Ali Koç bugün yine kulüp televizyonundaydı, Camiaya Sesleniş değil, Gündem Özel'di bu sefer programın adı. Demek ki gerçekten gündemi belirleyecek bir şeyler açıklayacaktı.
Akşam saatlerinde camiaya seslenmesinin aksine 14 sularında geçti bugün ekran karşısına ve başladı anlatmaya. Yolların ayrıldığı 3 antrenörle başladı önce, soyunma odasına kırmızı halı sermişler de Beşiktaş maçından sonra hocanın cenazesini saracaklarmış neyse ki bekledikleri gibi olmamış da maç berabere bitmiş (aman ne büyük başarı sahanda Beşiktaş'tan aldığın 1 puan) geçen yılki antrenman raporlarını silmişler, futbolcuları maç öncesi ağır antrenmanlarla yormuşlar, dışarıya antrenman bilgilerini sızdırmışlar.
Sonra kadro dışı kalan 3 futbolcuya geldi sıra; Aatıf ve Dirar puan kaybettiğimiz günlerde bile şen şakraklarmış, adeta birer gamsız gibi davranıyorlarmış, gerçekten olacak iş değil; Volkan Demirel ise yardımcı antrenöre sataşmış, başkanın konuşturmamış, cümlelerini bitirmesine bile izin vermemiş.
2 saate yakın süren programda bunlar konuşuldu, sosyal medya ise çıldırmış gibiydi; büyük büyük spor yazarları, muhabirleri duyduklarına inanamıyorlardı, hepsi şok olmuştu. Bu kadar büyük ihanet nasıl olabilirdi, bu takımın bu ihanetlerle 15.sırada olması bile başarıdır diyen çıkmadı neyse ki ...
3 Temmuz gibi bir süreci yaşamış; o dönem hükümet, süper savcılar, mahkemeler, medyanın büyük çoğunluğunun üzerine çullanmasına rağmen yarım, başkanı hapse atılmasına rağmen, kadrosunu dağıtmak zorunda kalmasına rağmen yarım puan farkla şampiyonluğu kaçıran takım, işte 3 antrenör, 3 futbolcu yüzünden tarihinin en kötü günlerini geçiriyormuş.
Kendisi hakkında da öz eleştiri beklerdim başkandan ama herhangi bir konuda öz eleştiri yaptığını görmedim, belki bu antrenör ekibiyle yolları ayırma konusunda gecikmiş olma dışında.
Ben Frey transferine açıklık getirmesini isterdim mesela, gerçekten Erzurumspor’un bu oyuncuyu 600 Bin Euro’ya almadığı, Fenerbahçe’nin bu bonservisin neredeyse 5 katını vererek bu transferi tamamladığı.
Bundan önceki Camiaya Sesleniş programında Jailson transferini açıklamıştı neyse, zamanımız az olduğu için 3.5 Milyon Euro’ya aldık, yoksa 2-2.5’a bitirebilirdik demişti.
Cocu konusunda PSV’de aldığının 4-5 katı maaş aldığı doğru değil, kötü niyetli, neredeyse 3 katını bile almıyor diye, içimize su serpti.
Sözleşmeleri açıklayacaktım, Comolli gizli sözleşmeler olduğunu söyledi, ben de vazgeçtim dedi.
Fenerbahçe bu sezon bonservisiyle 2 kaleci almasına rağmen, hala kaleci sorununu, tartışmasını çözemedi. Beşikaş Karius’u kiralayarak tek hamlede, bonservis ödemeden kaleci konusunu kapatırken.
Stoper sıkıntısı bağıran Fenerbahçe sadece riskli bir transfer olduğu söylenen Reyes’i bonservissiz transfer ederken, Philip Cocu 2 maçta Reyes’i ön liberoda oynattı, oyuncu 2 maçta da çok kötü performans gösterdi.
2.Milli araya girmemize rağmen bırakın ilk 11’i sistemi bile belli olmayan bir takım Fenerbahçe, ilk maçlarda 4-3-3 oynayacak gibi gözüküyordu. Çalışmalar, transferler bu minvalde yapılmıştı ama 4-3-3’e uygun olmayan bir 10 numara transfer edildi Benzia adında. Son 2 maçta Fenerbahçe 3-5-2 ve 4-4-2 oynadı yani ne dizilişi, ne 11’i belli değil bu takımın hala, ligin neredeyse 4te 1i geride kalmışken.
Başkan, Teknik Direktör Cocu’nun arkasında durmaya devam ediyor. Tabi devre arasına kadar ve bir facia yaşanmassa, faciadan kastı ne bilmiyorum. Dinamo Zagreb ve Rize maçlarını facia olarak görmüyor, anladığım kadarıyla Fenerbahçe’nin 6-0’lık Galatasaray galibiyetini tarihe gömecek, 7-0’lık bir Galatasaray mağlubiyeti bekliyor. Bu da gerçekleşirse Başkan, teknik direktörünü vermekle kurtulamayabilir.
Basketbol takımları da sezona iyi başlangıç yapamadılar, hem erkeklerde Efes’e, hem kadınlar da Hatay Bş. Bld.’ye kendilerinden daha düşük bütçeli takımlar olmasına rağmen kaybettiler.
Bu Aykut Kocaman zamanından kalma ihanet çetesi antrenörler, acaba basketbol takımlarının da taktiklerini sızdırdılar mı, henüz bilmiyoruz, Başkan bunları açıklamadı.
Başkanlık seçimi üzerinden yaklaşık 5 ay geçti. Diğer kulüplerle aramı yumuşatacağım derken, camia içerisindeki bölünmeyi daha da derinleştirdi Ali Koç, Rize’de tribünlere gidip oyunculardan şikayet etti, ne deseniz haklısınız sabredin de demiyorum artık, formanın ağırlığını bilmeyen futbolcular var diyerek. Bugün Rize’dekinin aksine sabretmemiz ve desteklemeye devam etmemiz gerektiğini söylüyor.
Volkan’ın sözleşmesi konusunda da, ben kadro dışı bırakacağımı nereden biliyim sözleşme uzatırken dedikten birkaç dakika sonra da, şimdi olsa yine sözleşme uzatırdım dedi.
Yapılan transferler, sportif direktör, teknik direktör tercihi, kullanılan dil, ortaya sunulan argümanlar, basketbolda da sezona can sıkıcı başlangıçlar yapılmış olması, Ali Koç’un bunlar üzerine kulüp televizyonundan eskileri şikayet etmeye devam etmesi bir Fenerbahçeli olarak beni hayal kırıklığına uğrattı.
Ali Koç hala Başkan olduğunun farkında değil gibi davranıyor, kulüpte herhangi bir sorumluluğu olmayan stajyerler gibi bahane bulmaktan vazgeçmeli ve icraat yapmalı, artık Comolli şöyle dedi, Aykut Hoca böyle dedi dilini de bırakmalı, değişimden yanaysa bunu başkalarının ağzının içine bakarak değil de, kendi fikirleri ışığında gerçekleştirip, sorumluluğunu da üzerine almalı.
Yorumlar