Bu yazımda balık avcılığına değineceğim ama bu sefer yasak ve ihmal sonucu meydana gelen ölüm ve yaralanmalar konum olacak. Balık avcılığı ile ilgili olarak, bir yazı hazırlığı içerisindeyken, bir gazetenin haber sayfasında 3 adet balık avcılığı sonucu meydana gelen kazalar ve neticesinde ölüm ve yaralanmaların olduğu haberlerini okudum. Bir an düşündüm neden böyle bir şey olabilir ki? diye. Kendime bu soruyu yönelttim ve bunu bir sosyal sorumluluk olarak gördüm, bir kez de ben kamuoyuna, bu yasak ve usulsuz avlanma hususlarını duyurmayı, uyarmayı görev ve borç bildim.
İnsanlar bu uyarımı ne kadar dikkate alacak bilemiyorum ama ben her şeye rağmen bu uyarımı yapmak istiyorum. İnsanlar bazı şeyleri kendi tecrübe edinmeden başkalarının nasihatlerine kulak tıkadıkları gerçeğini birçok kez deneyimledim. Bazı durumlar vardır ki! tecrübe edeyim derken! aynı hareketi bir sonrasına yapma fırsatı bulamazsınız. Çünkü bazı şeyleri tecrübe ederken ya hayatınızı kaybeder, yada vücudunuza büyük küçük bir hasar verebilirsiniz
Hayatımıza değer katmak için, geçmişten günümüze süre gelen tecrübe birikimlerini dikkate alıp hayatımızı buna göre şekillendirmemiz, bize daha az hasar alarak bir yaşam sunabilir. İnsanoğlu yaşamı boyuncu bazen ufak-tefek, bazen ise aldığı hasara göre büyük diyebileceğimiz kazalar geçirir. İnsanoğlu bilgi birikimi ve edindiği tecrübeleri sonucu bu kazalardan hasar almadan yada normaline göre daha az hasar alarak hayatını devam ettirir. Ama bilgi ve tecrübe birikimi olmayan yada daha az seviyede bilgi ve tecrübe birikimi olanlar, hayatın akışı içerisinde süre gelen yaşamlarında karşılaşacakları kazalara karşı nasıl tepki vereceklerini kısa sürede çözemeyecekleri için, bu kısa sürede veremedikleri tepkisizlik sonucu alacakları hasarın boyutu büyük olacak, belki hayatını kaybedecektir. Şimdi okuduğum ve sizlerinde kendi adınıza bir ders çıkarmanız için bu haberlere geçiyorum.
İlk haber "Orfoz tutkusu ölüme götürdü"
Haberin kamuya duyurulma tarih ve saati: 28.05.2018 - 16:30
Habere konu olan yer, Muğla'nın Bodrum ilçesinde gerçekleşiyor, 39 yaşındaki Hasan Topaç ile 40 yaşındaki Emre Kaya birlikte Kara Ada'da tüpsüz dalış yaparak zıpkınla balık avlamaya giderler. Hasan Topaç, arkadaşını göremeyip aramaya başladığında, Emre Kaya'nın cansız bedeniyle karşılaşır. Sonradan anlaşıldığı üzere Emre Kaya, orfoz balığı avlar ve avladığı balığı alabilmek için dipte olduğundan daha fazla kalır ve "sığ su bayılması" geçirdiği belirlenir.
Habere konu olan olay ve haberin detayı aşağıda anlatıldığı şekildedir.
Arkadaşı Hasan Hopaç ile birlikte dün akşam Bodrum'a 2 mil uzaklıktaki Kara Ada'da tüpsüz ve zıpkınla balık avı için dalan inşaat mühendisi Emre Kaya'nın ölümüne ilişkin detaylar ortaya çıktı. Kaya'ya 20 metre uzaklıkta dalış yapan Hopaç, arkadaşını göremeyip, aradığında yaklaşık 20- 25 metre derinlikte hareketsiz bulduğunu ve büyük üzüntü yaşadığını söyledi. Hopaç, hemen tekneye çıkıp, yardım istediğini belirtti. Sahil Güvenlik dalış timlerinin Kaya'nın cansız bedenini çıkardığı, zıpkınının ucunda 12 kiloluk orfoz olduğu öğrenildi. Kaya'nın orfozu vurduktan sonra balığın kayaların arasına kaçtığı, balığı çıkarmak için 20- 22 metre derinlikte gereğinden fazla oyalanması nedeniyle oksijensiz kalıp, sığ su bayılması geçirdiği tespit edildi.
Yine aynı olayla ilgili olarak tüpsüz dalış konusunda ehliyetli olduğu anlaşılan 45 yaşındaki Aziz Yiğit, tüpsüz dalış ve zıpkınla balık avcılığı konusunda oldukça bilgi verici bir açıklama yapar. Bu açıklama çok önemli, herkesin bu konulara önem verip bizzat uymaları gerekir. Zira yukarıda giriş bölümünde de dikkat çektiğim gibi, insan hayatını kaybettikten sonra edindiği tecrübenin kimseye bir faydası yoktur.
DALAN EŞLERİN UYUMLU OLMASI GEREKİR'
Profesyonel dalgıç eğitmeni ve zıpkınla balık avcısı Aziz Yiğit (45), tüpsüz, zıpkınla balık avcılığına ilişkin "Zıpkınla balık avcılığında ne kadar profesyonel olursanız olun; güvenlik ister, tedbir ister. Bugün bu arkadaşlar risk alıp, tüpsüz 40 metrelere kadar dalabiliyorlar. Su altında daha fazla kalabilmek için kendilerini geliştiriyorlar; ancak birlikte daldıkları eşlerinin, birbirlerine uyumlu olması gerekir. Örneğin; 40 metre dalan ile 5 metre dalabilen birlikte avlanmamalı. Birinin başına bir şey gelirse burada olduğu gibi müdahale etmesi imkansız hale gelir. Ne yazık ki büyük balık peşinde koşanlar, her zaman bu riskleri alıyor ve sonuçta istenmeyen ölümler meydana geliyor" diye konuştu.
Haberin linkine ulaşmak için tıklayın
İkinci haber "Arkadaşının fırlattığı zıpkın beline saplandı"
İkinci haberimizin kamuya duyurulma tarih ve saati: 12.08.2018 - 13.34
Bu haberimizdeki olay Mersin ili Erdemli ilçesinde gerçekleşiyor; Denizde zıpkınla balık avlamak için iki arkadaş zıpkın malzemesiyle birlikte avlanacakları bölgede denize girerler, deniz içerisinde balığa fırlatmak istediği zıpkın kazara Şahin ismindeki arkadaşının beline saplanır. Bence bu kazanın, en acı ve zor tarafı, bele saplanan zıpkını, ameliyatla çıkartmadan önce, itfaiye ekiplerince spiral denilen kesici aletle zıpkının vücut dışında kalan kısmının kesilerek alınmış olması. Zıpkının kesilirken vücutta oluşan titreşimi düşünebiliyor musunuz? Ya vereceği acıyı?
Buda acı bir tecrübe sonucu yaralanmayla biten bir olay, dikkatsizlik mi dersiniz? ihmal mi dersiniz? ne derseniz deyin! bu olayda ölümle sonuçlanabilecek bir olay olarak ele almamız gerekir. Bu bir tecrübe edinme diyelim ve yapacağımız zıpkın avcılığı sırasında iki kişiden birinin, diğerinin hedefi halinde bulunmamasına dikkat edilmesi gerekir. Konuyla ilgili haber detayları aşağıdaki gibi gerçekleşmiş,
Edinilen bilgiye göre, Erdemli ilçesinde iki arkadaş zıpkınla balık avı için denize girdi. Bu sırada avlanan iki arkadaştan birinin balığa fırlattığı zıpkın, kazara soy ismi öğrenilemeyen Şahin adlı şahsın beline saplandı. Erdemli Devlet Hastanesi'ne kaldırılan şahsa önce itfaiye ekipleri müdahale etti. Şahsın sırtına saplanan zıpkın, Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı itfaiye ekiplerince elektrikli spiral ile kesildikten sonra, yaralı ameliyata alındı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Üçüncü haberimiz "Dinamitle balık avlamak istedi... Feci ölüm"
Haberin tarih ve saati: 05.08.2018 - 16.39
Üçüncü haberimize konu olan olay, Muğla ili Dalaman ilçesi, Dalgakıran Çayboğazı mevkiinde meydana geliyor. Mehmet Dilik isimli vatandaş dinamit lokumuyla balık avlamak isterken, dinamit lokumunu ateşlemesi sonucu elinde patlatır ve patlama sonucu hayatını kaybeder. Aslında "Dinamit Lokumu" alımı satımı ve bulundurulması belli izin ve vesikaya tabi olmasına rağmen bu vatandaşımızın, dinamit lokumunu nasıl elde ettiği! Ayrı bir konu. Ben bu konuyla ilgili olarak "Yasak Usulle Balık Avlama" başlıklı bir yazı kaleme alıp Scorum Blog'unda paylaşmıştım.
Bu üçüncü haber en kötü şekliyle gerçekleşmiş bir olaydır. Dinamit lokumunun patlaması, daha fazla kişinin ölümüyle de sonuçlanabilirdi. Toplumda böyle sorumsuzca davranışlar sonucu insanlar hayatlarından olurken, ailelerini de peşlerinde gözü yaşlı bırakıyorlar. Bu tür olayları ucuz atlatma neredeyse imkansızdır. Bilmediğin bir maddeyi, hemde ehliyetsiz ve izinsiz olarak bulundurmanın ağır cezası vardır. Yanı bu maddeyi bulundurman, depodan izinsiz çıkarmak ve bir yerden başka bir yere sevk etmek suç konusudur. Her haliyle kişileri zor durumda bırakacaktır. Bu tür olayları yaşayarak tecrübe etmeye kalkarsanız, hayatınızın büyük bir bölümünü cezaevlerinde, yataklara mahkum olarak yada hayatınızı kaybederek ödersiniz. Bu tür olayları geçmişte yaşanan olaylardan tecrübe ederek yaşamınıza devam etmeyi tercih edin.
Yukarıda bahsettiğimiz olayla ilgili yayınlanan haber aşağıdadır;
Dalgakıran Çayboğazı mevkiine balık avlamak için giden Mehmet Dilik, dinamitle balık avlamak istedi. Dilik’in elinde bulunan dinamit lokumu bir anlık dalgınlık sonucu patladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve 112 ekipleri sevk edildi.
Olay yerinde hayatını kaybeden Dilik’in cenazesi Dalaman Devlet Hastanesine kaldırıldı. Dilik’in cenazesinin Muğla Adli tıp kurumuna gönderileceği öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Olayın haber linkine ulaşabilirsiniz
Bu yazımı ilk yayımladığım Linkine BURADAN ulaşabilirsiniz.
Bu yazımı yayımladığım diğer sosyal medyalar:
Yorumlar