1800'lü yıllarda birçok Hristiyan dini otorite sporu günah olarak görüyordu.Ancak açık görüşlü birçok Protestan din adamları ise bu görüşe katılmayıp aksine ''Adeleli Hristiyanlar'' veya bir başka adıyla ''Atletik Hristiyanlar'' adı altında bir harekete öncülük ettiler.JJ Rouseau’nun ‘Emile’ adlı eserinden de etkilenen bu hareket sporda ki takım sporunun da önemini yüceltiyordu.

1861 yılında Kanada'da dünyaya gelen James Naismith ilk başta bir din adamı olmak istiyordu fakat spor yoluyla da vaizlik kadar inancına katkı yapabileceği görüşündeydi.1890 yılında Genç Hristiyan Erkekler Birliği'nin(YMCA) Massachusetts eyaleti Springfield’teki şubesinde eğitime başladı.Massachusetts'de kışlar uzun yaşanıyordu ve insanlar açık alanlar da aktivite yapma şansı bulamıyordu.Bunun üzerine YMCA şubesinin başkanı Dr.Luther Gulick'in isteği doğrultusunda kapalı alanlarda da oynanabilecek bir oyun geliştirmek için çalışmalara başlayan Naismith bu konuda umutluydu.

Naismith denemeler yapmaya başlayıp ilk düşüncesi Rugby ve Amerikan Futbolu oldu fakat bunlar kapalı alan için fazla sert oyunlardı.Jimnastik sıkıcı,Futbol ve Hokey için ise kapalı alanlar fazla küçüktü.Uzun uğraşların sonucunda aklına bir anda küçükken çiftlikte oynadığı Duck on a Ruck adlı oyun geldi fakat bu da hala sert bir oyun gibi görünüyordu.Bunun üzerine James Naismith bu oyuna bir çeşit kurallar ekleyerek kapalı alan için gerekli yumuşaklığa eriştirebilmeyi planladı.İlk önce topla yürümeyi yasak kıldı.Bu sayede koşamayan insanlar koşmak zorunda kalmayacak ve pas ile oyuna katkı bulunabileceklerdi.Zaman içeerisinde bu oyuna şuan uygulanmayan 13 tür kural ekledi.Örneğin o zamanlar dripling yasaktı ve herkesin yeri sabitti.Kale olarak kutu koymayı hedefledi ancak bulunamaması üzerine iki tane şeftali sepetini(basket) kale olarak kullandı.Artık oyun tanıtılmaya hazırdı.

Tanıtıldığı gün ise ilk maç 9'ar kişilik iki takım halinde yapıldı ve o maç 1-0 sona erdi.Top olarak bir futbol topu kullanıldı ve sepetlerin altı kapalıydı.Bu sebeple sürekli oyun durmak ve her sayı oluşunda müdahale edilerek topun çıkarılması gerekiyordu.Sonradan ise sepete küçük bir delik açıldı ve her basket oluşunda bir çubukla topu ittirip oyun alanına düşmesi sağlanıyordu.Naismith'in öğrencilerinden birisi ona yeni oyunun adının ne olacağını sordu.Naismith bunu daha önce düşünmemişti fakat öğrencinin isteği Naismithball olmasından yanaydı.Bunun üzerine Naismith gülümseyerek bu ismin bu sporu doğmadan bitireceği kanısındaydı.Öğrenci bu sefer ise bir sepet ve bir top var o zaman basketball olsun deyince sporun ismi basketball olarak kaldı.

Metal bir çemberin kullanılması 15 yıl sonrasına dayanır daha öncesin de sepetler tribüne asılırdı.Seyircilerin maçlarda toplara müdahale etmesinden dolayı zorunluluk olarak pota bulundu.Potanın icadı ile basketbol,potadan dönen topları geri almak anlamında kullanılan ''rebaund'' isminde yeni bir terim daha kazandı.Topu sürüşte ve sektirmede ciddi sıkıntılar yaşanması üzeri yeni bir top geliştirmeyi hedeflediler ve basketbol topunu geliştirdiler.

Öyle ki basketbol Amerika ve Kanada'da fazlasıyla yaygınlaştı hatta birinci dünya savaşı sırasında Amerikan askerleri kendileriyle beraber gittikleri yere bu oyunu götürmüşlerdir.İlk basketbol ligi 1898'de altı takımdan oluşmuştur.İlk şampiyon ise New Jersey takımı olan Trenton Nationals'dır.Daha sonra bu lig dağıldı ve yaklaşık 50 yıl içerisinde birçok yerde yeni ligler kurulmaya başlandı ve dağıldılar.1923 yılında Harlem'de ‘’New York Renaissance’’ veya daha bilinen adıyla ‘The Rens’ takımı kuruldu.Bu takımın özelliği ise bütün takımın siyahi olmasıdır.Daha sonra Chicago'da da buna benzer bütün takımın siyahlardan oluştuğu Globetrotters (Gezginler) adlı bir basketbol takımı kurulmuştu.Dans salonlarında eğlencelerden önce gösteri maçı yapıyorlardı ve ilk gösteri maçını 1927'de yaptılar.Bunun sonucunda sahadaki her oyuncu 10 dolar para kazanmıştır.1946'da Amerika Basketbol Birliği kuruldu ve 1949'da adını Ulusal Basketbol Birliği(NBA) olarak değiştirdi.O dönemlerde liglerde siyahi oyuncuların bulunması yasaktı.

1948 yılında Harlem Globetrotters,o zamanların Amerika'sının en yetenekli beyazlarından oluşan Minneapolis Lakers'ı yenerek Amerika'da spor gündeminin ilk maddesi haline gelmeyi başardı.Bunun sonucunda siyahlar dikkat çekmiş ve iki yıl sonrasında siyahlara koyan ambargo kaldırılmış ve özgürce basketbol oynamaları sağlanmıştır.İlk çıktığı zamanlar da aslında basketbol yahudi mahallelerinde çok hakim olduğu için bir yahudi sporu olarak görülüyordu.Daha sonra bu değişti ve günümüzde de olduğu gibi bir Afro Amerikan sporuna dönüştü.Kareem Abdul Jabbar,Shaquille O'Neal,Karl Malone,Kobe Bryant,Magic Johnson,Bill Russell,Michael Jordan,Lebron James ve daha sayısız siyahi oyuncu basketbolu bugünlere taşımakta başrolleri oynamışlardır.Ancak bu sporculardan hiçbiri basketbol için siyahilerin oyunu yakıştırmasını yapmamıştır.Çünkü onlara göre basketbol her kökenden insanın ortak heyecanıydı.

1969 yılında hangi takımın NBA draft hakkını ilk kullanacağı konusunda yazı tura atışı yapıldı ve yazı diyen Milwaukee Bucks Lew Alcindor adında ki gencin draftına hak kazanmıştır.Profesyonel kariyerine Bucks'da başlayan ve daha sonra müslüman olarak Kareem Abdul Jabbar adını alacak olan Lew Alcindor adında ki genç 1989’a kadar 38 bin 387 sayı ile tüm zamanların en fazla sayı kaydeden oyuncusu oldu.Bu inanılmaz rekora rağmen kariyerinde sadece bir tane 3 sayılık basketi bulunması ayrı bir şaşkınlık gerektiren durumdu.

Dünya basketbol ligleri arasında ''BABA''lık konumunda bulunan NBA yıllık 7 milyar dolarlık hasılatıyla adeta bir sporun etkinliğinin ötesinde dev bir eğlence faaliyeti konumuna ulaşmış durumda.Sadece salonlarda bile karşılaşmaları yılda 22 milyon kişi seyrediyor.Yıldız oyuncuların yıllık geliri 50 milyon doların üzerinde.

Ancak bu devasa ekonomiye rağmen,okulda ki spor salonlarında,mahalle kortlarında,profesyonel arenalarda tek bir heyecan hakim.Topun hala şeftali sepetine sokulmaya çalışıldığı o günlerde ki gibi...

Shaquille O'Neal ise bu ruhu şöyle tanımlıyor:‘’Parasında hiç değilim. Bütün istediğim basket oynamak, pepsi içmek ve Rebook ayakkabı giymek’’.

Bu makalede Americabulletin ve Wikipedia kaynaklarından yardım alınmıştır.