Satranç oynamayı severim. Fırsat buldukça internet üzerinden lichess.org ve chess.com gibi sitelerde 30 dakikanın üstünde oyunlar oynuyorum. İş ve aile meşguliyetlerinden arta kalan zamanda denk getirebilirsem de turnuvalara katılıyorum. Dün Bakırköy'deki İlçe Birinciliğine katıldım. Turnuva formatı ELO puanına dahil olduğu için oyun süresi 60'+30'' idi. Bir turnuvanın ELO puanı hesaplarına katılabilmesi için turnuvada oynanan oyunların süresinin en az 60 dakika olması gerekiyor.
ELO puanı nedir diye soracak olursanız Satranç oyuncularının uluslararası kuvvet sıralamaları diyebiliriz. Bir de UKD kavramı var. Açılımı Ulusal Kuvvet Derecesi. Kısaca bahsetmek gerekirse ELO puanının Türkiye sınırları içerisindeki versiyonu Şahsi fikrimi soracak olursanız UKD puanının pek bir önemi yok. Sınırı geçince geçerli olan puan ELO puanıdır.
Peki UKD puanını nerden çıkarmış bizimkiler? Yukarıda da bahsettiğim gibi bir turnuvanın ELO hesaplamalarında kullanılmasının şartları var. Bunlardan bir tanesi oyun zamanı, yani bir turda oynadığınız oyunda size ayrılan süre en az bir saat olmalı. Bir saatin altındaki oyunlar ELO puanına dahil değil. Ülkemizde de o türden turnuva düzenlemek çok zor. Genelde 35'+30'' ve 45'+30'' süreli turnuvalar daha sıklıkla yapılıyor. Haliyle de oyuncular bu turnuvalarda aldıkları galibiyetlerden ELO kazanamıyorlar. Bizimkiler de hemen açığı kapatacak bir yama düşünüp UKD (Ulusal Kuvvet Derecesi - Yerli ELO) icat etmişler.
Bende ELO hesaplanacak turnuva bulduğumda gitmek istiyorum açıkçası. Çünkü çok fazla göremiyoruz bu tür turnuvalardan.
Benim ELO puanım oldukça düşük, 1150 civarı. Ortalamanın üstünde iyi bir oyuncunun ELO puanı 2000 psikolojik eşiğine yakın olmalı bence. Dünya birincisi Magnus Carlsen'in ELO puanı 2800 den biraz fazla.Anlayacağınız daha çok gerideyim:)
Turnuvada birinci ve ikinci turlarında benden epey yüksek ELO'ya sahip oyuncularla oynadım. Kısaca ifade etmek gerekirse sürpriz yoktu ve beklenen oldu. İlk iki turdaki rakiplerime kaybettim. Birinci turdaki rakibim 1550 civarı, ikinci turdaki rakibim ise 1450 civarı idi. Rakipler arasında bu kadar puan farkı varsa sürpriz beklememek gerekir, çok nadir karşılaşırız aksi durumlarla.
Üçüncü turdaki rakibim ise henüz ELO ve UKD puanına sahip olmayan çok genç bir arkadaştı. Genç deyip geçmemek gerekiyor çünkü bu oyunda benim gibi orta yaşlı oyuncuların en çok çektiği yaş grubu genç oyuncular. Özel ders almadan, büyük oyuncuların kendi aralarında oynadığı maçları bilgisayar destekli analizler yaparak kendilerini epeyce geliştirebiliyorlar. Genç oldukları için zihinleri berrak ve gelişime açık oluyor ve haliyle kısa sürede kayda değer gelişim gösterebiliyorlar.
Genç rakibimle oyunumuz epey çalkantılı başladı. Oyun gitti geldi. Oyunun tamamını lichess.org'a kaydettim. Buradan bakabilirsiniz. Bu arada söylemeyi unuttum ben siyah taşlarla oynayan tarafım. Oyun sonu kısa sohbetimizde ikimizde kendi oyunlarımızı beğenmediğimizi ifade edince şaşırdık. Turnuvada son maçım üçüncü turdaki maçımdı, hakemden izin alarak turnuvadan ayrıldım. Gurur duymadığım bir galibiyet aldığım için mutlu değilim ama satrançta oluyor böyle şeyler. Çok iyi oynadığınız maçları dahi kaybetmeniz mümkün olan bir oyun satranç.
Yorumlar