Doğada yaşayan canlılara, hayatını sürdürebilmeleri için yaratan tarafından öğrenme yetisi verilmiş, buna savaşarak hayatta kalmak eğitimi de dahil. Canlılar bunu yaşayarak öğrenir, her canlının kendisini savunma stratejisi vardır. Bir çok canlı bunu içgüdüsel olarak uygular. İnsanoğlu da, kendisine saldırı olduğu zaman iç güdüsel olarak bir tepki verir. Çoğu zaman bu tepki, doğru bir tepki olmadığından, bu savaşı kaybeder. Diğer canlı türlerinden farklı olarak, aklını kullanan insanoğlu, kendisine saldırı olacağı zaman, nasıl savunma yapacağını yada saldırıyı amaçladığında da, savunma durumundan nasıl saldırı durumuna geçeği ile ilgili olarak teknikler geliştir. Bu teknikler sayesinde hayatta kalma mücadelesini kazanmıştır. Kısaca insanoğlu yaşamak için dövüşmeyi öğrenmiştir.

Dünyada çoğalan insanoğlunun, bir biriyle de mücadelesi amansız bir şekilde devam etmiş. Bu mücadele insan oğlunu toplu halde yaşayan gruplar haline getirmiştir. Bu mücadeleler insanoğlunu, kendini geliştirme eğilimine itmiştir. Her konuda olduğu gibi bireysel olarak da kendisini tehlikeye karşı koruma eğilimine gitmiştir. Tarih boyunca kendisini en iyi savunma ve saldırı sanatlarını öğrenme eğitimine adamış. Bu sayede birçok dövüş sanatları doğmuş. Dövüş sanatını öğrenen insanoğlu, aynı beceride bu sanatlarını icra edememiş. Çünkü herkesin kendine özgü bir öğrenme yeteneği ve bunu uygulama beceresi vardır. Bunun yanında, vücudun dayanıklığı, kıvraklığı ve öğrendiğini hızlı uygulama, tehlikeye karşı hızlı refleks verme ve zeka üstünlüğü gibi etken konular, insanoğlunu bir birine karşı üstün kılan durumlar olmuştur.

Farklı beceri ve fizik yapısına sahip olan insanoğlunu, birini diğerinden ön plana çıkaran durumlarda söz konusudur. Beyinlerimiz bizleri zaman zaman yanıltır, fizik yapısı güçlü birisini gördüğümüz zaman genelde bizim favorimiz güçlü yapılı kişidir. Oysa insan oğlu güçlü yapısının yanında duygularıyla hareket eden bir varlıktır. Dövüş zamanı, iyi bir dövüşçü olmasının yanında darbelere karşı gösterdiği direnç ve o anki ruh halinin de önemi vardır. İnsanoğlu, öğrenme, direnç ve ruh yapısıyla bir bütün olarak ne kadar güçlüyse bu savaştan o oranda galip çıkacaktır.

Günümüze ulaşıldığında bir çok dövüş sanatları ortaya çıkmıştır. Bunların bir kısmı savunma amaçlıyken, bir kısmı da saldırı amaçlı olarak yer almaktadır. Dövüş sanatların türü ne olursa olsun, önemli olan şuana kadar bahsettiğimiz, öğrenme yeteneği, karakter yapısı, dayanıklığı, refleksi ve ruh halinin yanında bu sanatları doğru icra eden iyi bir dövüş sanatları ustasından öğrenilmesi de önemli bir konudur. Buna, şu konuyu eklemekte doğru olacaktır. Her dövüşü iyi icra eden iyi öğretir anlamı çıkaramayız. Bunun yanınına iyi yaptığını iyi öğreten eğitmeni de eklemeliyiz.

Sıra hangi dövüş sanatının yapmalım konusunu ele almaya geldi, burada da öne çıkan sizin ne istediğinize bağlı, bu dövüş sanatları içerisinde hangisi sizi ifade ediyorsa ona yönelmelisiniz. Herkesin beklentisi, aldığı zevk, becerisi farklılık gösterir. Sizin için doğru seçim bu dövüş sanatları hakkında kısa bir araştırma yaparak size en yakın geleni seçip öğrenmelisiniz.