Cocu'nun bana göre yanlış 11 seçimi ile zaten düşük olan tur şansı mucizelere kalmıştı...

(Fotoğraf: Sözcü)

Mutlaka gol atman gereken bir maç. Daha da önemlisi kesinlikle gol yememelisin. Volkan-Isla-Roman-Skirtel-Hasan-Elmas-Topal-Ayew-Guliano-Valbuena-Alper 11'ini sahaya sürdü Cocu. Çıkan bu kadro ne gol atması gereken bir takımın ne de gol yememesi gereken bir takımın 11'i...

Gol atman ve baskı kurman gerekirken, Soldado da oynayacak durumda olduğu halde Alper'i ilk 11'de forvet olarak başlatmak, rakibin baskısını kabul etmek demektir. Alper'in top tutma ve karşılama gibi nitelikleri olmadığı için sürekli kanatlardan oyun kurmaya mecbur kaldı takım ilk maçtaki gibi. Bu yüzden ileri uçta kopuk bir görüntü oluştu. Kanatlar arası geçişleri takım zaten yeterince hızlı bir şekilde yapacak kapasitede değil. Ortada da Alper'den dolayı oluşan boşluk atak organizasyonlarını sekteye uğrattı. Rakip kolay kazandığı toplarla, takımın boyunu uzatarak sakin bir şekilde vakit geçirdi. 

Oyuncuları değerlendirirsek; kaleci Volkan yine kendisinden beklenen performansla, kaleye gelen ilk topu içeri aldı. Yediği golde yine ilk suç kendisinde değilse de, elit bir kalecinin çıkarabileceği bir topta şuursuzca yaptığı çıkış takıma pahalıya mal oldu. Altınordu'dan transfer edilen genç Berke'nin bir an önce A takıma monte edilmesi gerek. Volkan ile girilen her maceranın sonu hüsran olmaya devam edecek. 

Defans dörtlüsünde görevini hakkıyla yapan olmadı. Isla ve Hasan Ali yine çok fazla pas hatası yaptılar, bazı bindirmelerde geç kaldılar, ileri ucu destekleyemediler. Skirtel golde rakibi izleyerek maç puanını sıfırladı. Roman etliye sütlüye karışmadan maçı bitirdi. 

Guliano diye bir oyuncunun sahada olduğu 70. dakikalara kadar kimsenin dikkatini çekmemişti. Barış ve Soldado'nun oyuna girmesi sonrası ilerde tutulan top ve baskı ile Guliano göze gözükmeye başladı. Bu da maçın başında nasıl bir hatalı kadroyla çıkıldığının en bariz göstergesiydi aslında. 65. dakikadan sonra takım ancak rakip sahada adam akıllı top tutarak baskı kurabildi. Bir ara Benfica kendi yarı sahasından çıkamadı. Alper de bu anlarda kanatlara kaçarak daha faydalı işler yaptı. Barış'ın ilk maçtaki gibi güzel bir şutu bu kez kaleyi buldu ancak kaleci başarılıydı. Valbuena çabaladı, pas hataları daha azdı ilk maça göre ama yine sonuçlandıramadığı bir çok varyasyon vardı. Lig için yeterli gelebilir ancak büyük hedeflerde yer almayacak bir oyuncu. Topal çoğu zaman beni kanser eder. Bu maçta daha azdı, çünkü biraz daha geride kaldı. Topla çıkışlarında beceri eksikliği yüzünden çok fazla hata yapan bir oyuncu. Elmas üzerine koyarak gidiyor. İkili mücadelelerde ayakta kalması bu yaşına rağmen rakiple kora kor mücadele edebilmesi kendisini çok değerli yapıyor. Bir kaç yıl içinde Fenerbahçe için vazgeçilmez bir oyuncu olacak. Altyapısı çok sağlam. Lig maçlarında nispeten kolay rakiplere karşı biraz daha önde oynayarak kendini daha fazla göstereceğini düşünüyorum. Uzaktan şutlarını arttırmalı. Ayew yeterli düzeyde değil. Çok top ezdi bana göre. Bir çok pozisyonu başlamadan bitirdi. Barış daha hazırdı, ben olsam Barış ile başlardım. Soldado yukarda da değindiğim gibi, her ne kadar Cocu ritmini bulamadığını söylese de, Benfica gibi bir rakibe karşı Alper yerine bin defa tercih edeceğim bir oyuncu. Nitekim girdiği gibi oyunu daha kolay bir şekilde rakip yarı sahaya yıkmamız bunun doğru bir tespit olduğunu gösteriyor.

Sonuç olarak böyle bir yapılanma sürecinde bu denli zor bir rakibi geçmek zaten kolay bir iş değildi. Takımın bunu başarabilecek gücü olsa da, bu eşleşme çok erken oldu. Bu da Fenerbahçe'nin şanssızlığıydı. Artık Avrupa Ligi gruplarında üst turlar için şans kovalayacak. Takım gruplarda çok fazla yıpranmazsa en azından bir çeyrek final yapacak kapasiteye sahip. Şans faktörü de çok çok önemli... Aykut Kocaman'ın yardımcılarından bilgi ve yönlendirme alan Cocu'nun artık kendi kararlarıyla yoluna devam etmesi gerek...