''Deivid kaleye şut ve goooollll.Allahım gole bak,yok böyle gol,Avrupa sahalarında şapkada çıkartın,önünde de eğilin,ayakta da durun,selamda verin.Deivid Deivid Deivid Deivid müthiş,müthiş.''
O maçı hatırlayan Fenerbahçeli olsun veya olmasın herkesin bu sözleri spiker Emre Tilev'in sesiyle okuduğundan eminim.
İnter,Psv Eindhoven ve Cska Moskova'nın bulunduğu gruptan 11 puan toplayıp grup ikincisi olarak adını bir üst tura yazdırmayı başaran Fenerbahçe,daha sonrasında son 16 turunda Sevilla ile kozlarını paylaşacaktı.Turun ilk ayağı Şükrü Saraçoğlu Stadında başlamıştı.17.dakikada soldan gelen ortaya havada asılı kalarak kafayı vuran Kezman binlerce Fenerbahçeliye bayramı yaşatmıştı fakat bu hava sadece 7 dakika sürdü.Fenerbahçe'nin o sene Şampiyonlar Ligi'nde kendi kalesine attığı gollerle gol krallığına oynayan stoperi Edu Dracena,o maçta da geleneği bozmayıp Sevilla'nın yapamadığını yapmıştı.58 de bir Uruguay'lı Alex'in kullandığı kornerde kafayı vurup Sevilla'yı üzmüştü.O kişi Lugano'dan başkası olamazdı.Dakikalar geçiyor Fenerbahçe Sevilla'yı parçalamaktan usanmıyordu dediğimiz anda bir anda arka direkte Escude sahneye çıkmıştı ve golü atarken Fenerbahçe'nin en değerli adamının sezonu kapatmasına sebep oluyordu.Roberto Carlos'un.Evet,sakatlanmıştı Carlos ve ona en çok ihtiyacımız olan maçlarda olamayacaktı.Her şey bitti dediğimiz anda,o sene tarihte kimsenin yapamadığı kadar imkansızları başaran,2-3 ay sonra milli takımla da Euro 2008 de Dünya'ya korku salacak Semih Şentürk 87 de sahnedeydi.Ve Fenerbahçe güçte olsa o maçı kazanmıştı.
Sevilla'ya gidildiğinde Sevilla taraftarları rahattı.Deplasmanda 2 gol atmışlar ve evlerinde rakip takımı bekliyorlardı.Şüphesiz ki Sevilla'nın kadrosu Fenerbahçe'nin çok önündeydi.Taraftarda bunun rahatlığıyla maçlarını izlemeye gitti.Rövanş başladı henüz 5.dakika da Selçuk'un gereksiz top kaybıyla Sevilla frikik kazandı.Çok sorun olacak bir yer değildi Fenerbahçeliler için yaklaşık 35 metrelik bir uzaklıktaydı bu frikik.Fakat o sene adını Dünya'ya duyurmaya başlamış,Avrupa'nın yükselen yıldızı ve bir sonraki sene Barcelona'nın yolunu tutacak Daniel Alves topun başına geçti.Sonrası mı?Sevilla 1-0 Fenerbahçe.Hiç ama hiç acımadı Alves.35 metreden çat diye çatala taktı.Bitti mi?Hayır.
Bu seferde gelecek sene Barcelona'nın yolunu tutacak başka bir oyuncu yine aynı uzaklıktan yine aynı şekilde çatala zımbalayıp maçı 2-0 Sevilla lehine getirmişti.Seydou Keita Volkan'ı affetmemiş,Volkan'da kendine has golleri yemeye devam ediyordu.Volkan için çok ama çok kötü bir gece yaşanıyordu.Kornerden gelen topta top Deivid'in önünde kaldı ve topu ağlara yolladı.Bu Fenerbahçeliler için bir umuttu fakat yetmiyordu.En az bir gol daha lazım dediğimiz anda Kanoute ilk yarı bitmeden durumu 3-1 e getirdi.Volkan yine hatalı gol yemişti.Umutlar sönüyor derken 80 de Alex'in kullandığı serbest vuruşta oluşan karambol sonrası yine Deivid sahnedeydi.Ve maç uzatmalara daha sonrasında penaltılara gitmişti.Penaltılar da Fenerbahçe avantaj sağladı,artık top Daniel Alves'de idi.O 35 metreden acımayan Alves,11 metreden mi atamayacaktı?Atamazsa Fenerbahçe çeyrek finaldeydi.Kendine has gerilişini yaptı,kurt gibi gözlerini kaleye dikti.Bakışları çok korkutucuydu.Topu alevlendirecek gibi geldi ve vuruşunu yaptı.O an benim gibi gözlerini kapatan var mıydı bilmiyorum ama ben kapatmıştım.Çünkü Volkan'ın o penaltı sonrası sedyeyle sahayı terkedeceği korkusu vardı.Gözlerimi açmadan spikerin '' Bitti bitti,bitti bu iş.Fenerbahçe çeyrek finalde'' diye haykırışlarını duyuyordum.İşte o an babamla birlikte ölümüne birbirimize sarılmıştık.''Fenebahçe Sevilla'yı elerse bikini giyer yayına çıkarım'' diyenler ise hayatının şokunu yaşayıp,bir müddet insan içine çıkamamıştı.
O zamanlar 11 yaşımdayım.Hayatta neyin nasıl yapılacağına dair bir fikrim yok.Kura çekimlerini televizyonun verdiğini bile bilmiyorum.Çeyrek final kurası çekilecekti ve ben haberi vermesi için babamın işten gelmesini bekliyordum.Balkonda saatlerce onu bekledim.Nihayet geliyordu.Büyük bir heyecanla ona baktım ve hiçbir şey sormadım.Gözlerinin içine bakarak sadece ağzından çıkacak iyi bir haberi bekledim.Bahçe'ye girerken balkonda olan bana baktı ve ağzından tek bir kelime çıktı CHELSEA...
Sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim.O senenin Manchester United ile birlikte Dünya'nın en iyi iki takımından biriyle eşleşmiştik.Drogba,Malouda,Lampard,Ballack,Joe Cole nasıl durdurulacaktı?Kimse bunun cevabını bilmiyordu.Sadece o günü bekledik.O gün geldiğinde Fenerbahçe tarihinin en iyi atmosferlerinden biri stada hakimdi.Geçtik televizyonun karşısına seyretmeye başladık.Sevilla karşısında bile çok güçsüz bir kadroya sahip olan bu takım Chelsea ile nasıl baş edecekti?Yapacak bir şey yoktu ve illaki bu takımlardan biriyle karşılacaktık.Sol kanatta Cole,Lampard-Malouda üçgeni ile gelen atakta Malouda topu içeri çevirdi ve sonucunda Fenerbahçe'nin o seneki başbelası olan kendi kalelerine atılan gollerden biri yine olmuştu.Fakat bu sefer zannedilen kişi değil,Deivid atmıştı.Moraller bozuk,Deivid'e dokunsak ağlayacak durumda.Taraftar gol olur olmaz kısa süren sessizliğin ardından takımı tekrar ayağa kaldırmanın peşindeydi.Deivid o maçı gerçekten çok duygusal geçirdi,üzgündü.
İlk yarı bitti,Chelsea 1-0 öndeydi taaki 64.dakikaya kadar.''Çok güzel ofsayt yok,Kazım,Kazım,Kazımmmmmmmmmmm.Kazım-Kazım attım imzayı Kazım,harikasın Kazım 1-1 oldu.Yazan Kazım okuyan Kazım 1-1 oldu.Fenerbahçe 1 Chelsea 1'' sözleri spiker Emre Tilev'in ağzından çıkmaya başlamıştı bile.Mehmet Aurelio'nun araya attığı müthiş topu Colin Kazım ağlara sokmuştu.Chelsea kalecisi Cudicini çaresiz,Fenerbahçe taraftarı ise stadı yıkıyordu.Chelsea'liler üzgündü fakat Fenerbahçe'de de üzgün birisi vardı.O kişi,hala yaptığı hatayı telafi etmenin planını yapan Deivid'den başkası değildi.
Fenerbahçe havayı bulmuştu.Bugün bu Chelsea'yi buradan çıkartmamalıyız düşüncesindelerdi.Sağdan,soldan,ortadan heryerden yükleniyordu Fenerbahçe.Yarı finali arzuluyor,Stampford Bridge'e avantajlı gitmek istiyordu.Heryerden geldiler olmadı.Dakika 80 de birinin sürprizi vardı.Adeta atamıyorsanız bana verin diyerekten meydan okudu Chelsea'ye.''Açılın ben çilingirim'' sözlerini hak eden birisi.Yaptığı hatanın karşılığını Fenerbahçe tarihine geçecek bir gol ile vermişti.''Önder,Maldonado,Deivid kaleye şut ve gooooollll'' sözleri ile tarihe anekdot düşülmesinin baş kahramanlığına soyundu.Spikerin sesinin bile duyulmadığı o maç ahhhh ahhhh.O golden sonra ise girişte yazdığım cümleler spikerin ağzından duyuluyordu.Fenerbahçe taraftarı onu affetmiş,üstüne alnından öpmek istiyordu.Ve Deivid'in o anki mutluluğu her şeyden daha güzeldi.İngilizleri yıkmıştı.Onlar ise neden Petr Cech'i oynatmadık diye dizlerini dövüyorlardı.Gerçi pek bir şey farketmeyecekti.Bu golü videonun 2.dakika 20.saniyesinden itibaren izleyebilirsiniz...
Temsilcimiz Avrupa'da dev bir zafer almıştı.Chesea'ye Kadıköy'ü dar etmişti.Sonucunda Londra'da Ballack ve Lampard'ı durduramamış ve kötü bir oyunla 2-0 yenilmişti ve devler ligine elvada demişti.Gecenin sonunda yıkılmıştım ve büyük bir üzüntü yaşıyordum.Zar zor yatağa girmeyi başarabilmiştim.Fenerbahçe için ilk ve tek ağlayışımdı.Babam baş ucumda bir yandan sarılırken bir yandan beni teselli etmeye çalışıyor.''Chelsea bu oğlum niye üzülüyorsun'' diyordu.O sene benim okula yeterince gururla gitmemi sağlayan bu takıma minnettardım.Gerçi Fenerbahçe'den başka takımı tutan pek kişi yoktu sınıfımızda.Ama hayatımın en mutlu yılı 2008 yılıydı.Tenefüslerde su şişesi ile yaptımız maçlarda kimimiz Alex,kimimiz Deivid,kimimiz Roberto Carlos oluyorduk.
Benim görüşüm Türk futbol tarihininde en güzel yılıydı çünkü Fenerbahçe'nin bu yaşattıkları sonrasında hemen o yaz birde Euro 2008 gururu yaşayacaktık.Milli takımımız Avrupa'ya ''Bu Türklerin ne yapacağı belli olmaz'' dedirtecekti.İsviçre'ye,Çeklere ve Hırvatlara şok yaşatacak,tarihlerinde bir travma bırakacaktık.Euro 2008 finalisti Almanya'yı da elimizden kaçıracaktık.Semih Şentürk sahneye çıkıp rakiplerin heveslerini kursaklarında bırakacaktı.Nihat Kahveci bizi şımartacak,Arda Turan'dan ve daha nicelerinden gururla bahsedecektik.Bu yüzden benim hayatıma damga vurmuş bir senedir 2008.
Chelsea'nin tur atlaması sonucunda finale kadar çıktılar ve finali penaltılarla kaybettiler.Onlara da yar olmamıştı kupa.
Ve benim bu hikayemden geriye sadece bir resim ve bir söz kalıyordu...
Deivid kaleye şut ve goooolllllll...
Yorumlar