Mustafa Kemal Atatürk...
Düşünceleri, bıraktığı en büyük miras. Uygulamak gerek. Uygulamak için öğrenmek. Öğrenmek için anlamak gerek. Anlamak için düşünmek. Onun gibi... Düşünmek için okumak, okumak, okumak...
M.Kemal Atatürk, dünya üzerinde hakkında en çok kitap yazılan kişilikler arasında. Sebebini çok iyi biliyoruz. Bize düşen okumak, düşünmek, anlamak, öğrenmek, uygulamak. Onu anlatan, aynı zamanda Türkiye Devleti'nin de kuruluş sürecini neredeyse tamamıyla içeren, kitapların başında kendi kaleme aldığı hepimizin bildiği Nutuk gelmektedir. Bunun dışında belki de en önemli eser olan ve Falih Rıfkı Atay tarafından yazılan Çankaya isimli eser Atatürk'ü anlamak ve kişiliği hakkında bilgi sahibi olmak için bulunmaz bir nimet niteliğindedir.
ÇANKAYA ESERİ NEDEN ÖNEMLİ ?
Bir cümleyle ; kitabın yazarı Falih Rıfkı Atay'ın M.Kemal Atatürk'ün çok yakınında bulunması ve yaşanan olaylara tanıklık etmesi bu konuda kaleme aldığı tüm eserlere çok büyük değer kazandırmıştır.
📌NOTLAR
Haber vereyim ki Atatürk ne yaptığını, ne yapacağını, kimlerle ne yapılacağını, nasıl yapılacağını, kimleri nasıl ve nerde kullanacağını bilir, pek hesaplı bir adamdı. Yapmış oldukları üzerinde istediğiniz tenkitlerde bulunabilirsiniz. Fakat kendi varmak istediğine ulaşmaktan başka bir şey düşünmeyen, dostluklarının, yakınlıklarının, sözde sırdaşlıklarının üstünde bilhassa 'kendi kendine vefalı' bir lider olduğu söz götürmez.
Bir çocukluk arkadaşı der ki:
-Bir kolağasının kızı Müjgan'ı sevmişti. Ona verirler mi idi, şüphesinde iken, yolla ananı nişanlan demişlerdi. Onurunu hiçbir şeye değişmediği için reddedilmekten, karşılık görmemekten çekinirdi. Utangaçtı. Büyük yaşlarına kadar içki bu utangaçlıktan sıyrılmasına yardım etmiştir. Kadınlara yalvaranlara kızardı. Hayali genişti. Saatlerce kendi başına düşündüğü olurdu.
Mustafa Kemal sıkılgan mizaçlı idi. İyice açılıp konuşabilmesi için bu sıkılganlığını giderecek kadar sinirlenmeli, ya bir görev heyecanı duymalı yahut içki ile silkinmeli idi.
Çeşitli zevkleri olduğu için fikir arkadaşları, olay ve eğlence arkadaşları birbirinden farklı idi.
Atatürk öldükten yıllarca sonra Kuvay-ı Milliye devrinin Kazım Karabekir, Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy gibi büyük tanınmış komutanları ile bir toplantıda:
-"Hiç birimiz olmasaydık Kurtuluş Savaşını Atatürk gene başlatırdı. Ama o olmasaydı hiç birimiz onun yaptığını yapamazdık.
Hatıralarını anlattığı sırada ben Atatürk'e sormuştum:
-Afrika'ya gidip İtalyanlarla dövüşmek faydasızdı. Bir başarı umuyor mu idiniz?
-Hayır... Fakat Enver ve arkadaşları gideceklerdi. Halk gitmeyenleri vatanseverlik görevini yapmamış sayacaktı. Sizin kahramanlığınız lafta diyecek olanlar da çoktu.
Öyle şartlar içinde Mustafa Kemal'in yaptığını yapabilecek, cesarette demiyorum belki ondan gözüpekler vardı, azminde demiyorum belki onun kadar azimli olanlar vardı, bilgi de demiyorum, şüphesiz ondan daha bilgili olanlar vardı, fakat kırk yıllık ömrümde onun liderlik dehasında hiç kimseyi tanımadım. Mustafa Kemal anasından tam gününde ve saatinde doğmuştu.
Mustafa Kemal bir millet bütün vasıtalarından mahrum edilse dahi, kendini kurtaracak vasıtaları yaratabileceğini ispat eden adamdır. Onun ilk talebesi Mussolini'dir.
M.Kemal her şeyi ve herkesi kendisine kadar herkesi zaman zaman tenkid etmiştir. Fakat on beş yıl boyunca onun hususi meclislerinde bulunanlar bilirler ki, M.Kemal İsmet Paşa'yı bütün arkadaşlarından daima üstün tutmuştur. Onun zekasına, faziletine, devlet idaresine güvenmiştir. Nice defalar:
-Çocuklar Çankaya'da rahat ediyorsam, İsmet sayesindedir, demiştir. Bu sözü duymayan Çankaya davetlileri arasında parmakla gösterilir.
Yorumlar