Dolar neden yükselişte? Bu yükseliş bizi nasıl etkiler? Kriz kapıda mı?
Bu tarz soruları bu aralar hemen hemen hepimiz çok sık duymaya başladık.
Bu yazımda sizlere bu tarz soruların cevaplarını vermeye çalışacağım.
Ülkemiz ekonomisinde Dolar'ın dengesini yabancı yatırımcı belirler. Az olan malın değeri artar. Piyasada Dolar azaldıkça artışa geçer, çoğaldıkça düşüşe geçer. Yabancı yatırımcı ülkemize gelip Dolar bozup bunu Türk Lirası'na çevirdikçe piyasada Dolar çoğalmış yani değeri düşmüş olur.
FED'in (Federal Reserve System) faiz arttırması neden Dolar'ın değerini arttırdı?
FED yani Amerika'nın merkez bankası kendi yatırımcısına düşük faizler ile kredi verdi. Bu yatırımcılar FED'den aldıkları düşük krediler ile ülkemize gelip yatırım yaptılar yani ülkemize Dolar soktular. Bu bizim ekonomimiz için iyi bir olay. Çünkü az olan Dolar arttı ve Dolar düşüşe geçti. Tabi bunlar çok küçük oynamalar ama dengeyi sağladı. Daha sonra Beyaz Saray Dolar'ın Türkiye'de artışa geçmesini istedi ve faiz arttıracağını açıkladı. Bu da ülkemize FED'den kredi alarak gelen yabancı yatırımcının gözünü korkuttu ve zarar etmek istemeyen yabancı yatırımcı FED'den aldığı krediyi faizler artmadan geri ödemek için piyasamıza sürdüğü Dolar'ı piyasamızdan çekti. Aynı anda yabancı yatırımcıların çoğu piyasamızdan Dolar çekince Dolar miktarı azaldı, değeri arttı. Bunun ülkemize yapılan bir saldırı olduğu açıkça ortada.
Peki bu yükseliş bizi nasıl etkiler? Bu durumdan nasıl kurtuluruz? Kriz kapıda mı?
TCMB'nin (Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası) attığı adımlar var. Rezervindeki Dolar'ların bir kısmını piyasaya sürdü. Neden hepsini sürmedi derseniz eğer hepsini sürseydi ileriye dönük bir B planı kalmayacaktı. TCMB'nin rezervindeki Dolar miktarı net 21 Milyon Dolar, brüt 75 Milyon Dolar'dır. Bu 21 Milyon Dolar'ın hepsini bir anda piyasaya sürmesi piyasayı rahatlatır evet ama elindeki bütün rezervi boşaltması bir sonraki saldırı için hamle bırakmaz.
Kullandığımız bir çok ürünü ithal ediyoruz ve bunun ticaretinide Dolar üzerinden yapıyoruz. Yani "Benim zaten Dolar'ım yok.", "Ben ekmeği TL ile alıyorum" demeyin ekmek yapımında kullanılan un, ununda yapıldığı madde yani buğdayda artık ithal ediliyor. Cep telefonlarımız, kullandığımız arabalar, bu yazımı yazmamı sağlayan bilgisayarlar gibi günlük hayatta kullandığımız hemen hemen her şeyi ithal ediyoruz ve bunlar ülkemize Dolar üzerinden geliyor.
Demek ki bu Dolar'a bağımlılığı bitirmemiz için yapmamız gereken şey artık çok net!
Üretmek.
İthalat değil ihracat yapmak.
Kriz konusuna gelirsek; ben şu an için krizin kapıda olmadığını ancak gerekli adımlar atılmazsa krizin kaçınılmaz olacağını düşünüyorum. Hala bankalar kredi veriyorsa, fabrikalar işçi çıkarmaya başlamadıysa krizlik bir durum yok demektir.
Toparlayacak olursak bu ekonomik saldırının amacı ortadadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin önünde bir hedef haritası var. Bu saldırılar Türkiye Cumhuriyeti'nin bu haritada yolunu kesmek için koyulan engellerdir. Burada her vatanseverin yapması gereken parti gözetmeksizin devletine sahip çıkmak, devletinin yanında olmaktır. Biz öyle bir toplumuz ki kendi aramızda sorunlar yaşarız ancak dışarıdan bir düşman geldiği vakit çok güzel birlik oluruz. Bizi biz yapan bu birliktir.
Kendimize sormamız gereken soru şudur : "Dolar mı? Vatan mı?"
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Tekrar görüşmek dileği ile.
Saygılar.
Yorumlar