Kerem Balyemez adında ki yazar şunları aktarıyor:
Meslek hayatıma yeni başladığım sırada başımdan geçen bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Atandığım ilk yerdeki müdürümün yanına gittim. İlk karşılaşmamız, çok iyi bir insan, iyi niyetli bir hocamız ve abimiz. Sohbet esnasında bir anlık dalgınlıkla şunu söyledi: “Keşke Fen Bilgisi Öğretmeni gönderselerdi!”. Evet adam haklı kendince, çünkü çocukların bir yarış atı gibi yetiştirildiği ülkemizde beden eğitimi dersine ne gerek vardı. O sınav senin bu sınav benim gezen öğrencilerimiz beden eğitimi dersini mumla arar oldu. Beden eğitimi dersi kaldırılsın mı yoksa kaldırılmasın mı? Beden eğitimi dersi gerekli mi yoksa gereksiz mi? Bu soruları öğrencilere sorsak yüzde yüz olumlu yanıt alırız. Beden eğitimi dersi neden kaldırılmak isteniyor anlamak mümkün değil.
Gençlik ve Spor Bakanlığı 2020 yılına kadar 4 bin sporcu yetişecekmiş. Eğer beden eğitimi dersine gerçekten gereken önem verilseydi 10 binlerce sporcumuz olur. Bazıları diyecek ki, olayı yine beden eğitimi dersine bağladı ama gerçek bu. Oysa ki, çocukların spora başlama yaşlarının olduğu dönemlerde beden eğitimi derslerine sınıf öğretmenleri giriyor. Buradaki öğrencileri spora kim yönlendirecek? Kim bu çocukları spor kulüplerine yönlendirecek? Çoğu olimpiyat sporcumuz beden eğitimi öğretmeninin kendisini spora yönlendirdiğini röportajlarında belirtti. Maalesef ülkemizde spora önem verilmiyor! Bu durumu sürekli dile getiriyorum ve yine getireceğim. Beden eğitimi dersi artsa da yine bir şey olmaz. Asıl mesele beden eğitimi dersinin attırılması değildir, ülkemizde öncelikle okulları tesisleştirmemiz gerekir. Okullarda tesisin yetersiz olmasından dolayı yazın sıcaktan, kışın soğuktan ders işlenmiyor. Çünkü okulların tesisi yok. Tesisleri olan okullar çok az, onlarda da sıkıntı çok. Yok temizliği, yok ısıtması, yok tadilatı…. İşte ülkemizde spora verilen değer (!) Tesisleşme konusunda son yıllarda atak yapan Gençlik ve Spor Bakanlığı, okullara bir türlü giremediler. Bu iş okullara girilmedikçe başarı sağlayamazsınız. Oysa gençlik ve spor bakanlığı ile iyi bir iş birliği yapılsaydı birçok sporcu çıkacaktı. Bu bir türlü gerçekleşmedi. Bu gidişle de gerçekleşmeyecek gibi.
Geçen sayıda da belirttim Sporcu yetiştirmek için özel okullar gibi olmamız lazım. Özel okullarda birinci sınıftan on ikinci sınıfa kadar beden eğitimi derslerine beden eğitimi öğretmeni giriyor. Malzeme sıkıntısı yok, tesis sıkıntısı yok, beden eğitimine gereken önem veriliyor. Niçin biliyor musunuz? Tamamiyle duygusal! Ondan sonra gelsin başarılar. Adamlar tamamiyle işe maddi yönden baksalar da işlerini yapıyorlar. İşte biz de sporcu yetiştirmek istiyorsak bu sistemi okullara getirmeliyiz. Bakın o zaman nasıl sporcu yetişiyormuş? Nasıl başarılar geliyormuş görürüz?
Sporsuz kalmamanız dileğiyle…..
Yorumlar