Satranç karşılıklı iki kişinin hamleler yaparak birbirine üstünlük kurmak amacıyla tasarlanmış bir düşünme sanatıdır. Rakibinizin daha hiç hamle yapmadan acaba hangi taş ile başlayacak, onun başladığı taşa göre ben hangi hamleyi yapmalıyım? Bende hamlemi yaptım acaba bu kez rakibim ne yapacak gibi hep düşünerek ve olasılıkları hesap ederek satranç oynuyoruz. Elimden geldiği kadar sizlere satrançta yer alan taşların nasıl hareket ettiğini ve rakiblerin hamle olasılıklarından bahsetmek istiyorum.

Satranç oyununda bir kişinin on altı tane taşı var. Bunlar bilindiği gibi sekiz tane piyon, iki tane kale, iki tane at, iki tane fil ve birer tane vezir ve şah var. Bu taşların oyunda hareket şekilleri şöyle;

PİYON: İlk oynama durumunda ileriye doğru iki kare veya tek kare hareket edebiliyor. Sonrasında hep bir kare ilerliyor. Rakibin taşları üzerinden atlayamaz ve çapraz olarak rakibin taşını yiyebiliyor. Sekiz tane piyon ve ilk başta her piyonun iki hamle durumu olduğundan bir kişinin buradan başlangıçta 16 tane hamle olasılığı var.

KALE: Bu taş sadece düz bir şekilde her yöne doğru ilerliyor. Çapraz gidemiyor. Rakibin taşının üzerinden atlayamaz ve ilk başlangıçta kale ile başlayamayız. Bundan dolayı başlangıçta hamle olasılığı sıfır.

AT: Bana göre satranç oyununda en önemli taş. Çok iyi stranç oynayan biri değilim ama atlarımı kaybettiğim zaman oyunu kazanma şansım her zaman azalıyor. Bunun için atlar benim için çok önemli. Bu taş L harfi şeklinde hareket ediyor. Ve rakibin taşının üzerinden atlayabilen tek taş. İki tane at ve bir atın sağa ve sola doğru iki hamle şansı olduğu için başlangıçta 4 hamle olasılığımız var.

FİL: Çapraz şekilde ilerleme yapıyor. Yönlerimizi düşünürsek Kuzeydoğu-Güneybatı ve Kuzeybatı-Güneydoğu doğrultularında çapraz hareket eder. Ayrıca ilk başta hareket edemediği için başlangıçta hamle olasılığı sıfır.

VEZİR: Bu taşımız her yöne her şekilde gidebilir. Bir nevi joker taşımız. Bana göre attan sonra en önemli ikinci taş. Bu taşıda oyunda çok iyi korumalıyız. Bununla rakibimize karşı etkili olabiliriz. Vezir başlangıçta hareket edemediği için başlangıçta hamle olasılığı sıfır.

ŞAH: Birer kare olmak şartıyla her yöne her şekilde hareket eder. Şah giderse oyunda biter. Bunun için son damla kanımıza kadar onu korumalıyız. Şahta ilk başta hareket edemediği için başlangıçta hamle olasılığı sıfır.

Satrançta yer alan taşların hareketlerini ilk başlangıçtaki hamle olasılıklarını göstermiş oldum. Şimdi bir kişinin ilk hamle yapması için kaç durumu var ona bakalım. Piyonlar için 16 ve atlar içinde 4, toplam 20 tane oyuna başlama hamle olasılığı var. Aynı şekilde ilk hamleyi yaptıktan sonra da rakibin 20 hamle olasılığı var. Buraya kadar iyi de asıl ip kopması oyuna başlayan kişinin ikinci hamlesi ile başlıyor.

İkinci hamleyi yapmak için, ilk başta olan 20 hamle olasılığını tek tek düşünmeliyiz. Diyelimki kalenin önündeki piyonla bir kare ilerleyerek başladık. İkinci hamle de o halde kaleyi öne sürebiliriz. Veya piyonu ilk başta iki kare öne sürdük bu sefer kaleyi bir kare veya iki kare öne sürebiliriz. Bakın sadece başlangıçtaki dört hamle durumu için ikinci hamle olasılıklarını hesaplamış olduk. Daha 16 hamle durumu var. Onlarıda hesaplayabiliriz. Oyuna başlayan ikinci hamleyi yaptı, bu sefer rakibinin yapabileceği hamle olasılıkları bir düşünün. Çok değil mi? Evet çok. Ve bu şekilde her hamle için olasılıklarımız artıyor.

Satrançta üç-dördüncü hamlelerden itibaren ortaya inanılmaz büyük bir hamle olasılığı çıkıyor. Ve insan beyni bu hamle olasılıklarını hesaplayabilecek potansiyele sahiptir. Nereden bu kanıya vardığıma gelirsek; Dünya'nın en iyi satranç oyuncularından olan Kasparov'u duymuşsunuzdur veya duymayanlar için söyleyeyim. Saniyede 200 milyon olasılığı hesaplayabilen özel bir bilgisayar programı yapılıyor. Kasparov bu bilgisayar ile yaptığı satranç maçını kazanıyor. Saniyede çok büyük olasılıkları hesaplayabilen bir bilgisayarı yenebilecek bir beyne sahip Kasparov bu sayede beynimizin inanılmaz bir potansiyelinin olduğunu bizlere kanıtlamış oluyor. Artık bize düşen şeyde, bu potansiyeli ortaya çıkarabilmek.