gerceklerGüncelleme
Dövüş Sanatlarının Gelişiminde Sinema Filmlerinin Etkisi
Bruce Lee Ülkemizde Sinemanın yaygınlaşması çok eski tarihe dayanmaz, bundan 40-50 yıl önce çok popüler olan sinemaların gösterime sunduğu dövüş sanatı içerikli sinema filmleri de bir o kadar popülerdi. O dönemlerde "Karate" ve "Kung-Fu" gibi dövüş sanatlarına ait filmler peş peşe gösterime girerdi. Bu tür filmler, gençler ve çocuk denecek yaşta kişilerin ilgisini çekerdi. Bu tür filmleri izlemek için babalardan alınan harçlıkların bir kısmı ayrılırdı. O dönemde harçlık bulamayanlar, filme bilet almak için deyim yerindeyse bilet parasını taştan çıkarırdı. Mesela sokak sokak, mahalle mahalle gezer para edecek hurda bakır tel, alüminyum parçalar bulunur hurdacılara satılır, karşılığında alınan para ile bilet alınarak film izlemek için sinemaya gidilirdi. Cüneyt Arkın Sinemaya film seyretmeye giderken sokak ortasında, sinema önünde daha önceden öğrenilen birkaç hareket sergilenerek filme ısınılırdı. Herkes kendi çapında birer Bruce Lee yada Cüneyt Arkın' dı. Bu tür filmlerle birlikte toplumda dövüş sanatlarına olan ilgi günden güne artış gösterdi. O kadar artış gösterdi ki bu durumu paraya çevirmek isteyen fırsatçılar da her köşe başında bu dövüş sanatını öğretme amaçlı merkezler açarak para karşılığında kung-fu ve karate öğretmeye başladılar. Bu popüler dövüş sanatlarına zamanla judo, Tekwondo daha ismini hatırlayamadığım onlarca dövüş sanatı sporu katıldı. Bunlarla ilgili öğreti merkezleri açıldı. Başlangıçta sinemanın etkisiyle oldukça ilgi gören bu tür merkezler yeterli öğrenci almaya başladı. Zamanla bu tür merkezleri işleten bir çok dövüş sanatı öğreticilerinin, bu spor dallarını öğretecek bilgi ve deneyimlerinin yeterli olmadığı görülmesi üzerine, toplumda ilgi giderek azaldı. Zamanında mantar gibi her köşede biten bu öğreti yerlerinin, birer birer kapanmasıyla o parlak dönemleri sona erdi. Dövüş sanatlarının parlak dönemlerinin son bulmasıyla bu dövüş sanatının öğretilmesi ve duyulan ilgi son bulmadı. Daha çok bu işten anlayan öğreticilerin işlerine devam etmesi ve gerçekten yetenekli ve dövüş sanatlarına ilgi duyan kişilerin öğrenme eğilimi ile de günümüze kadar gelmeyi başardı. Sinema filmlerinden sevdalandığımız dövüş sanatlarının günümüzde daha profesyonel dövüş sanatı ustalarıyla öğrenmeye devam ediyoruz. Dünya çapında yapılan organizasyonlarda da başarılı sonuçlar alan sporcularımızın çıkması gururumuz oluyor. Bu yazımı ilk yayımladığım Linkine BURADAN ulaşabilirsiniz. Bu yazımı yayımladığım diğer sosyal medyalar: Twitter Facebook Steemit wekü
gerceklerGüncelleme
Dövüş Sanatlarının Gelişiminde Sinema Filmlerinin Etkisi
Bruce Lee Ülkemizde Sinemanın yaygınlaşması çok eski tarihe dayanmaz, bundan 40-50 yıl önce çok popüler olan sinemaların gösterime sunduğu dövüş sanatı içerikli sinema filmleri de bir o kadar popülerdi. O dönemlerde "Karate" ve "Kung-Fu" gibi dövüş sanatlarına ait filmler peş peşe gösterime girerdi. Bu tür filmler, gençler ve çocuk denecek yaşta kişilerin ilgisini çekerdi. Bu tür filmleri izlemek için babalardan alınan harçlıkların bir kısmı ayrılırdı. O dönemde harçlık bulamayanlar, filme bilet almak için deyim yerindeyse bilet parasını taştan çıkarırdı. Mesela sokak sokak, mahalle mahalle gezer para edecek hurda bakır tel, alüminyum parçalar bulunur hurdacılara satılır, karşılığında alınan para ile bilet alınarak film izlemek için sinemaya gidilirdi. Cüneyt Arkın Sinemaya film seyretmeye giderken sokak ortasında, sinema önünde daha önceden öğrenilen birkaç hareket sergilenerek filme ısınılırdı. Herkes kendi çapında birer Bruce Lee yada Cüneyt Arkın' dı. Bu tür filmlerle birlikte toplumda dövüş sanatlarına olan ilgi günden güne artış gösterdi. O kadar artış gösterdi ki bu durumu paraya çevirmek isteyen fırsatçılar da her köşe başında bu dövüş sanatını öğretme amaçlı merkezler açarak para karşılığında kung-fu ve karate öğretmeye başladılar. Bu popüler dövüş sanatlarına zamanla judo, Tekwondo daha ismini hatırlayamadığım onlarca dövüş sanatı sporu katıldı. Bunlarla ilgili öğreti merkezleri açıldı. Başlangıçta sinemanın etkisiyle oldukça ilgi gören bu tür merkezler yeterli öğrenci almaya başladı. Zamanla bu tür merkezleri işleten bir çok dövüş sanatı öğreticilerinin, bu spor dallarını öğretecek bilgi ve deneyimlerinin yeterli olmadığı görülmesi üzerine, toplumda ilgi giderek azaldı. Zamanında mantar gibi her köşede biten bu öğreti yerlerinin, birer birer kapanmasıyla o parlak dönemleri sona erdi. Dövüş sanatlarının parlak dönemlerinin son bulmasıyla bu dövüş sanatının öğretilmesi ve duyulan ilgi son bulmadı. Daha çok bu işten anlayan öğreticilerin işlerine devam etmesi ve gerçekten yetenekli ve dövüş sanatlarına ilgi duyan kişilerin öğrenme eğilimi ile de günümüze kadar gelmeyi başardı. Sinema filmlerinden sevdalandığımız dövüş sanatlarının günümüzde daha profesyonel dövüş sanatı ustalarıyla öğrenmeye devam ediyoruz. Dünya çapında yapılan organizasyonlarda da başarılı sonuçlar alan sporcularımızın çıkması gururumuz oluyor. Bu yazımı ilk yayımladığım Linkine BURADAN ulaşabilirsiniz. Bu yazımı yayımladığım diğer sosyal medyalar: Twitter Facebook Steemit wekü
gerceklerGüncelleme
Dövüş Sanatlarının Gelişiminde Sinema Filmlerinin Etkisi
Bruce Lee Ülkemizde Sinemanın yaygınlaşması çok eski tarihe dayanmaz, bundan 40-50 yıl önce çok popüler olan sinemaların gösterime sunduğu dövüş sanatı içerikli sinema filmleri de bir o kadar popülerdi. O dönemlerde "Karate" ve "Kung-Fu" gibi dövüş sanatlarına ait filmler peş peşe gösterime girerdi. Bu tür filmler, gençler ve çocuk denecek yaşta kişilerin ilgisini çekerdi. Bu tür filmleri izlemek için babalardan alınan harçlıkların bir kısmı ayrılırdı. O dönemde harçlık bulamayanlar, filme bilet almak için deyim yerindeyse bilet parasını taştan çıkarırdı. Mesela sokak sokak, mahalle mahalle gezer para edecek hurda bakır tel, alüminyum parçalar bulunur hurdacılara satılır, karşılığında alınan para ile bilet alınarak film izlemek için sinemaya gidilirdi. Cüneyt Arkın Sinemaya film seyretmeye giderken sokak ortasında, sinema önünde daha önceden öğrenilen birkaç hareket sergilenerek filme ısınılırdı. Herkes kendi çapında birer Bruce Lee yada Cüneyt Arkın' dı. Bu tür filmlerle birlikte toplumda dövüş sanatlarına olan ilgi günden güne artış gösterdi. O kadar artış gösterdi ki bu durumu paraya çevirmek isteyen fırsatçılar da her köşe başında bu dövüş sanatını öğretme amaçlı merkezler açarak para karşılığında kung-fu ve karate öğretmeye başladılar. Bu popüler dövüş sanatlarına zamanla judo, Tekwondo daha ismini hatırlayamadığım onlarca dövüş sanatı sporu katıldı. Bunlarla ilgili öğreti merkezleri açıldı. Başlangıçta sinemanın etkisiyle oldukça ilgi gören bu tür merkezler yeterli öğrenci almaya başladı. Zamanla bu tür merkezleri işleten bir çok dövüş sanatı öğreticilerinin, bu spor dallarını öğretecek bilgi ve deneyimlerinin yeterli olmadığı görülmesi üzerine, toplumda ilgi giderek azaldı. Zamanında mantar gibi her köşede biten bu öğreti yerlerinin, birer birer kapanmasıyla o parlak dönemleri sona erdi. Dövüş sanatlarının parlak dönemlerinin son bulmasıyla bu dövüş sanatının öğretilmesi ve duyulan ilgi son bulmadı. Daha çok bu işten anlayan öğreticilerin işlerine devam etmesi ve gerçekten yetenekli ve dövüş sanatlarına ilgi duyan kişilerin öğrenme eğilimi ile de günümüze kadar gelmeyi başardı. Sinema filmlerinden sevdalandığımız dövüş sanatlarının günümüzde daha profesyonel dövüş sanatı ustalarıyla öğrenmeye devam ediyoruz. Dünya çapında yapılan organizasyonlarda da başarılı sonuçlar alan sporcularımızın çıkması gururumuz oluyor. Bu yazımı ilk yayımladığım Linkine BURADAN ulaşabilirsiniz. Bu yazımı yayımladığım diğer sosyal medyalar: Twitter Facebook Steemit wekü
Yeni gönderiler yakında geliyor. Siz de yazın!