Bugün Trabzon'da saat 19.00' da başlayan Trabzonspor - Fenerbahçe SK karşılaşması ev sahibi Trabzonspor'un 2-1 üstünlüğü ile sona erdi.

Maçla ilgili olarak dikkat çeken bir konu ise; 2010-2011 sezonunda yaşanan şike davası sürecinde iki kulüp arasında yaşanan olumsuz bazı konular nedeniyle iki kulüp arasında soğuk rüzgarlar esiyordu. İşte bu soğuk rüzgarlar, bugün atılan adımlar sonucunda ısınmaya başlayacak müjdesi vermekte. Bugün Trabzon'da tribünlerde Fenerbahçe Kulüp Başkanı Ali Koç Protokoldeki yerini alarak bu soğuk rüzgarlara son vermiş oldu. Dileğimiz bu durumun bir daha tekerrür etmemesidir.

Maçla ilgili gözlemlerimize gelecek olursak, maça iyi başlayan taraf ile maç boyunca üstün olan taraf ev sahibi Trabzonspor'du. Maçta ilk yarıda en önemli pozisyon 24 dakikada ki faul sonrası kullanılan duran topun, Fenerbahçe savunmasında elle oynandığı gerekçesiyle hakem tarafından penaltı kararı verilmesiydi. Bana göre bu penaltı olmayabilir. Ben buna düşünceye TV'de izlediğim pozisyona göre vardım. Trabzonspor'da penaltıyı kullanmak için Rodallega geldi, topun gideceği köşeyi tahmin eden kaleci Harun topun gol olmasını engelleyerek takımı adına büyük bir iş yapmış oldu. Penaltı atışını kullanan Rodallega, atıştan önce vücut dili ile atacağı köşeyi resmen işaret ediyordu, belkide bunu çözen Harun doğru köşeyi bu şekilde çözmüş olabilir. Penaltı kullanacak futbolcu soğuk kanlı olmalıdır. Maçta başka gol ve goller olmasaydı, bu kaçan penaltı çok konuşulacak, Fenerbahçe kalecisi Harun Kahraman ilan edilecekti.

Maçı baştan sona üstün götüren Trabzonspor maçtaki ilk golünü maçın ikinci yarısında 50. dakikada Filip Novak'la buldu. Dakikalar 75'i gösterdiğinde Trabzonsporun 2. golü Sosa'nın ayağından geldi. Fenerbahçe tek golünü maçın 82 dakikasında Frey ile buldu. Bu sonuçla Trabzonspor puanını 19'a çıkarırken, Fenerbahçe'nin üst sıralara çıkma çabaları bu hafta sonuç vermeyince 13 puanda kaldı.

Fenerbahçe, önümüzdeki haftalarda çıkış serisi yakalayamazsa durumu hiçte iç açıcı değil. 3-5 maçlık bir galibiyet serisi yakalamak zorunda. Değilse rahat bir nefes alamayacak. Bu sezon 3 büyükler diye adlandırılan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin işleri hiçte iyi gitmiyor. Bunların içinde en kötü görünen Fenerbahçe. Ülkemizin en güçlü ve en köklü bu üç kulübü harcadığı paranın karşılığı, sıralamadaki yeriyle doğru orantılı değil. Daha kısıtlı imkanlarla ligde yer alan diğer takımlar bu üç büyükler dediğimiz kulüplerimizden daha iyi. Tabi ki Anadolu takımlarımızın başarısı bizleri gururlandırır. Dikkat çekmek istediğim konu tamamen harcanan para miktarıyla alakalı.