ise Berlin Olimpiyatları'nda grekoromende olimpiyat şampiyonu Yaşar Erkan oldu. Bu tarihi başarı ile güreşteki yükselişe başlayan ülkemiz birçok Dünya, Avrupa ve Balkan Olimpiyatlarında madalyalar kazanmıştır.

Güreş denilince uluslararası literatürde minder güreşi akla gelir. Burada da belirli kurallar vardır. 9m çapındaki bir alanın üzerinde yapılan güreş müsabakasında belirli hamlelere puanlar verilir. 3'er dakikalık 2 devre süren müsabakalarda en fazla puanı alan veya rakibini mağlup eden karşılaşmayı kazanır.