Futbol şüphesiz dünyada en çok ilgi gören ve takip edilen spor. Son yıllarda tüm dünyada bir endüstriye dönen futbol, ayrıca düzenlenen turnuvalar ile de geniş kitleler tarafından takip ediliyor. Her kıtada yer alan futbol federasyonlarının hem kulüpler hem de milli takımlar bazında düzenlediği turnuvalar hem futbol endüstrisi için gelir kaynağı oluyor hem de izleyicilerin hafızalarında unutulmaz anılar bırakabiliyor.

Bu turnuvaların içerisinde herhalde en çok beklenileni ise Dünya Kupası. Son dünya kupası geçtiğimiz aylarda Rusya’da gerçekleşmiş ve finalde Hırvatistan’ı 4-2 mağlup eden Fransa tarihinde 2. kez kupayı müzesine götürmüştü.

Bugünden itibaren zaman zaman size dünya kupaları hakkında derleme yazılar yazmaya çalışacağım. 21 turnuvanın tamamını anlatmaya çalışacağım yazı dizinin ilk konusu 1930 Uruguay Dünya Kupası.

1900’lü yılların başlarından itibaren tüm dünyada futbola olan ilgi her geçen gün artarak devam ediyordu. Futbol olimpiyat oyunlarında milli takımlar düzeyinde oynanan ve ilgi ile izlenen bir spor olmuştu. İlk dünya kupası fikri Fransız spor adamı Jules Rimet tarafından ortaya atıldı. 1929 yılında Barselona’da yapılan FIFA kongresinde kupanın, 1924 ve 1928 olimpiyat oyunları futbol şampiyonu Uruguay’da yapılmasına karar verildi. Ayrıca kuruluşunun 100. yılı olan 1930’da düzenlenen bu turnuva Uruguay için bir jest niteliğindeydi. Ancak bu karar özellikle İngiltere, İtalya gibi Avrupa takımları tarafında benimsenmemiş ve 3 haftalı deniz yolculuğu bahane edilerek bir çok Avrupa ülkesi turnuvaya katılmamıştı. İlk turnuva öncesi eleme maçları oynanmamış, turnuvaya davet edilen takımlardan 13’ünün katılımı ile gerçekleştirilmişti. Bu takımlar ev sahibi Uruguay, Arjantin, ABD, Meksika, Şili, Brezilya, Peru, Bolivya, Paraguay ve turnuvaya Avrupa’dan katılan Fransa, Yugoslavya, Romanya ve Belçika’ydı.

Kupanın tüm maçları Uruguay’ın başkenti olan Montevideo’da oynandı. Turnuvanın statüsü şu şekilde belirlendi; katılan 13 takım 4 gruba yarılacak, gruplardan üçünde 3, birindeyse 4 takım mücadele edecekti. Gruplarını lider tamamlayan takımlar yarı final oynayacak, yarı final galipleri final oynarken üçüncülük maçı yapılmayacaktı.

Turnuvanın açılış maçını 13 temmuz 1930’da Fransa ile Meksika gerçekleştirdi. Bu aynı zamanda ilk dünya kupası maçıydı. Maçı Fransa 4-1 kazandı. Aynı grupta mücadele eden Arjantin oynadığı 3 maçıda kazanarak yarı finalist oldu. Diğer gruplar 3’er takımdan oluşuyordu. 2. grupta Yugoslavya, 3. grupta Uruguay, 4 gruptaysa ABD oynadıkları 2’şer karşılaşmayıda kazanarak diğer yarı finalistler oldular. Yarı finalde Arjantin ABD ile Uruguay ise Yugoslavya ile eşleşti. Arjantin ve Uruguay rakiplerini aynı skorla 6-1 mağlup etmeyi başardılar. Finalde Arjantin ilk yarıyı 2-1 önde kapatmasına rağmen Uruguay ikinci yarıda bulduğu gollerle skoru 4-2 yaptı ve ilk dünya şampiyonu oldu.

18 karşılaşmanın yapıldığı turnuvada toplam 70 gol atılırken, kupanın en gollü maçı Arjantin’in Meksika’yı 6-3 yendiği maç oldu. Final maçını 93 bin seyircinin izlediği turnuvanın en az seyircisi olan maçıysa 300 seyirci ile Romanya-Peru maçıydı.

İlk dünya kupası olması sebebiyle Uruguay 1930 bir çok ilke de ev sahipliği yaptı. Fransız Lucien Laurent, Meksika’ya attığı gol ile dünya kupasında ilk golü atan oyuncu oldu. ABD’li futbolcu Bert Patenaude ise Paraguay’a attığı 3 golle dünya kupalarının ilk hattrick yapan oyuncusu oldu.

Final maçında yaşanan top kavgası da ilginç bir anektod olarak tarihte yerini aldı. Her iki takımda maçı kendi topları ile oynamak istediler. Bunun üzerine Belçikalı hakem John Langenus, ilk yarıyı Arjantin’in ikinci yarıyı ise Uruguay’ın topuyla oynattı. Arjantin kendi topuyla 2 gol bulurken Uruguay kendi topuyla oynadığı kısımda 3 gol attı ve kupanın sahibi oldu.

Bahsi geçen top kavgası burada yok ama 1930 dünya kupası finalinden bir kesit izlemek isterseniz FIFA arşivinden derlenen maç görüntülerine de bakmanızı tavsiye ederim.

Wikipedia başta olmak üzere bir çok spor haber sitesinden alınan bilgiler ile düzenlenmiştir.

Video Kaynak: FIFA