BU POSTUMU LİNKTEKİ MÜZİĞE TIKLAYARAK OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM :)

Tarih 25 Mayıs 2005 . Şampiyonlar Liginin 2004 - 2005 sezon finali İtalyan devi Milan ve İngiliz devi Liverpool arasında oynanacaktı. O zamanlar 2 takımın da gerek oyuncu kadrosu, gerek oynadıkları futbol zirvedeydi. Kim unutabilir ki o muhteşem finali. Evet benim hayatımda unutulmaz maçlar arasında yerini almış bir karşılaşma.

Ben 92 doğumluyum, o zamanlar daha 13 yaşında bir çocuktum. Belki de bana futbolu sevdiren maç bu efsane karşılaşmaydı.( Yazarken bile tüylerim ürperiyor )

Maç Atatürk Olimpiyat Stadında oynanacaktı. Güzel şehrimiz İstanbul bu maça herşeyiyle hazırdı. O zamanlar takip ettiğim haberlere göre İtalyan taraftarlar aşırı amigolukları ile biliniyordu. Deyim yerindeyse barbarlık sergilemekten çekinmeyen taraftar yapısına sahiplerdi. O yüzden geniş güvenlik önlemleri alındı . İstanbul karnaval havasındaydı resmen. Güzel Ülkemiz bu muhteşem finale ev sahipliği yapmanın gururunu yaşııyordu tabi.

O zamanlar yaşım ve İstanbul'a uzak oluşum nedeni ile maça gidememiştim. Ama o yaşta bile bir futbol sever olacağım belli olacak ki çok heyecanlı olduğumu hatırlıyorum. Maçın başlamasına 1 hafta kala maç ile alakalı ne kadar haber programları , gazeteler var ise izlemiş ve okumuşumdur.

GÖNLÜM LİVERPOOL'UN MAÇI KAZANMASINDAN YANAYDI:

Bilmiyorum hatırlarmısınız. Günümüzde şu anda pek çok kişinin bilmediği ama bana göre futbolun gerçekten futbol olduğu o dönemlerde Liverpool taraftarının açtığı pankartlar ve maç öncesi , maç içi ve maç sonunda söyledikleri o tüyler ürperten şarkı , tezahürat aklıma geldi. ( YOU WİLL NEVER WALK ALONE ) Bir umut ve kardeşlik şarkısı. Belki de bu beni etkilemiş olacak ki gönlüm maç öncesi Liverpool'un kupayı kaldırmasından yana oldu.

Şarkının türkçe sözleri ise:

Fırtınada yürürken , Başını dik tut ve karanlıktan korkma.
Fırtınanın sonunda tan vakti ve mutluluğun gümüş şarkısıdır seni bekleyen.

Rüzgar demeden yürü, yağmur demeden yürü,
hayallerin tedirgin altüst olsa da devam et yürümeye.
Kalbindeki umutla ''Asla Yalnız Yürümeyeceksin, Yalnız Yürümeyeceksin Asla''

MUHTEŞEM FİNALİN EFSANE KADROLARI:

Maçın efsane oluşu gibi tarafların kadroları da efsaneydi.

Milan'ın efsane kadrosu şu şekildeydi.

Kalede Dida - sol bekte takımın efsane kaptanı Maldini - stoperler Nesta ve Stam - sağ bekte Cafu - Orta sahada Gattuso , Pirlo , Seedorf hemen önlerinde forvet arkası Kaka - forvette ise Shevchenko ve Crespo

Liverpool'un efsane kadrosu ise.

Kalede Dudek - Sol bekte Traure - stoperler Hyypla , Carragher - sağ bekte Finnan - orta sahada Xabi Alonso ve takımın efsane kaptanı Steven Gerrard - sol kanat John Arne Riise - sağ kanat Luis Garcia ve forvette Milan Baros , Herry Kewell ikilisi oynuyordu.

Şu efsane kadronun güzelliğine bakarmısınız. Maçı izlemeden kadroyu bilmeniz bile sizi heyecanlandırıyor.

ARTIK MAÇIN BAŞLAMA SAATİ GELMİŞTİ:

Evet artık o heyecanlı bekleyişim sadece benim değil Milyonların heyecanlı bekleyişi sona ermiş ve maç başlamıştı. Gönlüm gayet tabi Livepool'dan yanaydı ama öncelikli temennim unutamayacağım bir final karşılaşması izlemekti. Bu maç öyle bir yerlere gelmeli ki ben bu güzel Ülkemdeki muhteşem finali unutamayım istiyordum. Zaman geçtikçe eskimesin ve bütün Dünya'nın gözünde unutulmayan muhteşem final olsun istiyordum tabi.

Ki öyle de olacaktı.

Dakikalar henüz 1 i gösteriyordu. Milan sağ kanattan serbest vuruş kazandı. Pirlo'nun ortasında penaltı noktasından yarım vole diye tabir ettiğimiz vuruşu ile takımın kaptanı Paulo Maldini takımını öne geçirdi.

O an içim biraz burkuldu ancak isteğim gerçekleşiyor gibiydi. Bu maç efsane bir maç olacaktı diyordum henüz dk 1 ve Milan'ın golü gelmişti. Liverpool'u destekleyen taraf olarak eminim bütün İngilizler bu golün şokunu yaşamıştı. Ben de öyle.

Ancak bu şoku henüz yeni yeni atlatan İngilizler ve Liverpool'u destekleyenler maçın 39. dakikasında ilk yarıyı en azından beraberlikle kapatalım diye düşünürken Shevchenko'nun asisti ile Hernan Crespo'nun 2. golünün şoku ile bir daha sarsıldı. Maç Liverpool'lu taraftarlar için kabusa dönüyor gibiydi.

İngiliz ekibi demorolize olmuş olacak ki bu golün şokunu henüz atlatamadan neye uğradıklarını şaşırdı . Dakikalar 43'ü gösterirken Kaka'nın orta sahaddan muhteşem ara pası ile Hernan Crespo tekrar topla buluştu ve takımının 3. kendinin 2. golünü attı.

İngilizler, Liverpool'lu futbolcular, teknik ekip, taraftarlar ve Liverpool'u destekleyen milyonlarca kişi içlerinde ben de dahi şoktaydı. Maç böyle efsane olamazdı. Milan ilk yarıdan işi bitirmişti. 2. yarı herkes Milan'ın bu skoru koruyacağını ve karşılaşmanın en fazla 3-2 3-1 4-2 şeklinde Milan galibiyeti ile sonuçlanacağını düşünmüştü eminim.

İKİNCİ YARI NEFES KESTİ - UMUT YENİDEN ALEVLENDİ:

Liverpool'lu taraftarlar takımının 3-0 mağlup olmasına aldırmadan o muhteşem tezahüratı yaptı ve o efsane şarkıyı futbolcularına söyledi. Bütün stad onları dinliyordu, Liverpool taraftarlarının takımlarına moralleri ayakta alkışlanacak nitelikteydi.

Liverpool taraftarı resmen bir taraftar grubu nasıl olunurun örneğini gösteriyordu bana göre. 2. yarı mükemmel başlamıştı. Milan bastırıyordu ancak Liverpool ilk dakiklar direnç göstermesini bildi ki bunun karşılığını ilk gollerini bularak aldılar.

Karşılaşmada dakika 54'ü gösteriyordu sol kanattan John Arne Riise'nin ortasında efsane kaptan Steven Gerrard kafa topuna yükseldi ve topu ağlarla buluşturdu. Bu Liverpool taraftarını ve oyuncularının yüreğine en azından bir nebze su serpti. Gole o kadar coşkulu sevinemediler ancak bir umut doğmuş oldu.

Liverpool'un umutları 1. golden sonra alevlendi ancak bu alevi arttırmanın yollarını arıyorlardı ki bunu bulmaları geç olmadı. Golden hemen 2 dakika sonra evet 2 dakika sonra bu umudu gerçeğe çevirebilecek golü Vladimir Smicer ceza sahası dışından vurduğu gol ile hem takımının hem taraftarlarının hem de benim gibi Liverpool'u bağımsız destekleyen Türk halkının sevinmesine ve tekrar umutlanmasına yol açtı.

' Artık bu maç efsane olabilirdi. Liverpool geri dönebilirdi 3 - 2 lik skoru henüz 56. dakikada yakaladılar evet ama sonrasında ne olacaktının düşüncesi kaplamıştı beni. Sonrasında Liverpool'un önünde kimse duramayacaktı . Liverpool tarih yazacaktı...

2. yarı Liverpool'un golleri yağmur gibi geliyordu. Milan taraftarları, İtalyanlar resmen buz kesildi. Şoktalardı ve çıtları çıkmıyordu. Koskoca statda sadece binlerce Liverpool'lu taraftarların sesi yükseliyordu.

Milan 2. golün etkisini atlatamadan 2. golden sadece 4 dakika sonra karşılaşmanın 60. dakikasında Liverpool efsane kaptan sayesinde penaltı kazandı. O an olacak dedim bu maçın efsaneleşmesinin önüne artık hiçbir şey geçemez diye düşündüm.

Bu penaltı kararına İngiliz ekibi çılgınlar gibi sevinmişti. Topun gerisinde Xabi Alonso vardı. Penaltı vuruşunu kullandı ve kaleci Dida topu çıkardı. Herkes penaltı kaçtı diye düşünürken geri gelen topu Xabi takip etti ve golü attı. Liverpool artık rahatlamış ve morelmen üstün taraf olmuştu.

Bu dakikadan sonra Milan'ın etkisi arttı çok da gol pozisyonu yakaladılar ancak artık tarih nasıl yazılacak . Aslında 3-3 lük skor tarihin yazıldığını gösteriyordu ancak Liverpool kupayı kaldırırsa gerçekten daha da efsane bir maç olacaktı bu karşılaşma.

KARŞILAŞMA PENALTILARA GİTTİ:

2 taraf da maç sonu birbirine üstünlük sağlayamadı ve karşılaşma penaltılara gitti. 2 takım da mükemmel performans gösterdi. Milan ve Liverpool'un hakkını yememek lazım . Karşılaşma penaltılara gidince aklımdaki düşünce artık hak eden ve iyi olan tarafın kazanmasından yanaydı. Çünkü Milan'ın da hakkını yememek lazım.

İlk penaltıyı kullanacak taraf Milan'dı topun gerisinde Serginho geçti. Ancak topa öyle kötü vurdu ki topu auta attı. İngiliz taraftarlar mutluluktan, sevinçleri gerçekten tarif edilemez. Görmesi izlemesi bile o duyguyu sizlere katardı eminim.

Liverpool ilk penaltıyı Dietmar Hamann ile gole çevirdi. 2. penaltılarda Milan'da topun başına efsane isim Andrea Pirlo geçti. Ancak o da penaltı atışından faydalanamadı. Liverpool geri dönmüş ve kupayı almaya çok yakındı artık.

Sonrasındaki 2 penaltıyı da taraflar gole çevirdi. Maçta penaltılarla birlikte skor Milan 4 - Livepool 5 ' di

Ancak Liverpool'da penaltı kaçıracaktı. 3. penaltı atışlarında penaltıyı kaçıran isim Liverpool'dan John Arne Riise oldu. Daha sonrasında Kaka penaltı atışını gole çevirdi ve durum 5 - 5 e geldi.

Taraftarların sessizliği herkesin donup penaltı atışlarını izlemesi mükemmeldi. Artık hiçkimsenin penaltı kaçırma lüksü yoktu . Bu takımın Şampiyonlar Ligi kupasını kaybetmesine sebebiyet verirdi.

Skorda 5 - 5 lik eşitliği Livepoolda Smicer bozdu. ve durum 5 - 6 Liverpool lehine geçti. Milan'da topun başına efsane isim Andriy Shevchenko geçti. Bu penaltı atışını kaçırısa takımı Şampiyonlar Ligi kupasını kaybedecek ve Liverpool mutlu sona ulaşacaktı.

Andriy Shevchenko gibi usta ve efsane bir oyuncunun penaltı kaçıracağını kim nereden bilir ve tahmin edebilirdi ki. Shevchenko penaltı atışını kaçırdı ve bütün Liverpool ekibi futbolcular, taraftarları o müthiş kupa sevinci kapladı.

İŞTE MUHTEŞEM KARŞILAŞMANIN ÖZETİ:

Benim de istediğim olmuş oldu aslında Milan için üzüldüm ama sonuçta kupayı 1 kişi kazanacaktı. Diğer taraf üzülecekti. Onlara gösterdiği performansından dolayı ve biz spor severlere izlettiği futboldan dolayı da teşekkür ederim.

Evet benim aklımda kalan ve izlediğim en unutulmaz futbol karşılaşması bu maçtı.

ScorumTR ' ye bu etkinliği düzenlediği için ayrıca buradan teşekkür ediyorum. Bana 2005 'li yıllardaki duygularımı tekrar yaşattılar.

Bir sonraki postumda görüşmek üzere. Sporla kalınız...