90'lı yılların başında futbolda hızlı bir şekilde endüstriyelleşme dönemine girilmiştir. Futbol tarihi açısından bakıldığında kimileri bu dönemi 'Endüstriyel Futbol' olarak tanımlarken futbolda endüstriyelleşmenin en belirgin olduğu dönem 2000 ve sonrasıdır. Bu dönemde rekor üstüne rekor transferler gerçekleşirken kimi takımlar ise liglerinin favori takımlarına karşılık daha kısıtlı bütçelerle yarışmak zorunda kalmıştır. Bu yazımda ise kendi liglerinde kısıtlı bütçelerle endüstriyel futbola karşı sürpriz lig şampiyonlukları yaşayan takımların öyküsünü sunacağım...

Deportivo de La Coruña - 1999/2000

İspanya'nın mütevazı takımlarından birisi olan Deportivo, 1999/00 sezonuna La Liga'da şampiyonluk parolasıyla başlamamıştı. Zaten ligin o sezon geneline baktığımız zaman, arada 1 sezon Atlético Madrid şampiyonluğunu saymazsak son 15 yıla Real Madrid ve Barcelona kazandığı kupalarla ambargo koymuştu. 1998/99 sezonunda La Liga'yı 6. sırada tamamlayan Deportivo, bir sonraki sezon 69 puanla, en yakın rakibi Barcelona ve Valencia'ya 5 puan fark atarak La Liga'da şampiyonluğa ulaşan taraf oldu. O zaman 24 yaşında olan Roy Makaay, kaydettiği 22 golle bu şampiyonluktaki en kilit isimlerden biri oldu.

SS Lazio - 1999/2000

Tarihlerindeki tek Serie A şampiyonluğu 1973/74 sezonunda olan Lazio, 90'lı yılların sonuna doğru çok iyi bir jenerasyon yakalamıştı. Bir önceki sezon 1 puan farkla Serie A şampiyonluğunu Milan'a kaptıran Lazio, 1999/00 sezonunda ise 72 puanla Juventus'un 1 puan önünde Serie A şampiyonluğuna ulaşarak 26 yıllık hasretini sona erdirmişti. O tarihten bu yana Serie A'da tekrar şampiyon olamayan Lazio, elindeki şampiyon kadroyu da ligdeki diğer rakiplerine kaptırarak koruyamadı. O dönemlerde yıldızı parlayan Pavel Nedved, Alessandro Nesta ve Dejan Stanković gibi oyuncular ilerleyen dönemlerde takımdan ayrıldı.

AS Roma - 2000/2001

İtalya'nın köklü takımlarından biri olmasına rağmen Roma'nın Serie A'da yaşadığı şampiyonluklar 1941/42 ve 1982/83 yıllarında gelmişti. Uzun süredir şampiyonluk hasreti çeken Roma, 2000/01 sezonuna ileride adını sıklıkla duyuracak bir oyuncu grubuyla girdi. Ezeli rakibi Lazio'nun bir sezon önce yaşadığı şampiyonluk onları çok daha hırslı yaptı ve sezon sonunda, topladığı 75 puanla en yakın rakibi Juventus'un 2 puan önünde Serie A'da şampiyonluğa ulaşan taraf oldu. O sezonun yıldızları attığı 20 golle Gabriel Batistuta, 13 golle Vincenzo Montella ve 12 golle ileride kulüp tarihine adını altın harflerle yazdıracak efsane kaptan Francesco Totti oldu.

Valencia CF - 2001/2002 & 2003/2004

Son şampiyonluğu 1970/71 sezonunda olan ve o tarihte toplamda 4 şampiyonluğu bulunan Valencia, uzun süredir Barcelona ve Real Madrid'in gölgesinde kalan La Liga takımlarından biriydi. O dönemlerde iyi bir jenerasyon yakalayan Valencia, genç oyuncularının yanına tecrübeli oyuncuları oldukça iyi bir şekilde yerleştirdi. Nitekim 2001/2002 sezonunda ilk meyvesini, 75 puanla Deportivo'nun 7 puan önünde alan Valencia, 2003/2004 sezonunda da 77 puanla Barcelona'nın 5 puan önünde mutlu sona ulaşan taraf oldu.

SV Werder Bremen - 2003/2004

1992/93 sezonunda kazandığı şampiyonlukla 3. kez Bundesliga'da şampiyon olan Werder Bremen, özellikle 90'lı yılların sonundan itibaren ilk 5'te dahi yer alamıyordu. Oldukça genç bir oyuncu grubuyla sezona başlayan ve o şekilde de devam eden Werder Bremen, sezon sonunda hiç beklenmedik bir şekilde, 74 puanla Bayern Münih'in 6 puan önünde şampiyon olarak Bundesliga'daki 4. şampiyonluğunu ilan etti. Bu şampiyonluktaki en önemli pay ise attığı 28 golle ülkemiz takımlarından Beşiktaş'ta da forma giyen Aílton oldu.

VfL Wolfsburg - 2008/2009

Tarihlerinde hiç şampiyonluğu bulunmayan Wolfsburg, iki yıl boyunca küme düşmeme mücadelesi verdikten sonra 15. sırada lige tutunmuş 2007/08 sezonunda ise ligi 5. sırada bitirerek önemli bir başarı göstermişti. Açıkçası hiçbir futbol otoritesi 2008/09 sezonunda Wolfsburg'dan böylesine bir başarı beklemiyordu. Yine genç bir ekiple zirve yarışına giren Wolfsburg, sezonu 69 puanla Bayern Münih'in 2 puan önünde tamamlayarak mutlu sona ulaştı ve tarihlerinde ilk kez Bundesliga şampiyonluğu elde etti. O sezonun yıldızlarıysa 28 golle daha sonradan yıldızı sönecek olan Grafite ve 26 golle tam aksi bir şekilde yıldızı parlayacak olan Edin Dzeko oldu.

FC Girondins de Bordeaux - 2008/2009

Son şampiyonluğu 1998/99 sezonunda olan Bordeaux, uzun yıllar boyunca Lyon'un egemenliğini sürdüğü Ligue 1'de bir hayli geride kalmıştı. O sezona kadar toplamda 5 şampiyonluğu bulunan Bordeaux, sezona favori bir şekilde başlamadı. Futbol otoriteleri sezon başında yine Lyon'un sürklase edeceği bir lig bekliyordu. Ancak Bordeaux, topladığı 80 puanla Olympique Marsilya'nın 3 puan önünde şampiyonluğa ulaştı. Bu şampiyonluk ayrıca 7 yıllık Lyon egemenliğinin de kırıldığı anlamına geliyordu. Şampiyonlukta kilit rol oynayan yıldızlar ise attıkları 13'er golle Marouane Chamakh ve Fernando Cavenaghi, attığı 12 golle ise Yoann Gourcuff oldu.

Bursaspor - 2009/2010

2003/04 sezonunda küme düşen ve 2006/07 sezonunda tekrardan Süper Lig'e geri dönen Bursaspor, ilk 2 sezonunu biraz sallantıda geçirdikten sonra ilk sinyalleri 2008/09 sezonunu 6. sırada tamamlayarak vermişti. 2009/10 sezonunda ise ilk devre inişli-çıkışlı bir grafik çizse de ikinci devre sadece 1 mağlubiyet alarak 40 puan topladı. Sezonun son haftasında Fenerbahçe'nin puan kaybetmesiyle birlikte Bursaspor, topladığı 75 puanla tarihindeki ilk kez Süper Lig şampiyonluğu yaşadı. Taraftarının sezonun sonuna kadar inanmasıyla birlikte hiçbir yıldız oyuncusu olmayan Bursaspor, muhteşem bir takım oyunuyla ligimizde unutulmayacak bir şampiyonluğa imza attı.

Lille OSC - 2010/2011

Son şampiyonluğu 1953/54 sezonunda olan ve o yıla kadar toplamda 3 kez mutlu sona ulaşan Lille, ileride adını çok sık duyuracak genç yeteneklerle birlikte sezona başladı. Sezon başında mutlak bir şekilde favori gösterilmiyordu. Ancak Lille, o dönem Eden Hazard, Gervinho ve Moussa Sow gibi oldukça etkileyici bir hücum hattına sahipti ve bu özelliğini sezon içinde oldukça iyi bir şekilde kullandı. Topladığı 76 puanla, Olympique Marsilya'nın 8 puan önünde Ligue 1'de 57 yıl sonra 4. şampiyonluğuna ulaştı.

Montpellier HSC - 2011/2012

Bordeaux ve Lille'in şampiyonlukları diğer takımlar için öyle büyük bir ilham oldu ki Montpellier'de bu ilhamı sezon boyunca arkasında hissetti. Bir önceki sezonu 14. sırada bitirmişlerdi. Ancak önlerinde birkaç sezondur yaşanan şampiyonluklar vardı. Sezon boyunca kilit oyuncularını oldukça etkili kullanan Montpellier, topladığı 82 puanla Paris Saint-Germain'in 3 puan önünde mutlu sona ulaşarak tarihinde ilk kez Ligue 1'de şampiyonluk yaşadı.

Leicester City FC - 2015/2016

Geldik bu hikayelerin en özeline. Leicester City, çok değil 2014/15 sezonunda uzun bir aradan sonra Premier Lig'e yükselmişti. Oldukça zor bir sezon geçiren Leicester City, ligin bitimine 9 hafta kala 19 puanla son sırada yer alıyordu. Son 9 haftada 7 galibiyet ve 1 beraberlik alarak 41 puanla ligde kalmayı başardılar. 2015/16 sezonu başlarken kendileri dahi şampiyon olacaklarına inanmıyordu. Ancak Claudio Ranieri yönetimindeki Leicester City, dünyanın en zor liginde topladığı 81 puanla en yakın rakibi Arsenal'in 10 puan önünde şampiyonluğa ulaşarak modern zamanların en özel şampiyonluk hikayesine imza attılar. Bu şampiyonlukta en önemli pay sahipleri ise takım oyunlarının ve teknik direktör katkısının yanında Jamie Vardy, Riyad Mahrez, N'Golo Kanté ve Kasper Schmeichel'in sezon boyunca gösterdiği kusursuz oyun oldu.


Not: Scorum'da her spor dalı ile ilgili yazı yazarak para kazanmanız mümkün. Ben de yazmış olduğum her yazıdan para kazanıyorum. Yazmış olduğum bu yazıdan kazandığım parayı, yazının altında görebilirsiniz. Scorum ile ilgili detayları öğrenmek için bu yazıyı okuyarak bilgi almanız mümkün. Siz de Scorum'a gelip para kazanabilirsiniz. Haydi durma sen de Scorum'a gel ve kazanmaya başla!