2018/2019 sezonunun 34. haftası geçen hafta sonu oynanan maçlarla sona erdi. Sarı kırmızılıların şampiyonluğa kolayca ulaştığını söyleyemeyiz. Sezona başlarken, her sezon olduğu gibi; ligi şampiyonlukla bitireceğini ve kupaları alacağını seyircisine açık açık söylüyordu. Bunu her sezon söylediği için bilindik bir sözdü. Galatasaray takımı Türkiye liginde verdiği sözü en çok yerine getiren takımdı ve taraftarı da bunu biliyordu. Takımına inancı tamdı. Sonuçta aslanlar Türk futbol takımları içerisinde her kulvarda en fazla kupa kaldıran takımdı.

Birinci hafta maçları oynandığında 9 takım galibiyete ulaşırken, 9 takımda mağlup olmuştu. İlk hafta berabere biten hiç maç olmadı. İlk hafta liderlik koltuğuna otururken oynadığı futbol umut veriyordu. 2. hafta maçları oynandığında sahadan galibiyetle ayrılsa da, liderliği Beşiktaş'a kaptırıyordu. Bir sonraki 3. hafta ise galibiyetini devam ettirirken, 3 hafta hiç puan kaybetmeyen Kasımpaşa ile aynı puanı paylaşırken, liderliği tekrar almıştı. 4. hafta geldiğinde Trabzon maçı vardı ve hiç beklemediği bir hezimete uğruyordu. Deplasmanda 4-0 mağlup olurken de, yenilgisiz lige devam eden Kasımpaşa'ya liderlik koltuğunu bırakıyordu.

Bir hafta sonra 5. hafta lider Kasımpaşa ile karşılaşırken sahadan 4-1 galibiyetle ayrılırken tekrar liderdi. Bir sonraki hafta hiç beklenilmedik bir mağlubiyeti Akhisar Belediyespor deplasmanından alıyordu 3-1, böylece liderlik koltuğunu, 6.hafta da Medipol Başakşehir'e bırakıyordu. 7. haftada puan kaybeden Başakşehir olunca Galatasaray liderliğe tekrar yükselen takım oldu. 9. hafta dahil liderlikte kalmayı başardı.

Bu haftadan sonra Galatasaray'ın sakatlanan futbolcularla başı belaya giriyordu. Peş peşe kaybedilen maçlar ve puanlar lig liderliğinden indiriyordu. 11. haftaya gelindiğinde Fenerbahçe maçıyla birlikte puan kaybı devam etti(2-2). Bu maç sonunda, kadroda yer alamayan sakat oyuncuların yanına cezalı oyuncularda eklenince, kadroda yer alamayan oyuncu yelpazesi genişliyordu.

Süper Lig'de 15. hafta geçildiğinde Galatasaray sıralamada 7.liğe kadar iniyordu. Bu haftadan sonra sakat oyunculardan kadroya dahil olanlar başlayınca oynanan maçlarda gözle görülür bir iyileşme gözlemleniyordu. Yavaş yavaş lig sıralamasında yukarı tırmanışta başlamıştı. Sezonun ilk yarısı bittiğinde Galatasaray ligi 5. sırada tamamlıyordu.

Sezonun ikinci yarısı kaldığı yerden başlarken, Galatasaray çıktığı ilk maçta Ankaragücü'nü 6-0 yenerken olumlu sinyaller veriyordu. Ligde 2.liğe yerleşirken, bir sonraki 19. hafta da galibiyetle tamamlarken lig sıralamasında 2. liğini devam ettiriyordu. 20. haftaya gelindiğinde Alanya deplasmanına çıkan Galatasaray 1-1 berabere kalırken lig sıralamasında ki yerinde değişiklik olmuyordu. Sonraki 3 hafta maçlarını galibiyetle tamamlarken 23 hafta bitmiş oluyordu. Ancak bu seri galibiyetler 2.likte ki yerinde bir değişikli yapmıyordu. Liderle puan farkı 6 olarak 24. haftaya girilirken, bu hafta BB Erzurum deplasmanında 1-1 beraberlik, lig birincisiyle puan farkını 8'e çıkarıyordu.

Galatasaray 25. haftayla birlikte 3 galibiyet serisi yakılıyordu ve sıralamada yerini 2.lik olarak devam ettirirken puan farkı tekrar 6'ya iniyordu. 28. hafta olduğunda önemli bir maç vardı. Bu maç ezeli rekabetin ta kendisiydi. Çünkü maç Kadıköy'de Fenerbahçe ile oynanacaktı. Mutlak galibiyet parolasıyla çıktığı maçtan 1 puanı zor alıyordu. Lig liderinin 3 puan kaybetmesi haftayı karlı kapatmasına neden oluyordu. 29. haftayı galibiyetle kapatırken, 30. hafta Konya deplasmanında sadece bir puan alabilirken, lig sıralamasında 2.likte ki yerini korurken liderle puan farkı 2'ye iniyordu. Galatasaray'da artık şampiyonluk şarkıları söylenmeye başladığında önünde sadece 4 hafta bulunuyordu.

31'nci hafta başka bir ezeli rakip Beşiktaş'ı evinde ağırlarken sahadan 2-0 galibiyetle ayrılırken, bu haftalarda sürekli puan kaybı yaşayan Başakşehir bu hafta liderliği Galatasaray'a bir daha almamak üzere kaptırıyordu. Puanlar aynıydı ama averaj üstünlüğü Galatasaray'daydı. Galatasaray sonraki haftalarda puan kaybetmiyordu. Ancak Liderlik, bu pozisyonu kovalayan iki takımın 33. hafta oynadığı maçla tamamen çözülecekti. Bu maç çok önemliydi ve Galatasaray evinde üstün oynadığı maç sonunda Başakşehir'i 2-1 yenerek ŞAMPİYONLUĞUNU ilan ediyordu.

Bir şampiyonluk sezonu çokta kolay geçmedi, çok gerilere düştüğü bir sezonda ligi 1. olarak bitirmesi bu sezonu en değerli olarak kılıyor muhakkak. Galatasaray bu sezon en çok sıkıntıyı forvet mevkinden çekti. Lig başında Eren Derdiyok ve Sinan Gümüş bu mevkide bulunurken bu iki futbolcuda bu alana çözüm olamıyordu. Sezonun ilk yarısı bu sorunla bitirilmişken, ikinci yarısına geçildiğine bu alana çözüm olsun diye, Mitregou ile Kasampaşa'da gol krallığında ilk sırada bulunan Diagne transfer edildi. Bu forvetler çözüm olsun diye transferi yapıldı ama sarı kırmızılı takım bu iki forvetten tam istediği performansı yakalayamadı.

Ancak Galatasaray forvet sıkıntısı yaşarken, bu alana sık sık yardım eden sağ kanatta Feghuoli ve Sol kanatta Onyekuru vardı. Mevcut forvetler içerisinde sarı kırmızı takım aradığı golleri bulamazken, en fazla golü sağ kanat oyuncusu Onyekuru'nun ayağından 14 golle buluyordu. Feghouli ise olmadık zamanlarda golleriyle kilidi açan oyuncu oluyordu. Onunda 9 golle takımına katkısı hiç azımsanamaz ve Galatasaray şampiyonluk umudunu kaybettiği haftalarda bu kanat oyuncuları sayesinde tekrar şampiyonluk yarışına dahil oluyordu.

Kısaca Galatasaray sağ ve sol kanatları sayesinde 2018/2019 sezonunda şampiyonluğa uçan takım oluyordu.