Euro 2020 Avrupa Şampiyonası, Grup Eleme maçlarında, H Grubunda yer alan milli takımız grupta 4. maçını 11.06.2019 Salı günü 21.45'te İzlanda ile deplasmanda oynadı. Maç sonunda sahadan 2-1 yenik ayrılan millilerimiz, grupta ilk yenilgisini aldı.

2020 Avrupa şampiyonası Grup eleme maçlarına iyi bir başlangıç yapan Türkiye, oynadığı 3 maçtan da galibiyetle ayrılarak grupta, yenilgisiz 9 puanla 1. sırada bulunuyordu. Grubun iddialı ekibi ve son dünya şampiyonu güçlü Fransa' yı 08.06.2019 tarihinde evimizde 2-0 mağlup etmiş büyük bir moralle İzlanda deplasmanına uğurlamıştık. Fransa' yı yendikten sonra açıkça milletçe İzlanda' yı da rahat geçeceğimizi düşünüyorduk. İzlanda deplasmanının ne kadar zor olduğunu bilmemize rağmen bu yüksek moralin verdiği motivasyon bizi bu düşünceye itmişti. Taraftar olarak bizler bu havaya girerken demek ki milli takım oyuncuları da aynı havadaymış.

Futbolda bilinen bir kural vardır! Maçlar oynanmadan kazanılmaz. Bu kuralı oyuncular daha sahaya çıkmadan, akıllarında bulundurmaları gerekirdi. Hiç bir maç daha az önemli değil, aksine her maç çok önemli. Oyuncularımız bu düşünceyi her maç için geçerli olacak şekilde hatta antrenmanlarda da geçerli olacak şekilde akıllarından çıkarmamalılar. Bu moral ve motivasyon eşliğinde sahada yer almalılar. Grup eleme maçlarına iyi bir başlangıç yapmıştık. İzlanda maçını da kazansaydık önemli bir fırsatı yakalamış olacaktık.

İzlanda formda olan milli takım oyuncularımızın direncini kırmak için oyuna çok sert başladı. Normalde de İzlanda futbolu sert oynayan bir ülke. Birde ülke olarak bulunduğu coğrafi konumu oldukça zorlu bir yerde. Güneşin batmadığı bir dönem, yüksek rakım soğuk hava vb. bir sürü olumsuzluklar sayılabilir. Bu olumsuzluklara sığınırsak hiç bir maçı kazanamayız. Öncelikle bu olumsuzlukları aşmanın yolunu bulacağız ki! sahada rakibimizi alt edelim.

Sahada ilk yarı oyun kurmak için oldukça çaba harcayan millilerimiz fazla bir pas imkanı bulamadı. Sert oyunun karşılığında bir de sahamızda baskı yapan İzlanda vardı. Bize bizim silahımızla cevap verdiler, bunun sonucu olarak millilerimiz bocaladı. Bu oyun karşılığında R.Sigurdsson'un attığı 2 golle 2-0 yenik duruma düştük. Bu iki golde duran toptan geldi. Maçta 2-0 geriye düştükten sonra, geri dönüş için bir gol bulma peşine düştük. Neticede 40. dakikada Dorukhan'la bu golü bulduk. İlk yarı bu sonuçla bitti.

İkinci yarı sahada varımızı yoğumuzu ortaya koyduk. Zaman zaman iyi oynadık baskıda kurduk rakibe karşı ama pozisyonları golle sonuçlandıramadık. Genç oyuncularımız bu cesur yürekleriyle puan alamadılar olsun. Tecrübe kazandılar diye düşünüp yolumuza devam edeceğiz. Önümüzde oynanacak 6 maç ve 18 puan var. Bu 18 puandan ne kadar fazla puan alabilirsek yolumuz o oranda açık olacak. Her şey bizim elimizde. H Grubunda 9 puanlı üç takım var şuan Fransa, Türkiye ve İzlanda. Bu üç takımın kendi aralarında oynayacağı maçlar çok önem arz ediyor.

Grupta oynanan 4 maç ve toplanan 9 puan. Kötü bir durum da değiliz ama 3. maçı geride bıraktığımızda çok iyi durumdaydık. İzlanda maçı bizi bir üst sınıfa atlatabilirdi. Fransa'ya tokat atmıştık, İzlanda'dan yediğimiz tokatla gözlerimiz açıldı. Şimdi sıra ayakları yere sağlam basmada. Bir maçla sevinme yerine bir turnuva boyunca elde edeceğimiz başarıyla sevinmeyi öğrenmeliyiz.

Bu yeni jenerasyon, genç oyuncular kaliteli, bu oyunculardan uzun yıllar yararlanılacak bir milli takım oluşturulabilir. Bu oyuncular iyi işlenmeli, millet olmanın, başarının değerini öğretmeliyiz. Siyasetçiler bu alana el atmamalılar, onlar birleştiremiyorlar aksine ayrıştırıyorlar. Lütfen siyasiler uzak durun...