Merhaba Yiğidolar;
Kıçım gibi kuvvetli bir kaynağa dayanarak hazırlayacağım yazı dizisinin ilk bölümüne hoşgeldiniz. Herzaman olduğu gibi uyarımızı yapalım. Bu yazı imla hataları, anlam bozuklukları ve bilcümle yazım yanlışları içerebilir. Arada bir küfür falan da edebilirim. Bu sebeple "edebiyat şaheseri" okumaya istekli kardeşleri BÖYLE alalım.
Evet edebiyat aşıklarını İzmir Marşı ile yolladığımıza göre kaynağı kurcalamaya başlayabiliriz :)
Bildiğiniz üzere geçtiğimiz hafta Fenerbahçe Yeni Malatya Spor ile maç yaptı ve maçı 3-2 önde bitirdi. İlk yarı 2 kez öne geçen Fenerbahçe; her galibiyetinden sonra ağlarında gol gördü ve maçın ilk yarısını 2-2 berabere tamamladı.
Ardından Mehmet Ekici denen kardeşimiz maçın ikinci yarısında bir penaltı kaçırdı ve eşitlik bozulmadı. Maçın 86. dakikasında ise Mehmet Topal'ın golü ile maç 3-2 bitti.
Maçı hatırladınız değil mi abiler? Hani Malatya'nın canla başla oynadığı maç? Peki Malatya bu maçtan en az 1 puan alamaz mıydı? Şimdi gelelim iddialara.
Ali Koç Malatya Başkanı İle Ne Konuştu?
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç'un herhangi bir iş adamı veya spor adamı ile aynı ortamda, aynı odada hatta aynı masada bile olması yadırganamaz. Kendisi Türkiye'nin en büyük iş adamlarından biri ve en büyük kulüplerinden birinin de başkanıdır.
Yine maçtan birkaç gün evvel normal bir karşılaşma gerçekleşmiş ve Ali Koç ile Malatya Başkanı Sayın Adil Gevrek bir araya gelmiş. Ali Koç'un ağzından çıkan cümleler (masadaki başka biri aktarmıştır ama aşağı yukarı bu şekilde imiş) aşağıda yazılmıştır.
Fenerbahçe zor bir dönemden geçiyor. Taraftar haklı olarak üzgün. Devre arasında bir takım iyileştirmeler gerçekleştirdik. Bu maç içinde motivasyonumuz oldukça yüksek. Elbette iyi olan kazansın ama bir Fenerbahçeli olarak Fenerbahçe'nin kazanmasını isterim
Aslına bakarsanız yukarıda aşağı yukarı geçtiği iddia edilen konuşmada hiçbir ofsayt durum yok. Herzaman tanıdığımız, bildiğimiz, kibarlığı ile ön planda olan bir centilmene yakışır konuşmalar. Gerçekten hiçbir aykırı durum yok.
Ama başlıkta da belirttiğim gibi. Ali Koç'un olduğu masada pazarlık olmaz...
Fenerbahçe'nin sondan 3. olduğu bir ligde yayıncı kuruluş paket satamaz, lisanslı ürün satışları dibe vurur, maç izlenen mekanlar boş kalır, ligde heyecan kalmaz.
Fenerbahçe'nin sondan üçüncü olduğu bir ligde Galatasaray ile oynanan iki maç dışında hiçbir maç futbol endüstrisine beklenen kazancı sağlamaz.
Dolayısı ile Türkiye'nin en büyük iş adamı ve en büyük kulüplerinden birinin başkanı olabilecek bir şeyi arzu ediyor ise bu iş olur.
Yanlış anlaşılmasın hacılar. Ben Ali Başkan birilerine para teklif etti yada şike önerdi demiyorum. Bu adam bunu yapacak karakterde biri değil zaten. İhtiyacı da yok. Kapitalizmde bazı insanlar tanrı gibidir. "Ol" der ve olur. Ali Koç'da bunlardan birisi... Kimse onu bu durumunda (taraftarının bile artık baş kaldırdığı durumdan bahsediyorum) karşısına almak istemez.
Şimdi bazı arkadaşlar: "hoca tezeğini çıkarma, adam o kadar transfer yaptı, hocayı değiştirdi, ne alakası var?" diyebilir. Bakın tekrar ediyorum. Ben "hiçbir şey yapmadı ve şike yapıyor" DEMİYORUM. Adam (adam diyorum çünkü Ali Koç adamın dibidir.) elinden geleni yaptı. "Sadece birkaç takım hariç kimse Fener'e karşı çok da iddialı oynamayacak" diyorum.
Yani Fenerbahçe Artık Ne Yapar?
Ben bir Fenerbahçe taraftarıyım. Ama her şeyden önce bir bahisçiyim. Kuponum tuttu ise Fenerbahçe'nin galip yada mağlup olması beni üzmez. Genelde de Fenerbahçe maçlarından uzak dururum. Çünkü her ne kadar bahis oynarken profesyonel davranmaya çalışsam da maç önü kuponlarımda Fenerbahçeli olmanın verdiği duygusallıkla bahis alabiliyorum.
Ama yılların bahisçisi olarak size şunu söyleyebilirim. Şu dakikadan itibaren (01.02.2019) Galatasaray, beşiktaş ve Trabzon maçları haricindeki her lig maçında Fenerbahçe'ye gönül rahatlığı ile "yenilmez" bahsi alabilirsiniz.
Yukarıdaki 3 takımın dışında tek istisna 10 Mart 2019 tarihinde oynanması planlanan Başakşehir - Fenerbahçe maçıdır. Eğer Başakşehir'in şampiyonluk iddiası matematiksel ihtimallerin biraz üstünde seyrediyorsa bu maçta iyi oynayan ve şansı yaver giden kazanacak. Yok Başakşehir şampiyonluktan vazgeçti ise bu karşılaşmada da Fenerbahçe yenilmez.
Saydığımız 4 takım dışında kalan takımlara Fenerbahçe'nin 3 puan kaybetmesi için olmadık aksiliklerin bir arada yaşanması gerekir. Ne bileyim berabere devam eden bir karşılaşmanın uzatma dakikalarında kaleci hatası veya ters bir vuruşla topun Fenerbahçe kalesine gitmesi gibi...
Tarih beni haklı çıkaracak mı yoksa bu mecradan "yanılmışım kusura bakmayın" yazısı mı yazdıracak hep beraber göreceğiz.
Kaynağımızın ikinci yazısı yarın sabah bu saatlerde yazılmış olacak :) Konumuz "bıraktık işi gücü saldır Ankaragücü" :) Takipte kalın :)
Yorumlar