Yaptığım birçok paylaşımda da olduğu gibi ben bir Fenerbahçe taraftarıyım. Fanatiklik seviyesinde belki olmasa da birçok konuda fanatikliğe yakın tepkiler veririm.

Fenerbahçe'yi desteklememdeki en büyük etken babamdı. Babam da Fenerbahçe maçlarını kaçırmaz. Küçük yaşlarda akrabalarımdan ve babamın çevresinden Beşiktaşlı olmam için teklifler ve hediyeler verenler olmasına rağmen babamın bir takımı sevmenin ve desteklemenin gönülden olacağını ve hiçbir şeyin fikrini değiştirmemesi gerektiğini söylemesi benim bu takıma daha çok bağlanmama neden oldu. Fenerbahçe'nin kötü oynaması, kötü yönetilmesi benim sadece o şahıslara olan kızgınlığım. Benim Fenerbahçe'ye olan sevgim ve bağlılığım değişmiyor.

Yaşadığım en ilginç ve en çok heyecanlandığım anılarımdan birisi yatılı okuduğum okulda başıma geldi. Belli kuralları olan okulda Fenerbahçe'nin kadın voleybol takımının maçının olduğu bir gün okuldan kaçarak maçı izlemeye gittik. Maçın başlamasına yakın bizim olmadığımız anlaşılmış ve hemen gelmemiz söylenmişti. Ancak hem yakalanmış olmanın verdiği rahatlık (nasıl olsa cezayı alacaktık) hem de maçın heyecanı nedeniyle maçın bitimine kadar takımımızı destekledik. Okula döndüğümüzde önümüzdeki 2 hafta boyunca dışarıya hasret kaldık ama desteğimiz sayesinde galip gelen takımımız için her şeye değdi...