Adalet hayatımızın vazgeçilmez temel taşlarından bir tanesi, gerek sosyal, gerek ekonomik yaşamda bazen ne kadar farkına varmasak da, hayatımızın tam merkezinde, bir haksızlığa uğradığımızda, arızalı, bozuk bir ürünü bize sattıklarında, sahte para verdiklerinde ya da çalışıyorsak hakedişimizi alamadığımızda; sokakta yürürken hırsızlığa, gaspa uğradığımızda ilk başvurduğumuz yöntem adaleti sağlayacağına inandığımız bir otoriteye başvurmak.

Spor sahalarında da adalet aradığımız merci hakemler, onlar adaletli davranmadığı takdirde bazen ne kadar çaba sarfetseniz de sahada kazanmanız pek mümkün olmuyor.

Peki hakemler sahada hata yapmamak için nasıl bir hazırlık dönemi geçiriyorlar hiç düşündünüz mü? Futbol dışındaki sporlar için pek bir şey söyleyemesem de benzer süreçler yaşadıklarını düşünüyorum ama futboldan bahsetmek gerekirse; şu an Süper Ligde yardımcı hakemlik yapan, derbiler de dahil gerek ulusal bazda, gerek uluslar arası alanda önemli maçlara çıkmış çok yakın bir arkadaşım var.

TFF tarafından hakemlerin kendilerini özellikle teorik açıdan geliştirmeleri için her yıl Antalya'da yapılan meşhur seminerlerin dışında, yurt dışı seminerlere yollanıyorlar, belirli kamp dönemleri ve testleri var; gerek orta hakem, gerek yardımcı hakemler; fiziki açıdan yeterli değillerse maçlara çıkamıyorlar, bunun içinde yılda 2 kere teste giriyorlar, üst klasman hakemlerinin tamamında (profesyonel olmayanlar) akıllı bileklikler var, kendilerinin yapması gereken antrenmanlar, mesafeler, hız, hızlanma vb. performanslar bu bileklikle ölçülüyor, profesyonel hakemler bildiğim kadarıyla antrenmanlarını yapma konusunda bu kadar serbest değiller.

Söylemek istediğim alt yapı ve hazırlık olarak hakemlerin hata yapmaması için gerekli çalışmalar olabildiğince titiz bir şekilde yapılıyor, peki idarecileri, antrenörleri, oyuncuları, izleyenleri çıldırtan bir çok hatayı hakemler yapmaya neden devam ediyor?

VAR sistemi ülkemizde uygulanmaya başladıktan sonra da şahit olduk ki, hakem hatalarının kaynağı mesleki yetersizlik değil gibi; kendi ülkemiz özelinde konuşacak olursak; mevcut futbol iklimi, bu futbol ikliminin sözde özerk federasyonu, bu federasyonun seçilme biçimi, yönetim kurulunun futbolu yukarıya taşımaktan öte, özellikle büyük takımlar arasındaki denge gözetilerek seçilmesi, futbol ekonomimizin daha iyi şartlara çıkmasının temelinin daha çok Digitürk üyeliği satılması olarak algılanması çok ilgisizmiş gibi görünse de bence hakem hatalarındaki en büyük faktör.

Gelişmiş ülkelerde hakem hataları bizim ülkemizde konuşulduğu kadar uzun süre konuşulmuyor, gündem olmuyor, üzerine komplo teorileri üretilmiyor. Bizim ülkemizde büyük bir çoğunluk hakem hatalarının gerçekten hata olmadığına maksatlı olduğun inanıyor ve maalesef VAR sistemiyle ülkemizde yaşananlar bu inancı pekiştirdi.

Bana göre hakem hataları bu zincirin en son halkası, düzelmesi en kolay ve aslında en zor olanı, gerekli alt yapı hazır, gerekli çalışmalar, eğitimler, antrenmanlar yapılıyor asıl zor olan ülkedeki futbol ikliminin düzelmesi, siyasetin futbola bu kadar müdahil olmaması, güçlü olanın her zaman haklı olmaması, arkasındaki seyirci gücüne yaslanan büyük kitleleri peşinden koşturan kulüp yöneticilerin bu kadar savruk, tehditkar ve kendi statülerini korumak, kendi hatalarını gözlerden saklamak için bu kadar agresif açıklamalar yapmamaları, bunlar ne zaman mümkün olursa, biz hakem hatalarını o gün daha az konuşacağız.