Sizlere daha önceleri anlattığım hikayelerde '' Evet, burası bir kahve dükkanı yanımda kahvem, sigaram ve defterim var " diye geçen cümlelerim tanıdık gelmiştir diye umuyorum. İşte karşınızda o kahve dükkanlarından bir tanesi. Burası en sık uğradığım yerlerin başında geliyor.
Burayla ilk ne zaman tanıştım hatırlamıyorum ama yine bir ders çıkışı olsa gerek. Şahsen ben belli yerlerde, belli mekanlarda takılmayı tercih eden bir insanım. Bu mekanların en başında kendi odam gelse de arada bir dışarıya çıktığım zaman gittiğim yerle özdeşleşmeyi ve orayı samimi bulursam da tercihen ve sürekli oraya gitmeyi yeğlerim.
Okula başladığım ilk zamanlarda kendime yine bu tipte bir yer aradım. Kampüsün altını üstüne getirdim. Çoğunlukla burada bulunan mekanlar yemek yerleri, kafe ve canlı müzik şeklinde oluşuyor. Bir de tabi bilardo salonları , okey masaları bulunduran yerler var. Yemek ve aperatif tarzı hizmet sunan yerlere çoğunlukla karnım acıktığında gidiyorum, belki bir de yemekten sonra çay içiyorum. Canlı müziği seviyorum, ama olaya farklı açıdan bakıyorum. Şöyle ki sevdiğim yada sevmediğim şarkı çalsa da, orada bulunan müzisyenin sesi kötü olsa da yine de en önden izlemeye gayret gösteriyorum. Neden diye soracak olursanız çünkü benim de müziğe ilgi ve merakım var ve belki bir gün bende o müzisyenin yerinde olacağım. O yüzden bu tip yerlere geldiğimde tercihen ya da arkadaşlarımın isteği doğrultusunda hiç fark etmez daha çok eğlenme amaçlı değil de bilgi ve öğretici amaçlı gidiyorum. Bu size komik gelebilir ama ne yapabilirim, en azından böyle zevk alıyorum. İyi ve ya kötü olsun ne kadar çok şey öğrenirsem benim için artı.
Okey masaları, tavla ve kağıtlar benim için hiçte ilgi çekici değil, üç yıldır buradayım ve bir kez dahi gitmedim.
Kafelere gelirsek mekan ayırt etmiyorum diyemem. Dediğim gibi bir şekilde mekanın dış tasarımı ya da iç tasarımı, çalan müzik ve çalışanların tutumu ve hatta oraya gelen insan profiline istemeden de olsa çok önem veriyorum. Burası benim ilk kitap okuma yerim. Her gün ders çıkışlarında burada kitap okurdum. Sonrasında ara verir dışarıya çıkar bir sigara içer ve tekrar okumaya devam ederdim. Kendimi huzurlu ve bir nebze de olsa evimde hissettiren yerdi burası benim için, hatta bir ara sürekli latte içtiğim için adım latte diye anılmaya başlanmıştı.
Böyle mekanlar benim açımdan hayatımı daha kolay yaşama şansı veriyor bana. Eve gideceğime buraya geliyorum, burada vakit geçiriyorum.
Yen bir anı, yeni bir gün, yeni bir kitap hatta yeni dostluklar hepsi burada gerçekleşiyor.
Geçen sene yıl başında bu mekana karşı yazdığım küçük bir söz .
Burası sokaktaki bir kahve dükkanı, şimdi sahte bir yanım
Yaa nolcaak, alt tarafı kahve çekti canım
Saat geçte olsa sığdırdım bu vakte bir anı
Sütlü kahvenin girişte vardı latte reklamı
Yorumlar