Ersun Yanal... Birçok Fenerbahçelinin takımın başında görmesini beklediği ilk isim. Peki Ersun Yanal Fenerbahçe'nin başına geçmeli mi ?

Fenerbahçe tarihinin en erken şampiyonluğunu yaşatan bir teknik adamdan bahsediyoruz. Şampiyon olunan sezonun sonunda sırf özel hayatı bahane edilerek dönemin başkanı Aziz Yıldırım tarafından gönderildi. Konuşma tarzı, bilgisi,duruşu ve hırsı ile Fenerbahçe'nin ihtiyacı olan doğru kişi olmasına rağmen zaferlere giden yolda bizlerden ayrılmak zorunda kaldı. Teknolojiyi kullanarak antremanlar ve maçlarda futbolcuların durumlarını sürekli kontrol eden, en yüksek form düzeyini yakalamayı hedefleyen uygulamaları vardı. Ersun Yanal'ın gerek saha içi gerekse saha dışındaki duruşu, kenardan Emenike'ye ; " Koş hadi ne bekliyorsun." diye kızışı akıllarda yer edindi. Ersun Yanal, takım şampiyonlar ligi ön elemesinde Arsenal'e kötü şekilde elendiği ve 2-0'dan 3-2 dönerek kaybettiği ilk lig maçı olan Konya deplasmanından sonra bile açıklamasında; "Biz şampiyon olacağız geri kalanlar sıralamayı belirlesin." diyerek adete meydan okuyordu. Fenerbahçe'nin iştahlı oyunu,oyuncuların adeta "yürekten" oynamaları Fenerbahçe taraftarının galibiyetin de önüne koyduğu ve çok özlediği bir tabloydu. Bazı yorumlarda Ersun Yanal'ın, Aykut Kocaman'ın kurduğu takım ile ve onun sistemiyle şampiyon olduğunun söylemesi tamamen absürt bir durumdur. Aykut Kocaman'ın başarıya ulaşamadığı kadro, Ersun Yanal ile başarıyı yakalıyorsa eğer, bu kesinlikle takıma kattıklarıyla, oyuncularına aşıladıklarıyla kesinlikle Ersun Hoca'nın başarısıdır. Soyunma odasında; "Siz bu musunuz beyler ? Hangi takımda oynadığınız farkında mısınız ?" diyerek oyuncularına kızması taraftarın en çok görmek istediği portredir. Gerek tribünde gerekse evlerinde televizyon başında maçları takip eden taraftarları en çok üzen şey bu kutlu formayı giyen bazı futbolcuların ne kadar şanslı olduklarını bilmemeleridir. Rüyasında görse ne haddime benim Fenerbahçe forması giymem demesi gereken futbolcular, takımın 11'inde yer alarak anca biz Fenerbahçe taraftlarını kahretmektedirler. Başkanımız Sayın Ali Koç'un getirdiği düzen, sağladığı disiplin, mali tablonun iyiye gitmesi için harcadığı efor bizim istediğimiz ve özlediğimiz "Başkan" profilidir. Ali Koç, biz Fenerbahçe'liler için bir lütuftur bunu asla inkar edemeyiz. Kulübün gerçek sahibinin taraftarlar olduğunu bilen bir başkan ve ayrıca kendisi de o taraftarlardan biri olan başkan kesinlikle gereken hamleyi yapacaktır. Bu durumun özetine gelecek olursak, Philip Cocu'nun bu takımı başarılı yapma olasılığı görüldüğü gibi çok azdır. Fenerbahçe'yi anlamayan, ruh isteyen tribünleri, ağlayan çocukları, geceleri uyku uyuyamayan gerçek Fenerbahçe'lileri bilmeyen bir hoca bence takımı başarıya götüremez. Aykut Kocaman tarzı oyun anlayışı ile Fenerbahçe'nin ligte ve avrupada başarılı olması hiç kolay değildir. Gereken ruh Ersun Yanal'dır. Tabi ki kulübü yöneten Ali Koç ve kurmaylarıdır ama cefasını çeken de taraftardır. 4 yıldır kupa alamayan ve ligte Galatasaray ve Beşiktaş'ın gölgesinde kalmış bir Fenerbahçe asla kabul edilemez. Kadıköy'e geldiklerinde ayakları titreyen Anadolu takımları artık bırakın titremeyi daha cürretkar oynamaya başlamışlardır. Buna bir dur demek, yolunda yürüyeceğimiz ve asla inancımızı yitirmeyeceğimiz Başkanımız Ali Koç'un görevidir. Biz forma sırılsıklam olsun istiyoruz. Biz Lefter'in giydiği çubuklunun, Can Bartu'nun, Selçuk Yula'nın taşıdığı armanın en tepelerde olmasını istiyoruz. Biz FENERBAHÇEMİZİ istiyoruz. O yüzden galibiyeti kenara koyarak bu forma için mücadele edildiğini, hırsların gözlerden okunduğunu bir takım istiyoruz. Yeniden Fenerbahçe dediğimiz bu süreçte, gerçek manada Yeniden Ruh diyoruz.