Gizlikent şelalesi Türkiye' deki en güzel yerlerden birisi. Muğla da bulunan bu şelaleye mutlaka gitmenizi tavsiye ederim. Şimdi gel gelelim orada geçirdiğim bir günü size anlatmaya.

Fethiye den yaklaşık 110 km uzaklıkta olan bu doğa harikası yeri Köyceğiz sakinleri daha da güzelleştirmiş. Arabamızı park edip aşağıya doğru yaklaşık 150 metre uzunluğunda dönemeçli ama geniş olan merdivenlerden (köyceğiz halkının kendi imkanlarıyla yaptığı) aşağı indik ilk etapta. Karşımıza ilk çıkan eskiden köylerde giyilen plastik ayakkabıları kiralayan bir tezgah ve onun yanında şelaleden akan suyun üstüne kurullu odun ateşinde demlenen çay satan şelale manzaralı cafe:) Orda içtiğim çayın tadı hala damağımda. Akan suyun üzerine kurulu taburelerde oturup ayakalarınızı suya koyuyorsunuz eliniz odun ateşinde kaynayan sudan yapılmış çayınızı yudumluyorsunuz. Canınız çekti değil mi.

Ayakkabımızı çorabımızı çıkardık plastik ayakkabıları geçirdik ayağımıza ve akan suyun içinde yavaş yavaş etraftaki doğa harikasına "ne kadar da güzel yaw" düşüncesiyle baka baka ilerlemeye başladık. 200 metre boyunca ilerledik bu şekilde fotoğraflar çekinerek. o 200 metrelik yol tamı tamına 1 saat sürdü. Neden mi? İlk defa bu kadar güzel bir yer gören öküz arkadaşlarımın her taşın yeşilliğin, merdivenin, börtü böceğin yanında durup fotoğraf çekmesinden kaynaklı :) Hak veriyorum onlara çünkü ben de o öküzlerden biriydim:)

Şelaleye vardığımız da o kadar hızlı akıyordu ki ilk başta o suyun altına girmeye korkan arkadaşlar oldu. Ben ise şelalenin altına girip çıkmam bir oldu. kısa süreliğine bir şok yaşadım. Su o kadar soğuktu ki altında duramadım ve hakikaten de sert akıyordu su. Şelalenin altına ilk girişim babamdan yediğim ilk tokatla aynıydı neredeyse:) şelale ilk başta tokatladı beni ama sonra kendine aşık ettirdi.

Bu da böyle güzel bir anıydı umarım beğenir destek olursunuz bana. Çünkü emin olun devamı ve daha iyileri gelecektir...