Futbol tarihi nereye kadar iner bunu kestirmek zor olsa gerek, en azından benim için geçerli olan bir durum. Kimilerine göre futbolun anavatanı İngiltere, kimine göre, Hindistan, kimine göre Çin. Sahip çıkan ülkeleri çoğaltmak çokta zor olmasa gerek. Ancak Benim bildiğim ülkemizde daha henüz Osmanlı devleti yıkılmamışken son zamanlarında savaşın içindeyken işgalci İngiliz askerleri tarafından öğretilerek ülkemizde hızla yaygınlaştığı tarih sayfalarında yer almaktadır. Bu konuyla ilgili 2 ay önce yazdığım ve SCORUM "Ekim Ayı Yazarları Yarışmasına" katıldığım ve yarışmada, Jüri Özel ödülüne layık görülen "Tarihin Derinliğinden Bir Maç Hikayesi Fenerbahçe 0-7 Galatasaray" başlıklı >>> bu yazımda<<< konuyu ele almıştım.

Futbolun insan hayatındaki yeri

Futbol, insan hayatında oldukça yer etmiş bir spor olarak yer almaktadır. 7-77'ye herkesin ilgi alanını oluşturduğundan olsa gerek,başta Avrupa kıt'ası, Amerika kıt'ası, Asya kıt'ası, Afrika ve Avusturalya kıt'ası olmak üzere geçmişte olduğu gibi günümüzde de popülaritesini sürdürmektedir. Her ülkede üst ligler varken, bununla yetinilmeyip alt liglerde kurularak toplumun ilgi durumuna cevap verilmek istenmektedir. Her kentin, ilçe, kasabanın ve hatta köylerin bile takımları oluşturularak, konumlarına uygun liglerde mücadele ediyorlar.

Alt liglerde de kendine göre bir üst ligi oluşturulmuş. En alt ligde mücadele eden takımlar bir üst lige çıkabilmek için kıyasıya kıran-kırana mücadele ediyorlar, bir sezon süre mücadelenin sonunda başarılı olan takım veya takımlar bir üst lige çıkıyorlar. Her takımın ana hedefi mücadele ettiği ligin, bir üst ligine çıkabilmektir. Bu döngü bir merdiven basamağı usülü sürer gider. Amaçlanan hedefe ulaşıldığında ise yeni bir amaç oluşur takımlarda, bu üst ilg'de sürekli yer almak ve en iyiler içinde tutunabilmeyi hedefler.

Aslında bu hep üst lige çıkma döngüsünün ters versiyonu da işletilmektedir. Belkide takımlara verilen bir ceza olarak da görülebilir. Üst liglerde mücadele eden takımlar her ne kadar tutunmak için varlarını yoklarını ortaya koysalar da, bu takımlardan bazıları bu liglerde tutunamayıp bir alt lige düşürülmektedir.

Liglerden düşürülme sistemi varlığını korumak zorunda, yukarıda bahsettiğimiz merdiven basamağını tırmanma döngüsünün oluşabilmesi için gerekli, yukarıda yer alan liglerde, yer boşalmazsa alt liglerde başarılı olan takımları ödüllendirmek için üst liglere çıkaramazsınız. Başarılı olana ödül olarak üst lige çıkarma taahhüdünü verebilmek için, bir üst ligde yer boşaltmak zorunluğunu da uygulamak mecburiyetin doğrar. Belkide bu iniş ve çıkış durumu futbolu bu kadar cazip hale getiriyor.

Ülke futbolunun uluslararası arenada boy göstermesi;

Ülke futbolunu diri ve ayakta tutması için uluslararası mecrada turnuvalar düzenlemeye başlanması, insanların futbola olan tutkularını bir kat daha artırmıştır. Futbolda ilk Dünya kupası, "FIFA Başkanı Jules Rimet'in onuruna Jules Rimet Kupası, 1930 yılında Uruguay'da 13 - 30 Mayıs tarihleri arasında,1929'da Barcelona Kongresi'nde alınan FIFA kararı çerçevesinde düzenlendi ve tüm maçlar başkent Montevideo'da oynandı". ilk Avrupa Kupası'nın ise "1960 yılında düzenlenen ve o zamanki adıyla Avrupa Uluslar Kupası olan Avrupa Futbol Şampiyonası UEFA tarafından düzenlenmiştir".

Aslında bu tür turnuvalar sadece futbolda düzenleniyor değil, diğer spor dallarında da turnuvalar düzenlenmektedir. Bilgi olarak vermek gerekirse en eski spor organizasyonu olan Olimpiyatlar; "M.Ö. 776 yılında Yunanistan'ın Olimpia bölgesinde, Isparta Kralı Likorgos'un da önerisiyle yapılan şenlikler, tarihteki ilk olimpiyat oyunlarını temsil eder." Günümüzde de en önemli organizasyon olarak 4 yılda bir yapılmaktadır. Benim konum futbol olduğu için futbol üzerinden anlatmaya çalıştım. Diğer spor dallarında da her ülke bir sistem geliştirmiş futbola yakın ligler kurulmuş, bu spor dalları da kendi branşları içerisinde, yarışları devam etmektedir.

Futbola ilgi her geçen gün neden artıyor?

Futbolun tarihçesine bakıldığı zaman ilk futbol tamamen sporsal faaliyet olmanın yanında belkide en önemli amacı eğlence olarak yapılmasıdır. İnsanların vakit geçirme çabası sonucu böyle bir spor dalının ortaya çıkmış olduğu kanaatindeyim. Zaman içerisinde popülaritesi arttıkça, bir kazanç merkezi haline gelen futbol, günümüzde "Bacasız fabrika" olarak görülmektedir. Sporun kolu olan futbol şimdilerde bir iş kolu olarak karşımızda durmaktadır. Bir çok genç insanın zengin olmak için futbolcu olma rüyalarını içerisinde yaşatır. Futbolu üst düzeyde oynayan ülkeler, bunların başında; Avrupa ülkeleri gelir. Aynı zamanda bu ülkeler futbola en çok para harcayan ülkelerdir. Futbol ve Para konulu >>> bu yazımda <<< konuya değinmiştim.

Futbol ve Bahis

Futbol, bir iş kolu ve para kazanma alanı olarak çekiciliğini korurken, günden güne futbolla olsun diğer spor alanlarıyla olsun yeni bir parasal kazanç kaynağı karşımıza çıkmaktadır. Bu parasal alan BAHİS olarak karşımıza çıkıyor. İnsanlar oynanacak maçlar üzerinden bahis oynuyorlar, bahislerini tutturmaları halinde buradan kazanç elde ediyorlar. İnsanlar buradan kazandıklarını bir kazanç olarak görürken, diğer taraftan kaybettikleri paranın hesabını gözardı ediliyor. Bahis oynayanlar açısından kaybedilen para daha çokken, kazanılan para daha az olmasına karşın insanlar iyi para kazanan nadir kişilerden olmak için bahis oynuyor. Günümüzde, bahis şirketleri yasal olarak varlıklarını sürdürmekteler.

Bahis oynamak için ister. bahis oynatan bayilere git bahsini oyna,istersen İnternet üzerinden oynatan sitelerden oyna. O kadar çok alternatifi var ki! oynamak isteyen çok uğraşmadan bahsini oynayıp maçların sonucunu beklemeye başlıyor. Bahis oyunları için teoriler geliştirenler bile var. %99 garantili, %75 garantili bahis yöntemi diye karşınıza çıkıyor. Ne kadar verilen yüzdeler gerçek onuda bilemiyorum. Ben henüz bugüne kadar bir kolon dahi bahis oynamış biri değilim. O yüzden bazı terimleri yanlış verdiysem sizlerden özür delerim.

Futbol göründüğü gibi büyük bir endüstri ve hızla büyümesine devam ediyor. Büyürken de kendisine yan finansal alanlar açıyor. Bu alanlar daha ne kadar büyür kestirmek oldukça zor. Zamana bırakıp yaşayıp göreceğiz.