Yazımın başlığı gerçekten bir garip oldu. Aklıma gelen ilk şeyi yazasım geldi. Çünkü ne zaman ülkemizde düzenlemiş olduğumuz büyük spor organizasyonları ve finalde kaybettiğimiz maçlar aklıma gelince beni bir hüzün kaplar ve pastanın son dokunuşta ki o çileği oraya koyamayışımıza hep üzülürüm. Günümüzden başlayıp eskiye doğru büyük turnuvalarda finalde kaybettiğimiz yani altın madalyalardan mahrup kaldığımız maçlardan bahsetmek istiyorum.
2019 Bayanlar Avrupa Voleybol Şampiyonası
İlk finalde kaybettiğimiz maç ise; geçen hafta ülkemizde düzenlenen Bayanlar Avrupa Voleybol Şampiyonası olmuştu. Şampiyonanın grup aşamasının bir ayağına ve finallere Ankara ev sahipliği yapmıştı.
Filenin Sultanları grup aşamasında 4 galibiyet ve bir mağlubiyet alarak grubunu ikinci olarak tamamlamıştı. Son 16 turunda Hırvatistan'ı çok zorlansak ta 3-2 yenmeyi başarmıştık. Çeyrek finalde son iki turnuvanın finalisti olan Hollanda ile karşılaştık. Hollanda bizim maça kadar rakiplerine set vermemişti. Kağıt üzerinde favori gösterilen Hollanda'yı 3-0 yenip, yarı finale kalmayı başarmıştık. Yarı final maçında güçlü bir takım olan ve şampiyonada en çok madalya toplayan Polonya ile karşılaştık. Ve onları da 3-1 yenerek finale çıkmayı başardık.
Finalde ise rakibimiz grubumuzda yenildiğimiz Sırbistan olmuştu. Sırbistan bu turnuvaya dünya bir numarası olarak geldi. Aynı zamanda son Avrupa ve Dünya Şampiyonu ve olimpiyat ikincisi ünvanları ile birlikte geldi. Gerçekten Sırbistan milli takımı çok güçlü bir ekip ve takımın en iyi oyuncuları ülkemizde voleybol oynamakta.
Maçı 3-2 kaybederek ikinci olduk. Aslında maça iyide başlamıştık. 1-0 öne de geçtik. Sonra geriye düşüp beraberliği tekrardan yakaladık fakat karar setinde maçı kaybettik. Muhteşem seyirci desteğiyle maçı almamız gerekiyordu ama maalesef olmadı. Çok heyecanlandık bu sefer olacak dedik ama yine olmadı.
2010 Erkekler Dünya Basketbol Şampiyonası
İkinci finalde kaybettiğimiz maç ise basketboldan geliyor. 12 Dev Adam, erkek basketbol tarihimizde en büyük başarımız olan 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda final oynaması. Spor tarihimizde düzenlemiş olduğumuz en büyük turnuvalardan bir tanesidir.
Milli takımımız grup aşamasında C Grubu'nu yenilgisiz lider tamamladı. Grup aşamasında 5 maçımızı da seyircimizin desteği ile zorlanmadan kazandık. Son 16 turunda ise Fransa ile karşılaştık. Her zaman bize ters gelen Fransa'yı adeta sahadan silerek 18 sayı fark ile yenmeyi başardık.
Çeyrek finalde yine bize ters gelen bir diğer takım olan Slovenya ile eşleşmiştik. Bu maçta da seyircimizin harika desteği ile Slovenya'yı sahadan silerek onları da 27 sayı fark ile yenmeyi başardık. O zaman Nba'de oynayan şimdiki basketbol federasyon başkanı olan Hidayet Türkoğlu önderliğinde 12 Dev Adam rakiplerine sahayı dar ederek maçlarını kazanmayı başarıyordu.
Yarı finalde ise rakibimiz dünyanın o zamanın en iyi üç takımından biri olan Sırbistan'dı. Maçın açık ara favorisi tabiki de Sırbistan'dı. Bizim ise tek avantajımız ise inancımız ve seyircimizin desteğiydi.
Yarı finale kadar tüm maçları evde izlemiştim. Bu maçı ise nedenini tam hatırlamıyorum ama kahvede izlemeye gitmiştim. Hayatımda izlediğim ve çok aşırı heyecanlandığım basketbol maçlarından ilk üçe giren maçlardan biridir. Kahvede aynı anda Beşiktaş'ın maçıda vardı. Çarşı Grubu taraftarları ile beraber bu maçı izlemiştik. Attığımız her baskette sanki son dakika atılan gol ile şampiyon olmuş gibi sevinmiştik.
Sırbistan maçını da son saniyelerde Kerem Tunçeri'nin attığı turnike basket ile 83-82 kazanmayı bilmiş ve ilk defa basketbol tarihimizde Dünya Basketbol Şampiyonası'nda finale çıkmayı başarmıştık. Bu maçta çok sayıda unutamadığım pozisyon var. Fakat bunlar içerisinde en önemlisi ise Kerem Tunçeri'nin basketi attığı anda spiker Murat Murathanoğlu'nun Kerem Tunçeri diye çok sayıda söylemesi unutamadığım andır.
Finalde ise rakibimiz açık ara dünyanın en iyi takımı olan ABD idi. Nba'in en iyi oyuncularından kurulu olan takımıydı. Rüya takım diye tabir edilen ABD takımı belki de bu kadrosu tarihinin en iyi ikinci takımı olabilir. İşte böyle bir takım ile karşılaşmış ve finali 64-81 kaybettik ve gümüş madalya kazandık. Bizim için kötü olanı ise yarı final maçı ile final maçının üst üste gelmesi oldu. Bir gün ara olsa belki maçı kazanabilirdik. Bu ise sadece bir tahmin. Bunu tabikide bilemeyiz.
Finalde kaybettiğimiz ABD takımı ise son yenilgisini en son 2006 yılında almıştı. Bu yazımı yazmış olduğum tarih olan 11 Eylül 2019 tarihine kadar da ABD takımı bu yenilmezlik serüvenini sürdürmeyi başardı. 13 yıllık resmi maçlarda yenilmeyen ABD'nin bu serisine 2019 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda az kalsın 12 Dev Adam olarak biz son veriyorduk. Fakat serbest atışlardaki başarısızlığımız yüzünden bu fırsatı elimizden kaçırdık. Bunu başaran takım ise Fransa olmayı başardı ve 13 yıllık yenilmezlik serüvenine son vermiş oldu.
Bu yazımı burda bitireyim. Biraz uzun oldu. İkincisi serisini de en kısa yazmayı düşünüyorum. Hatırladığım iki tane daha finalde kaybettiğimiz maç var.
Yorumlar