Fenerbahçe gençlik, dinamizm ve sabır kavramlarının harmanlandığı bir yeni mantaliteyle yola çıkıyor bu sezon. Koç, Comolli ve Cocu önderliğinde yapılacak çok işleri var...
Ali Koç başkanlık mazbatasını alır almaz ilk icraatı, zaten bir süredir dirsek temasında olduğu Damien Comolli'yi futbolun başına getirmek oldu. Bu birliktelik iki tarafın da memnun olacağı sonuçlara gebe. Basketbolda başarıyı getiren modelin artık futbola da uygulanması, kurumsal kimliğiyle öne çıkan yeni başkanla birlikte kaçınılmazdı.
Ali Koç'un yerli bir teknik direktörle çalışırsak bu kesinlikle Aykut hoca olacak demeci camiada panik, korku ve öfke karışımı bir ruh haline sebep oldu. Aslında yapılmak istenen Aykut Kocaman ile karşılıklı iyi niyet çerçevesinde yolları ayırmaktı. Aslında Ali Koç, içten içe Aykut Kocaman'a karşı büyük bir vefa duygusu beslediğini de bu dönemde iyice açık etti.
Comolli, Aykut Kocaman ile yapılan görüşmeler neticesinde uzun bir müddet teknik direktör arayışlarına devam etti. Bu bekleyiş biraz daha uzasaydı camiada infiale sebep olabilirdi. Seçimle birlikte alınan rüzgarla hızlı bir ilerleme bekleyen taraftarın büyük bir kısmı Aykut Kocaman ile yeni sezona başlama ihtimalinin bir an önce sonlanmasını istiyordu. Bu istek kuşkusuz yeni yönetimi de rahatsız edecek derecelere ulaşmıştı. Comolli, Aykut Kocaman ile yaptığı bir kaç görüşmeden sonra kendisiyle yola devam edilmeyeceğini deklare etti... Bu andan itibaren camiada sabırsız ve meraklı bir bekleyiş vardı. Acaba yeni teknik direktör kim olacaktı?
Comolli ve Philip Cocu bir kaç haftalık görüşme sürecini 3 yıllık imza ile sonlandırdı. Hollanda futbolunun önemli ismi PSV ile yolarını ayırdı ve Fenerbahçe'nin yeni hocası oldu. Cocu'nun bu tercihinde Comolli'nin ne denli etkisi olduğu aşikardı. Comolli, 3 yıllık süreçte kendisiyle birlikte sonuna kadar gidecek bir yol arkadaşı arıyordu.
Philip Cocu imza töreninde "Takım olarak birlikte durmamız gerekiyor, sadece saha içi değil, saha dışında da bunu yapmalıyız. Çok istekliyim." sözleriyle oynatacağı futbola dair küçük anektodlar paylaştı.
PSV'yi 5 sezonda 3 kez şampiyon yapan, 1 kez Hollanda Kupası, 2 kez de Hollanda Süper Kupasını kazanan Cocu'dan beklentiler haliyle çok fazla... Özellikle oynatacağı düşünülen pozitif futbola duyulan özlemi anlatmaya kelimeler yetmez. Tabi Cocu esasında mantalite olarak bu isteği doyuracak kadar hücum futbolu oynatmıyor. Ancak Aykut Kocaman dönemindeki kısır futbolu görmeyeceğimiz hazırlık maçlarında anlaşılan bir husustu.
Fenerbahçe'nin yenilenen yönetimiyle birlikte artık futbol anlayışında da yeniliğe gideceği her söylemde karşımıza çıkıyordu ancak tam olarak nasıl bir modelin ortaya konulacağı hala anlaşılmış değildi. Halen transferler yapılmamıştı, üstelik kulübün finansal durumu beklenenden çok daha kötü durumdaydı.
Gelenler: Berke Özer, Barış Alıcı, Ferdi Kadıoğlu, Andre Ayew, Islam Slimani
Gidenler: Fernandao, Beykan Şimşek, Ahmethan Köse, Luis Neto (Kiralık süresi sona erdi), Vincent Janssen (Kiralık süresi sona erdi)
Transfer sezonu beklenildiği kadar hareketli geçmedi. Comolli ilk icraat olarak iyi bir teklif gelen Fernandao'yu göndermişti. Bu hamle teknik direktör arayışları devam ederken yapılmıştı.
Cocu'nun gelişiyle birlikte söz verilen gençleştirme çalışmasına başlayan Fenerbahçe, Barış Alıcı ve Berke Özer'i, Ali Koç'un son bir kaç yıldır dirsek temasında olduğu Altınordu'dan kulübe kazandırdı. Barış oynadığı maçlarda gösterdiği performans, sahadaki rahatlığı ve yaşına nazaran tecrübeli görüntüsüyle yeni sezonda taraftarın göz bebeklerinden biri olacağı kesin. Berke ise yerli kaleci geleneğini devam ettirecek yetenekte...
Yine gençlik harekatının bir meyvesi olarak transfer edilen Ferdi Kadıoğlu henüz kendine yer bulamadı.
Forvet ve kanat için arayışlara devam eden Comolli, Andre Ayew ve Islam Slimani ile anlaşma sağladı.
Hazırlık döneminde parlayan bir diğer oyuncu ise geçen sezonun ikinci yarısında profesyonel sözleşme imzalayan Eljif Elmas oldu. Sahadaki çalışkan görüntüsüyle genç Makedon kısa sürede Cocu'nun gözdelerinden biri olmayı başardı.
Son olarak Cocu'nun saha içinde görmek istediği şablona değinebiliriz. 4-3-3 ana formatında, gezen forvetle oynamayı tercih ediyor. Şu ana kadar daha çok yerden kanat organizasyonları yaptırdı takıma, çünkü Soldado'nun sakatlığı da buna biraz mecbur bıraktı. Ancak Islam Slimani ile çakılı forvet düzenine geçmek isteyeceği aşikar. Onu pasör olarak kullanmak ve ileri hızlı çıkışları doğrudan Slimani üzerinden başlatmak isteyeceğini düşünüyorum. Ayew, Barış ve Valbuena'nın yaklaşması ile hızlı pas organizasyonları ile pozisyon kovalayacaklar. Oyun hakkında detaylara sonraki yazılarımda yer vereceğim.
Bugün hem Scorum'a merhaba demek, hem de Fenerbahçe'nin sezon öncesine kısaca değinmek istedim. Okuduğunuz için teşekkür ederim, değerli yorumlarınızı esirgemeyin.
Yorumlar