Balık tutmayı çok seven birisiyim. Hem derede hem de denizde balık tutarım. Balık tutarken kullanılan yöntemlerden bahsetmek istiyorum. Daha önceki yazımda derede balık tutma yöntemlerini anlatmıştım. Bu yazıda ise denizde kıyıdan balık tutmak yöntemlerinden bahsedeceğim. Kıyıdan tutulan yöntemler ile denize açılarak tutulan yöntemlerin benzerliği olsa da farklı tarafları var. Bu yöntemlerin bazılarını kendimde denedim. Bazılarınıda deneyenleri izledim. Sizlerde burada yazacaklarımın dışında bildiğiniz yöntemleri yorum olarak yazarak öğrenmemize yardımcı olabilirsiniz.

SAÇMA İLE

Saçma veya serpme ile balık tutulması. Doğu Karadeniz'de çoğunlukla saçma ile deriz. Derede de bu yöntemle balık tutulabilir. Ama kullandığımız saçmalar arasında fark var. Denizde kullanılan saçmanın gözleri yanı bir sırada olan delik sayısı 720 tanedir. Derede kullanılan saçmada ise 480 tane göz vardır. Denizde kullanılan daha büyüktür.

Özellikle deniz ile derenin birleştiği yerlerde yem olanakları çok olduğu için bu yerlerde saçma ile balık tutmak avantajlıdır. Güneşli havalarda deniz açık ise zaten balık parlayacağı için balığı görerek saçmayı atarız. Deniz suyu bulanık veya hava kararmaya yakın olduğu vakitlerde sığ olduğunu ve balık olabileceğini bildiğimiz yerlere saçma atarız. Bilmediğimiz yere atarsak saçmamızı çekerken gözlerini taşlara takabilir ve yırtılmasına sebep olabiliriz.

Saçma ile kefal, sarı kulak, lüfer, deniz somonu, denk gelirse karagöz balıklarını tutabiliriz. Lüfer ve deniz somonu dere ile denizin birleştiği noktalarda olabiliyor. Her zaman olmasa da denk geldiği zaman tutabiliriz. Küçükken dedem ile çok sayıda saçma ile balık tutmuşluğumuz vardır.

ZIPKIN İLE

Zıpkın ile balık tutmak hem biraz tehlikeli hem de herkesin yapabileceği bir yöntem değil. Ayrıca malzemelerinde çok olması var. Alacağınız malzemelerin kalitesine göre de pahalı olabilir. Tehlikeli yanı dikkatli olmazsanız kendinizi veya başkalarını yaralayabilirsiniz. İyi olmanız için nefesinizi de iyi tutmanız gerekiyor. Özellikle nefesini iyi tutabilenler kayaların arkasına saklanarak balığın gelmesini bekleyebilir veya balığı izleyebilir. Böylece balık tutma şansı daha çok olur. Bu işi profesyonel olarak yapanları gördüm ve nefesini 3 dakikaya yakın tutabiliyorlar. Böylece balık vurma olasılıklarıda daha çok.

Zıpkın ile kefal, karagöz, deniz somonu, lüfer, kofana ve denk gelirse rus kefali tutulabilir. Rus kefali bizim buralarda kefal balığının büyük olanlarına denir. Yaklaşık dört- beş kilo ağırlığında olabilir. Sürü veya tek halinde dolaşıyor olabilirler. Sürüye denk gelirseniz aylık balık ihtiyacını karşılayacak balığı tutabilirsiniz.

Zıpkın ile özellikle sabah erken vakit deniz suyunun çok parlak olduğu ve görmenin iyi olduğu vakitler iyidir. Ayrıca balıkların avlanma vaktidir. Bu vakitte balık tutma şansımız artar.

OLTA İLE

En çok kullanılan yöntem olta ile. Hem riski yok hem de ıslanma derdiniz yok. Tutacağınız balığa göre kullandığınız yemler değişiyor. Benimde kullandığım bir kaç tanesinden bahsedeyim.

İstavrit için: Balıkçılardan 10'lu çapari alarak ( yani misinada 10 tane kancası olan) veya kendiniz 15-20 lik çapari yaparak bu balığı tutabilirsiniz. Çapariler renkli olur. Beyaz, kırmızı, yeşil, turuncu veya karışık. İstavrit havanın durumuna göre vurduğu renkteki çapari değişebiliyor. Oltanın ucuna önce fir döndü bağlanır. Sonrasında çaparimizi takarız. Son olarak ağırlık içinde kurşun takarız. Kurşunlar 30,40 veya 50 gram ağırlığında olur. Oltanızın sağlamlığına göre kurşunun ağırlığını artırabilirsiniz.

İstavrit balığı bizim Doğu Karadeniz'de özellikle nisan-temmuz arası kıyıdan tutmak için en iyi vakittir. Deniz suyu ısınana kadar balık kıyıda dolaşıyor. Su ısınınca daha derine kaçabiliyor. Bu balık gerçekten çok bol olabiliyor. Özelliklede deniz ve derenin birleştiği yerde çok oluyor. Birde yunus balıkları bunları kıyıya sıkıştırdığı zaman 2-3 saat içerisinde tek başınıza 5-6 kilo yakalayabilirsiniz.

Lüfer için: Bu balık genellikle kıyıya yakın ve su yüzeyine 15-20 cm yakın mesafede dolaşır. Bunu yakalamak için balıkçılardan balığa benzer bir yemi var. Onu almanız gerekir. Biz bu yeme kaşık deriz. Bu yemi sadece oltaya takar ve yaklaşık kıyıdan 20-30 metre ileriye atıp, fazla beklemeden çekeriz. Önceden bu balık çoktu. Küçükken lüfer tutanları izlerdim. Çok hoşuma giderdi. Büyüdükçe bende tutmaya başladım. Bu balık için biraz sabırlı olmak gerekiyor. Bazen olur 15-20 gün hiç tutamazsınız bazen olur bir saat içerisinde 4-5 tane tutarsınız. Bazen de lüferin bir büyüğü olan kofana tutabilirsiniz. Bu balık kilonun üzerinde oluyor. Lüfer tutmak ile ilgili babam ve amcam ile beraber yaşadığımız bir kaç anımız var. Onlarıda artık başka yazıda anlatırım.

Karagöz için: Bu balığı özellikle olta ile geceleyin yem ile tutmak en iyisidir. Bundada sabır gerektiren durum var. Ayrıca beklerken sessiz olmakta gerekiyor. Ben hiç tutmadım ama bizim buralarda tutanlar var.

Sargan için: Bu balığı tutmak içinde gümüş balığı denen küçük bir balığı önce tutarız. Sonrasında bunu yem olarak oltanın ucuna takarız. Sargan balığı gümüş balığını çok sever. Sargan balığı hiç yemedim ama yiyenler çok lezzetli olduğunu söylüyor. Yemsiz bir keresinde istavrit tutarken yakalamıştım. Balığı çekerken oltayı çok zorlayan bir balık.