Teniste Şike Nasıl Yapılıyor. Teniste Şikeyi Kimler Yapıyor?

Teniste Şike Nasıl Yapılıyor?

Özellikle takipçilerimizden gelen bazı sorulara tek tek yanıt vermektense sizlerden gelen sorulara vereceğimiz yanıtlardan tüm takipçilerimizin ve ziyaretçilerimizin yararlanması için haftada bir gün haber.bet özel dosya adı altında bu sorulara yanıt vermeyi ve sizlerle paylaşmayı düşündük.

Yayınladığımız özel dosyaların içerikleri ile ilgili haberin altında yer alan yorum gönder kısmından sorularınızı, düşüncelerinizi haber.bet ekibi ile paylaşmanızı bekliyoruz.

İlk özel dosyamızın başlığı "Teniste Şike Nasıl Yapılıyor" ?

Futbol ve basketbol sporlarından daha temiz olduğu düşünülen tenis sporu bu yaygın düşüncenin tam aksine belki de spor branşları arasında adı şike ile anılan birinci spor branşı. Yine bu yaygın düşüncenin tam aksine şike'nin en kolay yapılabildiği spor branşı da tenistir.

Spordaki bahis ve şike problemi, futboldan NBA’deki hakemlerin maç sonuçlarına etki etmesine kadar geniş bir yelpazede sürekli karşımıza çıkıyor. Bahis ve rant işin içine girince çıkmaza sürükleniyoruz. Bu işlerin ise yıllardır Çin’den Güney Amerika’ya kadar büyük çetelerin idare ettiği biliniyor. Ancak küçük şike organizasyonları ise kimin, nasıl yaptığından kimsenin haberi olmadan oluyor ve bitiyor. Her geçen gün “Şike” adlı koca kanıt dolu kitaplar çıkıyor. Yarattığı kargaşa geçici oluyor. Kalıcı önlemler ise hiçbir zaman alınmıyor.

TENİSTE ŞİKE NASIL YAPILIYOR?

Lafı uzatmadan en yaygın tercih edilen 3 şike yönteminden başlıyoruz.

1-) BASİT ve KOLAY YÖNTEM

Favori oyuncu maçı 6-3 ve 6-2'lik skorlarla sürpriz bir şekilde kaybeder ve bahisten yüklü bir para alır. Bu özellikle küçük turnuvalarda, ünlü tenisçilerin başına geliyor.

2-) SERVİS KIRDIRMA

Favori oyuncu, ilk sette servisini kırdırır bir kez dener ancak rakibin servisini kıramayınca bu seti kaybeder. Ardından gelen seti 6-4 kazanır ve son seti de rahatlıkla 6-2 geçer.

3-) ÖZEL NUMARA

Favori oyuncu, maçı 6-2 ile açar. İkinci sette favori oyuncunun bir servisi seçilir. Bu servisi 2 veya 3 'deuce' sonrası, kaybeder, ardından seti de kaybeder 6-4 ile. Son seti 6-2 alır ve maçı kazanır.

Geçtiğimiz yıl BBC'ye konuşan ve adı açıklanmayan Güney Amerikalı tenisçinin de dediği gibi "Teniste şike, ortada dolaşan herkesin bildiği bir sır" ama kimse bunun hakkında konuşmuyor veya konuşamıyor. Görülüyor, biliniyor ve hiç bir şey yokmuş gibi sistem işlemeye devam ediyor.

Yine bu tenisçinin ifadeleri ile şike organizasyonunun nasıl yapıldığına devam edelim, BBC'ye konuşan ve adı açıklanmayan Güney Amerikalı tenisçi 'bahisleri kontrol eden üç büyük grup olduğunu' iddia ettmişti ve oyunculara ödemelerin banka transferiyle değil nakit parayla yapıldığını öne sürmüştü. Sistemin nasıl işlediğine de şöyle değinmişti:

"Her grubun tenisçilerle gidip konuşan çok sayıda adamı var. Bu çevre içinde çok adamları var. Ayrıca çok da hesapları var. Küçük meblağları koydukları 50-60 hesapları var. Sonunda çok büyük paralar oluyor. Gerçekten çok büyük."
"Bunu kimin yapıp kimin yapmadığını biliyorsunuz" diyen tenisçi bazı oyuncuların da karşılıklı gülümseyip maçta şike olduğuna işaret edecek yorumlar yaptıklarını öne sürmüştü.

Tenisçi açıklamalarına devam ediyor:

"Birkaç yıl önce, bir kişi gelecek iki turnuvanın sonuçlarını söylediğinde -kimin kazanacağını ve nasıl olacağını tam olarak söyledi- (üst düzey oyuncuların) da işin içinde olduğuna inandım."
"Başlangıçta beni oyuna getirmek için palavra sıktığını düşündüm. Ama sonra her maç onun bana söylediği gibi olunca kahkaha atmaya başladım ve ustaların serilerinden bahsediyorum, yalnızca çok büyük isimlerin olduğu seriler."
"Ben izlediğimde inanamadım. Kaybetmek zorunda olduğunu bilmek kolay değil. Vurmaya başlıyorsunuz, inanın, her şey yolunda gidiyor… panik olabilirsiniz."
"Adamın kolaylıkla kazandığını görüyorum, sonra da kesinlikle kasten kaybediyor, her topu kaçırıyor ve diğer adam kazanıyor… İnanamadım."
"İsteseydik Tenis Dürüstlük Birimi'yle işbirliği yapardık ama onlar bunu durdurmak istemiyor."

Güney Amerikalı tenisçi, "oyuncuların kazancı daha yüksek olsaydı şike yapmazlardı" diyor ve dünya sıralamasında ilk 400'de olan bir kişinin geçimini yalnızca tenis oynayarak sağlamasının mümkün olmadığını ifade etmişti.

Bu iddiaların ardından Buzzfeed ve BBC belgeler ve açıklamalar üzerinde bir inceleme yapıyor. Buzzfeed’den John Templon, 15 ay boyunca tenis maçlarının datalarını inceledi ve hangilerinin ayarlanmış olabileceğini tespit etti.

26 bin profesyonel tenis maçını bahis oranları ışığında gözlemleyen Templon, bazı anormalliklere rastlamıştı. Belirli maçlarda favori oyuncuların kaybetmesine oynanan para aniden artıyor, o isim de ilerleyen saatlerde maçı kaybediyordu. Şike iddialarının geçtiği turnuvalardan biri de Wimbledon. Ancak oyuncuların isimleri henüz açıklanmıyor.

Henüz isimler ortaya atılmadı ancak hem BBC hem de Buzzfeed bu durumun sebebini açıkladı. Şüphelenilen isimler var ama hiçbir medya kuruluşunun bu oyuncuların, telefonlarına, bilgisayarlarına veya banka hesaplarına erişimi yok. Bu da kesin kanıtların ortaya çıkmayacağını gösteriyor.

Tüm bu bilgilere ulaşma yetkisi Tennis Integrity Unit’in elinde. Yani onlar karar verdiği takdirde açıklama yapılabilir. Basın kuruluşları da önceliğini bu açıklamaya veriyor.

Yine de kabaca, son 10 yılda ATP klasmanını ilk 50 sırasında yer alan 16 oyuncunun isminin şike iddialarına karıştığını söyleyebiliriz. Bu oyuncu grubunun sekiz tanesinin bu seneki Avustralya Açık ana tablosunda yer aldığı da yine gelen bilgiler arasında…

Elbette tüm bu bahis-şike ilişkilerinin bir de karşı tarafı var. Bu noktada, Rusya ve Sicilya’dan iş adamlarıyla bahis çetelerinin yer aldığı belirtiliyor. Aynı zamanda 2017 ve 2018 yıllarında İspanya ve Yunanistan'da teniste şike iddialarından dolayı bu çetelere yönelik birçok polis operasyonu yapılmıştı.

ŞİKECİ TÜRK HAKEMLER OLAYI

Hazır konumuz şike ve tenis iken Uluslararası Tenis Federasyonu'nun (ITF), Ekim 2016'te Türkiye Tenis Federasyonu'na bir yazı göndererek; şikeye karıştıkları yönünde şüpheler bulunan iki Türk hakeme görev verilmemesini istediği olaya da değinme ihtiyacı hissettik.

Uluslararası Tenis Federasyonu'na (ITF) bağlı Tenis Dürüstlük Birimi (TIU) tarafından 2015 ve 2016 yıllarında yürütülen soruşturmalarda iki Türk hakemin isimleri karışmıştı. Uzun süredir bu soruşturmayı yürüten TIU'nun, 'şike yaptıkları' şüphesi olan tenis hakemleri ile ilgili olarak ülke federasyonlarına bir yazı göndermesiyle olay kamuoyuna da yansımıştı. Söz konusu federasyonlar arasında Türkiye Tenis Federasyonu'nun da bulunduğu ve M.Ü ve S.A adlı hakemlere görev verilmemesini istenilmişti. Federasyonun da bunun üzerine konu hakkında tam rapor gelene kadar tedbirli olarak bu hakemleri disiplin kuruluna sevkedildiklerini açıklamıştı.

HAKEMLER NEYLE SUÇLANDI?

Hakemlerin bahis şirketleri ile ortak hareket ettikleri iddiaları gündeme geldi. Uluslararası maçlarda bahis siteleri anlık oyunlar oynadıkları için, set skorları canlı tabelaya geç düşüyor. Bu geç düşme sırasında hakemlerin bitmiş set henüz tabelaya yansımadan dışarı sızdırdıkları iddia ediliyor.

Yaklaşık 8 ay araştırılan ITF konu hakkında ön rapor hazırlayarak ülke federasyonlarını uyardı ve adı geçen hakemlere maç verilmemesini istedi. Şikeye karıştıkları iddia edilen hakemler hakkındaki araştırmasını sürdüren ITF, elektronik sistemleri inceleme altına aldı. Bahis şirketlerini yakın takibe alan ITF, raporunu 2016 yılının son yarısında açıklamıştı.

TENİS FEDERASYONU BAŞKANI CENGİZ DURMUŞ: ''YANLIŞ VARSA PRİM VERMEYİZ"

Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, o dönem iddialar üzerine şunları söyledi:

"Uluslararası federasyondan bize bir yazı geldi. Yazıda 'bu hakemlere görev vermeyin' deniliyor. Biz de önlem olarak görev vermiyoruz ve tedbirli olarak disiplin kurulumuza gönderdik. Konu uluslararası boyutta araştırılıyor. Kimseyi suçlamak veya zan altında bırakmak istemiyoruz. Henüz net bir şey yok.

ITF’den konunun detayı ile ilgili bir yazı gelmedi. Geldikten sonra, yanlış varsa cezasını veririz. Yoksa da bu hakemlerimize görev vermeye devam ederiz. Konunun detayını henüz bilmiyoruz. Belki elektronik sistemlerde hata da olabilir. Şu an konu çok derin bir şekilde araştırılıyor. İnşallah hakemlerimiz bu konuya bulaşmamıştır. Hak ve hukuk yememek için, rapor açıklanıncaya kadar bekleyeceğiz' diye konuşmuştu.

Ve ne kadar enterasandır ki aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen ve ITF'den ne de Tenis Federasyonundan bu hakemlerin akibeti ile ilgili bir daha hiç bir zaman açıklama yapılmadı.

SONUÇ OLARAK:

Tenis gerçek anlamda heyecanlı, zevkli bir spor branşı. Yaşanılan her şike skandalının ardından bir zaman geçince yaşanılanlar unutulacak sonra yeniden patlayacak. Bu işi temizlemek için, FIFA’nın yaşadığı gibi ciddi bir dibe çöküş gerekiyor. Hem yaratılan güven problemi sporu da derinden etkiliyor. Maçı izlerken hangi oyuncunun dürüst bir maç oynadığını bilmeden izlemek sporun içerisinde bir parıltı bırakır mı?

“Yeni bir birim oluşturulabilir”

Spor kurumlarını yönetmek gerçekten çok zor bir iş. Vahşi Batı gibi bir ortam var. İçeride birçok faktör, denklem ve aktör mevcut.

Tüm bu yaşananları önlemek adına yeni ve farklı bir yatırıma gerek var aslında. İnsanın daha fazla para kazanma hırsı ve açgözlülüğü, kolay yoldan kazanç elde etme zaafı yok olmayacağına göre söz konusu bahis sorununa başka türlü bir önem paketiyle yaklaşmak lazım.

İş sadece sporu yöneten kurumların çözebileceğinden çok daha büyük boyutta. Kanun kurumlarıyla işbirliğine kadar giden bir yol var. Belki bir uluslararası “Spor Suç Birimi“ kurulup, işi çok daha ciddi ve suç üzerinden ele almak gerekiyor. Bu işin uzmanlarının ortak hareket etmesi lazım. Sadece spora odaklanan bir kurum adaleti sağlamak için bir çözüm alternatifi olacaktır. Zira artık teniste ve diğer sporlardaki bahis odaklı şike ayarlamaları başka bir organize suç dünyası oluşturmuş durumda. Bu zaten bahis ve spor ortaklığı kurulduğundan beri böyle…