HAYAT NEDİR??
Bir gün zengin bir iş adamının yolu küçük bir köye düşmüş.İş adamı burada her gün balığa çıkan ve yarım saat içinde küçük kovasını ağzına kadar kadar balılka dolduran bir balıkçıyla karşılaşmış.Onun bu her sabah küçük kayığına binip fazla açılmadan bir yerlere demir atmasını ve yarım saat içinde cokça balık tutup tekrar geri dönmesini bir kaç gün merakla takip etmiş.En sonunda dayanamayan iş adamı bu orta yaşlı balıkçıyla tanışmaya karar vermir ve gene bir gün balıkçının denizden dönme saatini denk getirip yanına gitmiş.Kendisini adama tanıtmış ve ve adamın burada neler yaptığını sormuş.Adam ağır ağır konuşarak:''Ben bu köye 5 yıl önce yerleştim.Ve her sabah balığa çıkıp karım ave bana yetecek kadar balık tutarım.Sonra karımla sabah yürüyüşüne cıkar ve eve döndüğümüzde öğle uykusu uyuruz.Akşam olunca ise tuttuğumuz balıkları pişirip sahilde gitar eşliğinde her gece şarap içeriz.Günlerim bu şekilde geçer gider.'' demiş. Bunun üzerine işadamı balikçıya dönüp aslında sen çok zengin olabilirsin demiş.Balıkçı biraz gülümseyerek nasıl olacak o diye sormuş.İşadamı hararetli bir şekilde anlatmaya başlamış:''İlk önce balık tutma zamanını genişleteceksin ve hatta gerekirse akşama kadar balık tutacaksın.Tuttuğun bu balıkları balık haline satıp biritirdiğin parayla daha büyük bir kayık alacaksın.Tabi ki tuttuğun balık çogalacak böylece.Ve sen de kazandığın bu paralarla büyük bir balıkçı teknesi alacaksın.Fakat bu arada çalışmaya devam edeceksin.en sonunda biriktirdiğin paralarla bir balıkçı filosu kuracaksın.Ve buradan kazandığın büyük paralarla borsaya gireceksin ve hisse senetleri alacaksın.Aradan bir 3 yıl geçecek ve bu senetleri halka acacaksın:İşte bukadar.'' demiş.Balıkçı gene gülümseyerek sormuş:''Sonra ne olacak?''.İşadamı:''Ne mi olacak?İşte ozaman karını alır küçük bir köye yerleşirsin ve artık zevk için balık tutmaya başlarsn.Sabahları karınla yürüyüşe çıkar öğlenleri uyursun.Akşam ise tuttuğun balıkları gitar eşliğinde sarapla yersin.Güzel bir emekli hayatın olur.'' İşte bu hikayede gördüğümüz gibi bazıları para hırsından hayatı unutuyor.Yani hayat amacı para oluyor ve onlar dünya güzeliklerini farkedemeden bu dünyadan ayrılıyor.Halbuki paradan daha fazla değerli birsürü şey var etrafımızda.Önemli olan onları farkedebilmek.Hayatımızın her bölümünde bu güzelliklerle yaşayabilmek önemli olan.Yoksa güzel bir emeklilik hayaliyle ömrümüzü tüketiriz fakat sonçta emeklilik dahi yaşayamayız. İşte simdi soruyorum:Size göre hayat nedir?
HAYAT NEDİR??
Bir gün zengin bir iş adamının yolu küçük bir köye düşmüş.İş adamı burada her gün balığa çıkan ve yarım saat içinde küçük kovasını ağzına kadar kadar balılka dolduran bir balıkçıyla karşılaşmış.Onun bu her sabah küçük kayığına binip fazla açılmadan bir yerlere demir atmasını ve yarım saat içinde cokça balık tutup tekrar geri dönmesini bir kaç gün merakla takip etmiş.En sonunda dayanamayan iş adamı bu orta yaşlı balıkçıyla tanışmaya karar vermir ve gene bir gün balıkçının denizden dönme saatini denk getirip yanına gitmiş.Kendisini adama tanıtmış ve ve adamın burada neler yaptığını sormuş.Adam ağır ağır konuşarak:''Ben bu köye 5 yıl önce yerleştim.Ve her sabah balığa çıkıp karım ave bana yetecek kadar balık tutarım.Sonra karımla sabah yürüyüşüne cıkar ve eve döndüğümüzde öğle uykusu uyuruz.Akşam olunca ise tuttuğumuz balıkları pişirip sahilde gitar eşliğinde her gece şarap içeriz.Günlerim bu şekilde geçer gider.'' demiş. Bunun üzerine işadamı balikçıya dönüp aslında sen çok zengin olabilirsin demiş.Balıkçı biraz gülümseyerek nasıl olacak o diye sormuş.İşadamı hararetli bir şekilde anlatmaya başlamış:''İlk önce balık tutma zamanını genişleteceksin ve hatta gerekirse akşama kadar balık tutacaksın.Tuttuğun bu balıkları balık haline satıp biritirdiğin parayla daha büyük bir kayık alacaksın.Tabi ki tuttuğun balık çogalacak böylece.Ve sen de kazandığın bu paralarla büyük bir balıkçı teknesi alacaksın.Fakat bu arada çalışmaya devam edeceksin.en sonunda biriktirdiğin paralarla bir balıkçı filosu kuracaksın.Ve buradan kazandığın büyük paralarla borsaya gireceksin ve hisse senetleri alacaksın.Aradan bir 3 yıl geçecek ve bu senetleri halka acacaksın:İşte bukadar.'' demiş.Balıkçı gene gülümseyerek sormuş:''Sonra ne olacak?''.İşadamı:''Ne mi olacak?İşte ozaman karını alır küçük bir köye yerleşirsin ve artık zevk için balık tutmaya başlarsn.Sabahları karınla yürüyüşe çıkar öğlenleri uyursun.Akşam ise tuttuğun balıkları gitar eşliğinde sarapla yersin.Güzel bir emekli hayatın olur.'' İşte bu hikayede gördüğümüz gibi bazıları para hırsından hayatı unutuyor.Yani hayat amacı para oluyor ve onlar dünya güzeliklerini farkedemeden bu dünyadan ayrılıyor.Halbuki paradan daha fazla değerli birsürü şey var etrafımızda.Önemli olan onları farkedebilmek.Hayatımızın her bölümünde bu güzelliklerle yaşayabilmek önemli olan.Yoksa güzel bir emeklilik hayaliyle ömrümüzü tüketiriz fakat sonçta emeklilik dahi yaşayamayız. İşte simdi soruyorum:Size göre hayat nedir?
HAYAT NEDİR??
Bir gün zengin bir iş adamının yolu küçük bir köye düşmüş.İş adamı burada her gün balığa çıkan ve yarım saat içinde küçük kovasını ağzına kadar kadar balılka dolduran bir balıkçıyla karşılaşmış.Onun bu her sabah küçük kayığına binip fazla açılmadan bir yerlere demir atmasını ve yarım saat içinde cokça balık tutup tekrar geri dönmesini bir kaç gün merakla takip etmiş.En sonunda dayanamayan iş adamı bu orta yaşlı balıkçıyla tanışmaya karar vermir ve gene bir gün balıkçının denizden dönme saatini denk getirip yanına gitmiş.Kendisini adama tanıtmış ve ve adamın burada neler yaptığını sormuş.Adam ağır ağır konuşarak:''Ben bu köye 5 yıl önce yerleştim.Ve her sabah balığa çıkıp karım ave bana yetecek kadar balık tutarım.Sonra karımla sabah yürüyüşüne cıkar ve eve döndüğümüzde öğle uykusu uyuruz.Akşam olunca ise tuttuğumuz balıkları pişirip sahilde gitar eşliğinde her gece şarap içeriz.Günlerim bu şekilde geçer gider.'' demiş. Bunun üzerine işadamı balikçıya dönüp aslında sen çok zengin olabilirsin demiş.Balıkçı biraz gülümseyerek nasıl olacak o diye sormuş.İşadamı hararetli bir şekilde anlatmaya başlamış:''İlk önce balık tutma zamanını genişleteceksin ve hatta gerekirse akşama kadar balık tutacaksın.Tuttuğun bu balıkları balık haline satıp biritirdiğin parayla daha büyük bir kayık alacaksın.Tabi ki tuttuğun balık çogalacak böylece.Ve sen de kazandığın bu paralarla büyük bir balıkçı teknesi alacaksın.Fakat bu arada çalışmaya devam edeceksin.en sonunda biriktirdiğin paralarla bir balıkçı filosu kuracaksın.Ve buradan kazandığın büyük paralarla borsaya gireceksin ve hisse senetleri alacaksın.Aradan bir 3 yıl geçecek ve bu senetleri halka acacaksın:İşte bukadar.'' demiş.Balıkçı gene gülümseyerek sormuş:''Sonra ne olacak?''.İşadamı:''Ne mi olacak?İşte ozaman karını alır küçük bir köye yerleşirsin ve artık zevk için balık tutmaya başlarsn.Sabahları karınla yürüyüşe çıkar öğlenleri uyursun.Akşam ise tuttuğun balıkları gitar eşliğinde sarapla yersin.Güzel bir emekli hayatın olur.'' İşte bu hikayede gördüğümüz gibi bazıları para hırsından hayatı unutuyor.Yani hayat amacı para oluyor ve onlar dünya güzeliklerini farkedemeden bu dünyadan ayrılıyor.Halbuki paradan daha fazla değerli birsürü şey var etrafımızda.Önemli olan onları farkedebilmek.Hayatımızın her bölümünde bu güzelliklerle yaşayabilmek önemli olan.Yoksa güzel bir emeklilik hayaliyle ömrümüzü tüketiriz fakat sonçta emeklilik dahi yaşayamayız. İşte simdi soruyorum:Size göre hayat nedir?
ŞİİR SOKAKTA
En çok yağmuru severim ben. Yağmur darılmaz mesela, Ne üstün basana, Ne şemsiye açana. Kadın huzur dediği adamı kaybetti, Bir daha kimseyi böyle sevemeyecekti. Öldü kadın, Her gün defalarca öldü. Sonra çıkıyorsun dışarı, Bakıyorsun güneş hala tepede. Bir sigara yakıyorsun ve yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun Ne yapalım kısmet değilmiş.
ŞİİR SOKAKTA
En çok yağmuru severim ben. Yağmur darılmaz mesela, Ne üstün basana, Ne şemsiye açana. Kadın huzur dediği adamı kaybetti, Bir daha kimseyi böyle sevemeyecekti. Öldü kadın, Her gün defalarca öldü. Sonra çıkıyorsun dışarı, Bakıyorsun güneş hala tepede. Bir sigara yakıyorsun ve yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun Ne yapalım kısmet değilmiş.
ŞİİR SOKAKTA
En çok yağmuru severim ben. Yağmur darılmaz mesela, Ne üstün basana, Ne şemsiye açana. Kadın huzur dediği adamı kaybetti, Bir daha kimseyi böyle sevemeyecekti. Öldü kadın, Her gün defalarca öldü. Sonra çıkıyorsun dışarı, Bakıyorsun güneş hala tepede. Bir sigara yakıyorsun ve yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun Ne yapalım kısmet değilmiş.